AK Parti’de olağan kongre takvimi işlemeye devam ediyor. Delege seçimlerinin tamamlanmasının ardından gözler ilçe kongrelerine çevrildi.
AK Parti İzmir’de ilçe kongreleri heyecanı bugün Karabağlar 6. Olağan İlçe Kongresi ile başladı. Karabağlar’da mevcut İlçe Başkanı Hüseyin Uzun’un tek aday oldu. Böylelikle Hüseyin Uzun, yeniden ilçe başkanı olarak göreve seçildi. Kongre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video mesajı ile başladı.
Kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ, İzmir milletvekilleri, il yönetim kurulu üyeleri ve teşkilat üyeleri katıldı.
Saat 14.00'te başlaması planlanan kongre saat 15.30'da anca başladı.
Karabağlar Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda yapılan kongrenin divan başkanlığına Ege Bölge Koordinatörü Ahmet Sami Ceylan seçildi.
AK PARTİ UMUT OLDU
Kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Başkaları gibi siyasi hırslarla çıkar çatışmaları ile kaybetmeye zerre zamanımız yok. Recep Tayyip Erdoğan hiçbir zaman günlük hesaplarla ve menfaatine çalışan lider olmamıştır. AK Parti siyasi menfaatleri uğruna partisini zayıflatmaya çalışanların olduğu parti olmamıştır. Gençler size düşen bu paha biçilemez mirasa sahip çıkmaktır. 23 yılda AK Parti samimiyet ve güven oldu. AK Parti umut oldu, AK Parti icraat oldu, AK Parti gelecek oldu. Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yol haritası ve AK kadroların vizyonu ile karamsarlığa sürüklene milletimize icraatın umudun adı oldu. Ak Parti umudun adıdır çünkü milletimiz karşılaştığı her zorluğu AK Parti ve Erdoğan ile aşabileceğini düşünüyor. AK Parti icraatın adıdır çünkü milleti, memleketi sevmenin hizmet siyasetinin adıdır AK Parti. O nedenle tüm Türkiye’de 8. İzmir’deki ilk kongrede ‘Umudun icraatın geleceğin adı AK Parti sloganını belirledik” dedi.
"6 AY GEÇTİ HENÜZ BİR ADIM ATMIŞ DEĞİLLER"
Dağ, “Kongreler sadece burada ilçe başkanı ya da yönetim belirdiğimiz organizasyondan ibaret değil. Bir yerel seçim geçirdik, sizlerin güçlü desteği ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak görev yaptık. Öncelikle AK Parti teşkilatlarının tamamına bana aday onuru yaşattıkları için çok teşekkür ediyorum. Seçimi kazanamamış olsak da bu seçimde AK Parti’nin Büyükşehir Belediyesi Adayı olmak ömrüm boyunca benim onurla taşıyacağım bir şeref madalyasıdır. Yaptığımız bu çalışma evlatlarımıza bırakacağımız mirastır. Mahallelerimizde, köylerimizde öyle bir çalışma yaptık ki İzmir’e verdiğimiz sözü yerine getirdik. Cumhurbaşkanım bize görevi tebliğ ettiğinde kendilerine ‘İzmir’i biliyorum ve tanıyorum. İşimizin zor olduğunu da biliyorum. Size çok iddialı sözler söylemeyeceğiz ama bir şey söyleyeceğim. İzmir’den öyle bir ses duyacaksınız ki bu ses Türkiye’nin her yerinden duyulacak’ dedim. Duyurduk mu? Hamdolsun. Öyle bir çalışma yaptık ki burayı kendi kalesi gibi gördükleri şehirde genel başkanları, teşkilatları panik içinde belediyeyi kaybetmemek için çalıştılar. Sadece çalışma yapsalar sıkıntı yok ama dezenformasyona da yalana da sonuna kadar başvurdular. Bizim vaatlerimizin üstünde vaatler ortaya atmaya çalıştılar ama şimdi çoğu unutulsun diye bekliyor. İlk defa hizmet, icraat konuşmak zorunda kaldılar. Seçim üzerinde 6 ay geçti, 180 günlük eylem planları vardı ve henüz bir adım dahi atmış değiller. Biz olsak ne yapacaktık? Ne olacaktı? Kentin göbeğinde bir yağmur yağdığında iki tane insanımızı kaybettik. Herkesin üzüleceği bir olay. Eminim mevcut büyükşehir kadroları da üzülmüştür. Suçu başkasına atmak için uğraşmak insanlık mıdır? Ben belediye başkanlığına değil bu şehrin şehri emini olmaya talibim dedim. Alsancak merkezde böyle bir hadise olduğunda suçu başkasına atmaya çalışmak, belediye bürokratları tahliye olduğunda alkışla karşılamak vicdana, insanlığa sığmaz. İnsanlığınızı kaybetmişseniz önümüzdeki 4,5 yıl ne yaptığınıza bakmaya gerek yok. 6 ay geride kaldı 180 günün işleri yürümedi, İzmir’in gündemine bakıyoruz. Ya memur eylemleri ya işçi eylemleri ya sokaklardaki çöpler… Trafikle ilgili adım da atılmadı, emin olun ben şu güne kadar. En az 4 köprülü kavşağı, battı çıktığı hayata geçirmiş olacaktık. Yazı tatil ile geçirmeyecektik. Millet tatildeyken biz İzmir’in trafik sorununu çözeceğiz, kent estetiği ile ilgili adım atacağız dedik. BU irade hala bizde var. Bu dert bitecek değil sevda da bitecek değil. 300 bin seçmenin olduğu ilçede kale diye gördükleri şehirde aramızdaki var 7 bin. Buca’da yine aynı, büyükşehirde verilen oyu ilçede alsak seçimi kazanıyoruz. Bazen ben söylemeyeyim insanlar söylesin diyorum, kulp bulma derdi başlıyor. Yapmayın bunu herkes tabloyu görüyor ve taktir ediyor. Eksiklerimizi görüyoruz ve tamamlayacağız. Burada mesaj çok nettir. Türkiye’deki mesaj da İzmir’deki mesaj da nettir. İlk defa İzmir, Türkiye’deki mesajdan ayrılmıştı” açıklamasını yaptı.
"CHP'Lİ SİYASETÇİLERİ İZMİRLİLERE ŞİKAYET EDİYORUM"
İzmir Körfezi’ndeki kötü kokuya dikkat çeken Dağ, “İzmir Körfezi bizim de vaatlerimizdendi. Proje tanıtım toplantısında net bir şekilde söylediğimi hatırlıyorum. ‘Size yüzülecek körfez vaat etmiyorum ama Kordon’da Karşıyaka’da Güzelyalı’da çiğdem çitlerken turkuaz bir körfeze bakma vaat ediyorum’ dedim. 700 bin metreküp arıtılacak su Çiğli Artırma Tesisi’ne geliyor. Biz dördüncü fazın borçlanmasını Soyer döneminde tamamlamıştık ama bu bitmedi. Bitmediği için her gün 100 bin metreküp su körfeze deşarj ediyorsunuz. Önce Körfez’i kirletmeyi durdurun dedik, CHP’li arkadaşlar rahatsız olmuş. Açıklama doğru olunca asfalyalar artmış bize cahil, dar görüşlü demişler. Bu da milletimizin taktiridir. Basınımız vasıtasıyla CHP’li siyasetçileri İzmirli hemşerilerime İzmirli siyasetçi olarak şikayet ediyorum. İzmir’de temsil yetkisi verdiğiniz İzmirli vekil ve belediye başkanları kamera önünde ayrı kamera arkasında ayrı konuşmaktadırlar. Kamera önünde hep yaşadığımız şeyler, bakanla İzmir’e gelirim başkan yurtdışına çıkar. Arkasından ayıp ettik görüşelim denilir sonra bilim kurulu raporu ortaya çıkar bu sefer de bunu imzalamaktan imtina ederler. İmzalamamak aleyhlerinde olacağı ortaya çıkınca şerh koymak ortaya çıkıyor. Körfez’e deşarj hala devam ediyor, önce onu durdurun. Konak Tüneli yapacağız dedik eylemler, Çeşme Projesi’ni iptal ettirdiniz, bunu havalimanında yaşadık. Çeşme’de, Urla’daki konutlarında hayatlarından memnun oldukları için İzmir’in her durumda oy verdikleri, hizmet olmadığında da bunu hükümete atma konforuna sahip oldukları için konfordan vazgeçmiyorlar. Bu kısır döngü yıllardır böyle devam ediyorlar. Hizmeti getirir gibi bir şey yapıyorlar sonra hamle yapıldığında bel altında vurmaya kadar her şeyi yapıyorlar. Sonra da hizmet getirmiyorsunuz diyorlar, kardeşim getiriyoruz. Hadi gelin şunu yapalım diyoruz. Hem hizmeti getirme, engel ol hem de İzmir bize oy veriyor söylemleri üzerinde sörf yapmak” diye konuştu.
"İZMİR'İ İSTANBUL'A TESLİM ETMEYE KARAR VERMİŞLER"
Hamza Dağ, “Ben sandık sandık bize oy vermeyen bu seçimde veren CHP’li seçmenleri çıkarttım. İzmirli sarı kartı verdi, kırmızı karta da az kaldı. ‘AKP İzmir’i teslim almak istiyor’ demiş. Bu çok talihsiz bir konuşma. İzmir 9 Eylül’de t4eslim alındı o dönem de Müslüman Türk yurduydu bundan sonra da kalmaya devam edecek. Kast ettiği siyasi olarak teslim olmak ise… Yıllardır İzmir’i siyasi olarak teslim alanlara bakıyorum. Biri Aziz Kocaoğlu, diğeri en yakın arkadaşı Alaattin Yüksel, Tunç Soyer, Deniz Yücel, Cemil Tugay, Murat Bakan… Son dönemde atamalara bakıyorum İzmir’i İstanbul’a teslim etmeye karar vermişler. İzmir’i İstanbul’un 40’ıncı ilçesi yapma yolunda adım attılar. Acaba İstanbul’un rantını bitirip İzmir’e adıma atmaya mı karar vermiş durumda? Eşsiz İzmir’in eşsiz insanları bu şehri İstanbul’a teslim etmeniz karşı duracağız. Karşınızda Hamza Dağ’a oy veren İzmirliyi bulacaksınız. Sadece bize oy verenler değil büyükşehir, ilçe meclisimiz, teşkilatımız burada. Yapacak olduğunuz yanlışlık olursa İzmirli’ye şikayet etmeye, o da olmazsa yargıya başvuracağız. Yılmadan, yorulmadan, usanmadan, bıkmadan çalışmaya devam. Çünkü AK Parti umudun adıdır, AK Parti geleceğin adıdır, AK Parti hizmetin adıdır, AK Parti icraatın adıdır. Ve adı olmaya devam edecektir” dedi.
İNAN: ÖDÜLÜMÜZÜ DE CEZAMIZI DA VEREN MİLLET OLMUŞTUR
AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, “Karabağlar partimizi, bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Bize her zaman en güçlü desteği verdi. Emek veren başkanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Biz geçmişimizle, bugünümüzle gençlerimizle, kadınlarımızla, mahalle teşkilatlarımız emin adımla iletiliyoruz. Umudu icraatın ve geleceğin adı AK Parti diyorsak bunu geçmişte yapılan büyü fedakarlıklara dayanarak söylüyoruz. Bazı mesajları altık ve bu mesajlar üzerine çok yoğun çalışıyoruz. Bizim sicil amirimiz, pusulamız, ödülümüzü de cezamızı da veren millet olmuştur. 6 aydır seçim sonuçlarını değerlendiriyoruz ama şu son 2 aydır vatandaşımızla öyle bir hemhal olduk ki parti ve hükümet olarak hızla ivmeye geçtik” dedi.
"İZMİR'E İHANETİNİZE BİZİ ORTAK EDEMEZSİNİZ"
İnan, “6 ay oldu, buradayız. En güçlü halimizle yola devam ediyoruz. CHP ne yaptı, milletin kendine verdiği yoğun desteği bilemediler. Bize yönelik eleştirilerin 31 Mart’ta oy yoğunluğu oluşturmasını değerlendiremediler Halkımız artık çöp toplama işini dahi beceremeyenlere, kayıkçı kavgası yapanlara, sülalelerini ballı kaymaklı yerlere yerleştirenlere ülke mi teslim edilir diyor. İzmir’e bakacak olursak; görevi teslim aldınız ve 6 ayda bu kenti eski başkanlardan daha kötü yöneteceğinizi ispatladınız. İzmir körfezinden her yere koku geliyor. Bu koku 25 senelik CHP beceriksizliğinin kokusu, bu şehre yapılan ihanetin kokusu, İzmir’e layık gördükleri belediyecilik anlayışının kokusudur. Bu koku riyakârlıklarının, samimiyetsizliklerinin, yalanlarının kokusudur. 25 senedir atıksu tesisini yapmadınız, denize tonlarca atık suyu denize siz akıtınız. Yağmur suyu kanal yatırımı yüzde 15’i aşmış değil. Bir tekne denize kirli su boşalttığında yetkililer o tekneye ceza kesmiyor mu. İzBB tonlarca suyu arıtmadan körfeze boşaltıyor. Körfezdeki sığlaşma dünyadan görülüyor. Birileri polemik üretmekten vazgeçip işini yuvasın. Cemil Tugay da ben diğerleri gibi değilim, benden öncekiler gibi yapmayacağım, samimi olacağım dedi. Ankara’ya Bakanımıza gitti ama ne oldu. Aziz Kocaoğlu ‘körfezde yüzülecek ortamı yaratacağım’ dedi, Soyer ‘körfezde yüzeceğim’ dedi, Tugay ise ‘körfezi tertemiz yapacağız’ dedi. Bu sözleri verirken aklınıza bakanlık gelmiyor muydu, Siz niye varsınız, siz niye belediye başkanı seçildiniz. Madem bakanlığın grevi neden kendinizden öncekileri sürekli suçluyorsunuz? Şimdi bizi; İzmir’e 25 senelik ihanetinize, beceriksizliğinize bizleri ortak edemezsiniz. Bu samimiyet istismarının daha fazla yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
SAYGILI'DAN CHP'YE KONGRE GÖNDERMESİ: SANDALYELER, YUMRUKLAR HAVADA UÇUŞMAZ
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı "İzmir, Türkiye'nin demokrasi burcudur. AK Parti İzmir teşkilatları ise bu demokrasi burcunun siyaset tepesinde dalgalanan şanlı bir sancaktır. Bizim kongrelerimiz demokrasi şölenleridir. Başkalarının kongrelerindeki gibi sandalyeler, yumruklar havada uçuşmaz. Bizim kongrelerimizde Türkiye'nin yeni rotası çizilirken omuz omuza yürünecek yollar için söz verilir. Bu sözler kalplere nakşedilir ve yol arkadaşlığı devam eder. Çünkü AK Parti bizim için tek başına politik bir anlam taşımaktan ötedir" dedi.
“AK Parti bir yer küreye barış ve adaletin siyaset arenasında nasıl haykırılacağının pratiğini öğreten bir medeniyet okuludur” diyen Saygılı, “O okulun kurucusu ve başöğretmeni de Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ve şimdi biz de Karabağlar’dan Cumhurbaşkanımıza şu sözü hep birlikte veriyoruz. İzmir’i önümüzdeki ilk seçimlerde AK Parti’nin medar-ı iftiharı yapacak mıyız? Karabağlar’ın mührünü İzmir’e verecek miyiz?” diye sordu.
HÜSEYİN UZUN SÖZ VERDİ
AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı ve aynı zamanda kongrenin tek adayı Hüseyin Uzun, Cumhur İttifakı ile uyumlu çalışma yaptığını anlatarak, “2 seçim geçirdik. Ülke genelinde zafer elde ettik, yerelde istediğimiz başarıya ulaşamadık. Hamza Dağ müthiş bir seçim kampanyası yürüttü, İzmir’i salladık ama yıkamadık. Yerel seçimlerde kazanacağımıza çok inanmıştık, o kadar emeklerimize karşı başarı elde edemedik. Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Bize güvenenleri mahcup etmeyeceğiz. İnsan ayırt etmeden herkesi kucaklayacağız. Tek amacımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yükünden yük almaktır. Bunun sözünü veriyorum” dedi.
ŞEBNEM BURSALI: AK PARTİ'NİN FORMÜLÜ İŞTE BU!
AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, “Birlik, beraberlik, başarı… Bu 3 B’yi ne güzel formüle etmiş, AK Parti’nin formülü işte bu. Bugün bu salonda yenilenme, tazelenme, yola devam yönünde yola çıkıyoruz. Siyaset ekip işi, vefakar ve cefakar teşkilatımızla bugünlere geldik. Buradan güç birliğiyle çıkacağımıza olan inancım tam. Hayallerimiz büyük, inancımız tam. Durmak yok, yola devam” dedi.