Eskiden bir Savaş Ay vardı..
Gazeteci, televizyoncu, medyatör.. Artık ne dersen de.. Adamın dibiydi..
İşadamı, esnaf, toptancı, faytoncu fark etmez..
Bi dalardı dükkana.. Sahtekarlık varsa işyeri sahibine emdiği sütü burnundan getirirdi..
Pek çok hastanenin başhekimi kapıdaki görevliyi tembihler, "Savaş Ay falan gelirse aman içeri sokmayın" derdi
Savaş Ay'da öyle avantadan whatsapp hattı falan yoktu
Olsa bile armut piş ağzıma düş demeyeceğinden adım gibi eminim
Gider haftalarca istihbarat yapar, hastaneleri, pastaneleri, postaneleri gözler, kim vatandaşa kazık atıyorsa şak diye televizyonlarda rezil ederdi
Savaş Ay'sağı solu yoktu
Belediye Başkanı'nı da itin gözüne sokar, hükümet başkanını da!
Ne Ecevit dinlerdi ne Demirel!
Stokçunun fırsatçının anasını ağlatır, hatta isim vererek "Bu heriften alış veriş yapmayın" derdi
Çok tehdit edilmişti. Kimseye pabuç bırakmadı
Ve... İyiler erken ölür derler ya?
O da erken öldü
O öldü..Gazeteciler öldü
Bakın bakalım ekranlara..
Hiç Savaş Ay'ın kırıntısına rastlayacak mısınız?
Vatandaşı kollayan bir gazeteci bulabilecek misiniz?
Ekranlar miyadı dolmuş asker ve proflardan geçilmiyor
Ve fakat bir tane Savaş Ay yok!
Bugün Sağlık Bakanı virüs açıklaması yapiyorken...
"Paniğe kapılmayın " diyorken...
Arka fonda Jaws müziği çalıyor iyi mi?
Allah belanızı versin sizi gazeteci yapanın!
Hadi beni hakaretten mahkemeye verin de, ben de size "halkı korku ve paniğe sürüklemekten" kitliyeyim!
Tek kelimeyle... Adisiniz!