1690 sk. Yani Şehit İsmail Cazgır sokak girişinde tam da öğlen saatı dönerciler birbirine girdi..

Yedi sekiz kişi var aksiyonun içinde
Konu ne bizi bağlamaz tabi.
Ama yer ve zaman çok önemli!

Hani şu "Karşıyaka" deyince cümle alemin ilk aklına gelen iskele karşısındaki "Çarşı!"
Gelenin iskeleden girip izbandan çıkmazsa olmazsa olmazı "Çarşı!"

Ee ne olmuş burada?
Tam öğlen vakti..
Yani halkın en yoğun olduğu saatte..
Çarşının tam göbeğinde yedi sekiz kişi tekme tokat birbirine girmiş..

Pandemi, mesafe, hijyen hikaye..
Külahıma anlat sen onları..

Bu arada vızır vızır sağından solundan geçen motorlardan fırsat bulursan kavga ortamını daha iyi analiz edebilirsin elbet..

Peki pandemi döneminde her sokak başına dikilen ikişer bekciden bir tanesi var mı çarşıda?
YOK !

Sivil polis var mı?
Müdahale etseydi görürdük..
(Karakola götürüp serbest kalacak adama ben de müdahale etmem)

Resmi polis var mı?
YOK !

Zabıta var mı?
YOK!

Saat 22.00'den sonra çarşıda ailenle dolaşmak yürek ister.
Bu konuya girmiyorum bile..
Sahildeki barlar yollara inmiş..
Muhtemelen devletin gücü buralarda da yok !

Kısacası :
Halkın yoğun olduğu ama...
Kameraların televizyonların olmadığı yerlerde devlet de yok !

Peki seçtiğiniz siyasi üyelerden bir tanesinin "Ne bu çarşının hali?" Dediğini, araştırdığını ve bu tip sosyal sorunları dile getirdiğini herhangi bir gazetede gördünüz mü?

Şöyle sorayım;
Seçtikleriniz buralarda mı?
Yaşıyorlar mı ?