Rektör Mehmet Füzün: "İBG Dünya Çapında Merkez Olacak"

Yenigün Gazetesi yazarı, Gazetem İzmir haber portalı imtiyaz sahibi Salih Erkek ve Yenigün Gazetesi yazarı Ahmet Özsoy Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ü makamında ziyaret etti, genel çalışmaları ve en önemli hizmetlerinden biri olan İzmir Uluslararası Biyotıp ve Geno Merkezi hakkında bilgi aldı...

Rektör Mehmet Füzün: "İBG Dünya Çapında Merkez Olacak"

Yenigün Gazetesi yazarı, Gazetem İzmir haber portalı imtiyaz sahibi Salih Erkek ve Yenigün Gazetesi yazarı Ahmet Özsoy Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ü makamında ziyaret etti, genel çalışmaları ve en önemli hizmetlerinden biri olan İzmir Uluslararası Biyotıp ve Geno Merkezi hakkında bilgi aldı...

Rektör Mehmet Füzün: "İBG Dünya Çapında Merkez Olacak"
21 Şubat 2016 - 11:39

Gazetem İzmir / Buket Karaldı - Yenigün Gazetesi yazarı, Gazetem İzmir haber portalı imtiyaz sahibi Salih Erkek Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ü makamında ziyaret ederek röportaj gerçekleştirdi ve kendisini çocukluk arkadaşı, aynı zamanda akrabası olan Yenigün Gazetesi yazarı Ahmet Özsoy'la yıllar sonra bir araya getirdi.

Salih Erkek: Sayın Rektörüm her sene sizi ziyaret edip röportajınızı alıyoruz. Bizleri ağırladığınız için de size teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni bir yıla girdik. Çalışmalarınız, beklentileriniz nelerdir. Sizden dinleyebilir miyiz?

Prof. Dr. Mehmet Füzün: Yeni yıl görevimin bittiği yıl olacak. Ağustos ayında görev sürem doluyor ama başladığımız işlerin bitmesini soruyorsanız tabi ki de bitmesi için çalışacağız. Yeni yıldan ziyade öncelikle geçen yılın değerlendirmesini yapmayı daha doğru bulurum. Geçen yıl neler yaptık ve seneye nasıl başlıyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi dünya çapında bir merkezi açtı. İBG'nin bilimsel açılışını gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı'mızın gelip kurdeleyi kesmesini bekliyoruz. Çünkü onun bu merkezde emeği çok fazla. Bu merkezin özelliği çok. Cumhuriyet tarihinde Kalkınma Bakanlığı’nın araştırma projesi olarak ödediği en büyük mebla burada gerçekleşti. 150 milyonluk bir bütçesi vardı bu projenin. Cumhurbaşkanı'mızın Başbakanlığı döneminde kendi inisiyatifi, onun desteği ile araştırma projesi olarak gerçekleşti. Bundan haricen Hukuk Fakültemizi bitirmek üzereyiz. Yıl sonuna kadar bitmiş olacak. Rektörlük binamızı müteahhidimiz iflas ettiği için bitiremedik. Önümüzdeki yıla sarktı. Fakat Hukuk Fakültemiz bittiği zaman Türkiye’nin en büyük hukuk fakültesi olacak. Büyükşehir Belediyesi de donanımla ilgili bize katkı koydu. Bunların dışında üniversitenin rutin giden durumları var. Mesela yeni programlar açtık. 70 bini aşan öğrencimizle ve 8 bine yakın çalışanımızla rutin işlerimizi yürütüyoruz. Önem verdiğimiz İBG'ydi, 2. ise Teknoparklara çok önem verdik. Teknoparklar bildiğiniz gibi üniversite ve sanayi işbirliğini realize eden, gerçekleştiren yerler. Bu bağlamda da 3. Teknopark yani Beta binamızı Kasım ayında Sanayi Bakanı'mız Fikri Işık’ın katılımıyla açtık. Şu anda 100 tane şirket bilimsel çalışmalarını sürdürüyor. Bu bizim için çok önemli. 100 Teknopark’tan 46 tanesi yani yaklaşık olarak yarısı üniversite hocalarımıza ait şirketlerdir. Bu da oldukça önem. 2015 yılı ile ilgili bana iki şey söyleyin derseniz 1.olarak İBG’yi açtık, 2. olarak da Teknopark’ların gelişimini sağladık derim.

Salih Erkek: Sayın Rektörüm gerçekten büyük başarılara imza atıyorsunuz. Peki Ağustos ayından sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Görev süreniz sonrası için planlarınız nelerdir?

Prof Dr. Mehmet Füzün: Ağustos sonrası için 2 durum var. Ben bir cerrahım ve mesleğimi hala sürdürüyorum. Evelsi gün yine ameliyattaydım. İşimi yapmaya devam edeceğim ama bunu Dokuz Eylül'de mi sürdüreceğim yoksa Rektörlük zirve diyerek Dokuz Eylül’den emekli olup dışarıda özel bir kurumda mı sürdüreceğim bu henüz belli değil. Ama benim planım kesinlikle mesleğimi sürdürmek olacaktır. Bırakmadığım cerrahlığa yine devam edeceğim.

Salih Erkek: Allah size bu bedeni, bu sağlığı verdikten sonra sanırım siz insanlara şifa olmaya, can vermeye devam edeceksiniz. Sizde o ışığı görmek zor değil.

Prof Dr. Mehmet Füzün: Tabi ki de, kendimde bu gücü hissettiğim sürece görevimi sürdürmeye devam edeceğim. Bu vesile ile iki şey daha söylemek isterim. Ben Türk Cerrahisine Türkiye’de ilk olan 2 şey kazandırdım. İlk önce karın zarı zanserleri cerrahisini 1996 yılında Türkiye'de ben başlattım. Bu işi mükemmel bir şekilde sürdürüyoruz. Her yerde yapılan ameliyatlar değil bunlar, bu sebeple burada bana ihtiyaç var. Ekibim ve arkadaşlarım gayet iyi çalışıyorlar; fakat bana hala ihtiyaç var ve birinci olarak çalışacağım temel alan budur.

Bir de kalın bağırsak... Benim esas alanım budur.

Kalın bağırsak kanserinin takip edilip tekrarlamalı durumunda da ameliyatla tedavisinin başlangıcını gerçekleştirdim. Bu konuda çalışmalarımız yine devam edecek.

Salih Erkek: Yüreğinize, emeğinizi sağlık... Başarılarınızın devamını diliyorum. Peki yetiştirdiğiniz talebeleriniz var mı uzman olarak? Bir Mehmet Füzün daha çıkar mı?

Prof. Dr. Mehmet Füzün: Tabi ki de yanımızda ihtisas yapan cerrahi asistanlar var. 4-5 tanesi cerrah olarak çıkıyor. Ama bunlar genel cerrah olarak çıkıyor. 2 tane profesör arkadaşım var şu anda, onlar benim yanıma uzman olarak geldiler, profesör oldular. İsimlerini de söylemek isterim, biri Prof. Dr. Selma Sökmen diğeri Prof. Dr. Cem Terzi. Karın zarı kanseri ile ilgili benim yetiştirdiğim 3 isim var. Bunlardan biri de asistanlıktan yanımıza gelen Doç. Dr. Emrecan. Yerime bırakacağım tek değil 3 tane hocamız var şuan.

Salih Erkek: Yurdumuzda sizin gibi sağlıkçılar olduğu sürece korkulacak bir şey yok. Buradan da Sayın Cumhurbaşkanı'mıza seslenmek istiyorum. Lütfen bu açılışı gerçekleştirin. Sayın Rektörümüz ve İzmir sizi bekliyor.

Prof. Dr. Mehmet Füzün: Çok teşekkürler. Kendisinin bu projenin oluşmasında, merkezin varolmasında çok fazla emeği var. Bilimsel çalışmalarımız için 40 – 50 milyona proje kazandık. Çalışmalara başlandı. Bundan 10 sene sonra Türkiye'de ne var sorusunun cevabı İBG olacak. Ve bu merkez 10 sene sonra dünya çapında bir merkez olacak.

Salih Erkek: Efendim anlamayanlar olabilir. Türkiye'de adından oldukça çok söz ettirecek ve sizinde çok önemsediğiniz İBG'nin açılımından bize biraz daha bahseder misiniz?

Prof Dr. Mehmet Füzün: İBG kısaltılmış bir isimdir. Açılımı İzmir Uluslararası Biyotıp Ve Geno Merkezi’dir. Adı üzerinde, tıp konusunda ve özellikle genler konusunda araştırmaların yapılacağı bir merkezdir ve bir tedavi merkezi değildir. Buraya hastalar gelip tedavi olmayacaklar. Burada araştırma yapılacak. Aşıdan tutun da kanser tedavilerine, özellikle hedefe yönelik kansere karşı çok önemli. Türkiye’de çok sık olan akraba evliliklerinde doğuştan oluşan sakatlıklara, hastalıklara karşı çalışmalar yapılacak. Diyabet, damar sertliği, karaciğer rahatsızlıkları gibi hastalığın başında 17 tane çalışma ekibimiz var şu anda. Dolayısıyla insan sağlığında çığır açacak çalışmaların gerçekleşeceği bir tıp merkezi burası. Çalışmalarımıza yeni başladık. Böyle bir merkez şu anda Ortadoğu’da dahi yok. Hep söylüyorum 27 bin metrekarelik bir alanımız var.

Salih Erkek: Efendim yurdumuza yeni yıl mesajınız ne olacaktır?

Prof.Dr. Mehmet Füzün: Her zaman şunu söylüyorum; hepimizin ABV'mizi kullanarak hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Nedir ABV derseniz açılımını yapayım size... A: Akıl B: Bilimsel Bilgi V: Vicdan.

Bütün vatandaşlarımızın her alanda ABV’leri ile hareket etmelerini dilerim.

Ahmet Özsoy: Benimde sormak istediğim sorular var. Bir şey dikkatimi çekti. Türkiye’deki bütün üniversitelerde öğrenci olayları ve kargaşalar oluyor fakat Dokuz Eylül’de bu oldukça az. Bunun sebebi nedir?

Prof .Dr. Mehmet Füzün: Şöyle ki mümkün mertebe öğrenciye anlayışlı davranma taraftarı oluyoruz. Güvenlik güçleri ve öğrencilerimizle sorun çıkmadan hep orta yol bulmaya çalışarak ve öğrencileri dinleyerek sorunları çözüyoruz. Yakın diyalog kurmaya çalışıyoruz. Daha önce de söyledim, benim hayatta 4 temel ilkem var. 2 tanesi babamdan kaldı. Babam ilk olarak oğlum hep hizmet edeceksin derdi. Gerçek anlamda insanlara hep hizmet et derdi.

İkinci olarak ise çok inançlı bir insandı babam ve hep edep derdi. Hizmet ve edep babamdan kaldı ve ben bunun yanına iki erdem daha ekledim; birisi hoşgörü diğeri de adalet oldu. Ben bunlara hep önem veririm. Belki bu anlayışın yansımasıdır bu olayların daha az olması diye bir yorum katabiliriz.

Ahmet Özsoy: Dokuz Eylül üniversitesinin farklı farklı yerlerde dağınık yerleşkede olması rahatsızlık veriyor mu? İletişimde sorunlar oluyor mu?

Prof. Dr. Mehmet Füzün: Biz 16 farklı yerdeyiz. Dağınık bir yapımız var. Ama başlıca 2 yerdeyiz. Birisi Buca’daki Tınaztepe Kampüsü diğeri de Balçova’da ki Sağlık Sanat Kampüsü. Şehrin içinde dağınık olmak aslında iyi gibi gözükse de bizi personel ve güvenlik açısından sıkıntıya sokuyor. Tek bir kampüs olsa sınırları belli olur. Onun dışında zorlandığımız bir konu yok. Yönetsel anlamda sıkıntısını da zaten söyledim.

Salih Erkek: Efendim Ağustos’tan sonra görev süreniz dolduğunda yerinize gelecek isimler sizce kimler olabilir?

Prof. Dr. Mehmet Füzün: İsim vermek doğru olmaz tabi ama şu anda bildiğim kadarıyla 8 isim mevcut. 8 adayımız da üniversitemizin değerli hocaları. Ben de gidip 1 oy hakkımı birisi için kullanacağım. İnşallah en tecrübelisi ve buraya en çok değer katacak kişi yeni rektörümüz olur.

Salih Erkek: Sayın Rektörüm bizleri misafir ettiğiniz için teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Prof. Dr. Mehmet Füzün: Ben de sizlere teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum...

YORUMLAR

  • 0 Yorum