80'lerde gecenin bir vakti kahveden çıkıp eve giderken rastlardık bekçi dayıya..
Ellerini arkada kavuşturup ahiret sorularına başlardı..
"Hele saatten heberin var mı senin?"
"Ödevleri ben mi yapacağım?"
"Serseri mi olacaksın sen?"
"Anan meraktan çatliyir"
"Defol git evine! Hırkız mısın ugursuz musun nesin bu saatte?"
Sonra elini tokat şeklinde havaya kaldırır,
"De haydi! Doğru eve! Bi tene patlatacam şimdi görceksin gününü namıssız!" derdi
Koşar adımlarla bekçi dayının yanından kacardık
Bize "oku da adam ol! Serseri mi olacaksın başımıza?" diyerek azarlayan bekçinin tahsili ilkokuldu
Sabaha kadar sokaklar O'nundu
Kimsenin karısıyla kızıyla işi olmazdı
Ertesi gün işe gidecek olan insanların huzuru için sokakta gördüğüne kimlik sorar, gürültü yapanları ikaz eder, şüphe duyduğunu karakola götürürdü
Götüremediğine ekip çağırırdı
Belinde silah vardı.. Kendisini korumak için devlet vermişti
Belinde cop vardı.. Suçluyu teslim almak için
Kelepçe vardı.. Herifi kaçırmamak icin
Düdüğü vardı.. Yardım istemek için
Sol göğsünde yıldız, yıldızın içinde Türk Bayrağı'nın ay&yıldızı vardı
Yani Bekçi devletti!
Bekçi polisti!
Sen yatağında zortlaya zortlaya yatasın diye şehadete eren bekçi sayısı hic az değildir
Eğer adamsan niçin korkuyorsun ki?
Alnın açıksa göster kimliğini geç!
Hem artık ilkokullu bekçi dayı gitti,
Üniversiteli gençler geldi
Üstelik bekçi teskilatı bugün kurulmadı
Yoksa sakın senin korkun...
Geceleri de devleti bekleyenler var diye mi?
Boşluk bulamadığın için mi?
Abidin Tekin'in kaleminden...
BEKÇİ...
16 Şubat 2020 - 19:07