Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıya basın mensupları, muhtarlar, İZDEDA ve Halk Konut yetkilileri ile meclis üyeleri katıldı.
ÖYLE YAĞMA YOK!
Belediye Başkanı Serdar Sandal “Rezerv alanda TOKİ arsa satıyor dedik. Önce böyle bir satış yok dediler, sonra satışın mevzuata uygun olduğunu söyleyerek satışı kabul ettiler. Bir işin mevzuata uygun olması, akla ve vicdana da uygun olduğu anlamına gelmez. Bu açıdan doğru bir işlem yapılmamıştır. Depremzedenin hakkını 6-7 daire parasına ‘tanıdıklarına’ sattılar. Ama haberleri olsun, bundan sonra bizim yapacağımız işlemler de mevzuata uygun olacak! Bunları kabul etmemiz, bilip de susmamız mümkün değil. Öyle yağma yok. Bugün yarın iki büyük satış daha var. Toplam değeri 205 milyon lira. Ticarete asla karşı değiliz ancak bu paralar depremzedenin sorunlarını çözmek için kullanılmıyor. Bu nedenle susamayız. Mağdurların hakkını korumak zorundayız. Depremde mağdur olmuş yurttaşlarımıza kamu eliyle konut yapıp, satmak ile Kızılay'ın depremzedeye çadır satması arasında fark yoktur. Bu kadar açık, net. Bin yıllık devletin geleneği bu değil. Cumhuriyetimizin kurulma gerekçesi bu değil. İnşallah 15 Mayıs'tan sonra tüm depremzedelerimizin evleri yapılıp, verilecek. Depremzede mallarına göz koyanlardan bunlar alınıp sahiplerine teslim edilecek” dedi.
“TOKİ'DEN 40 DÖNÜMLÜK TAKAS”
Başkan Serdar Sandal “Yine rezerv alanda 40 dönümlük bir araziyi takas yöntemiyle OYAK’a vermişler. Ballı bir takas. Orman Bakanlığı’ndan TOKİ'ye geçiyor. TOKİ Maliye'ye devrediyor. Maliye takasa gidiyor. Kimin malı nereye gidiyor? Açıklayın, hangi şartlarda hangi koşullarda verdiniz? OYAK oradaki konutları vatandaş için mi yapacak? Başka bir iş için mi kullanacak? Bayraklı, TOKİ'nin bilançosunu düzeltebileceği bir saha değil. Bayraklı herkese, her şeye rağmen İzmir'in kalbi olmaya devam edecek. Türkiye'nin incisi olacak. Ne engeller çıkarırsanız çıkarın, bu kent kendi küllerinden doğma kudretini içerisinde taşıyor. Depremzede yurttaşlarımızın evlerini aldıktan sonra geri kalan yerlerin kime satıldığını tek tek açıklayacağız. Böyle bir işe giren varsa bugünden tezi yok geri dönsün. O hakkı kimseye yedirmeyeceğiz" dedi.
“YENİ REZERV ALANINDA EMSAL 3,5 KAT ARTIRILDI”
Başkan Sandal, "TOKİ Bayraklı’da iki yeni rezerv alanı daha ilan etti. Neye göre, kime göre rezerv alanı? Diğer proje alanındaki işi bitirin önce! Yeni rezerv alanlarında belirlenen inşaat hakları 8 kat! Ne oldu depremzedenin çığlığına? Hani 5 kattan fazla olamazdı? Bununla ilgili manifestolar düzenliyordunuz. Bizi eleştiriyordunuz. K sınırları ile emsal ile ilgili bizi topa tutuyorlardı. Yeni rezerv alanlarında emsali 3 buçuk kat artırmışlar. Yüzde 20 emsal artışına hayır diyenler buna nasıl evet diyebildi" diye kaydetti.
“BİR KEZ BİLE ÇADIR SORUNU YAŞAMADIK”
İzmir Depremi sonrasında Büyükşehir Belediyesi ile koordineli bir şekilde yaraları sardıklarını söyleyen Başkan Sandal “Enkaz sürecinde 900 personelle sahadaydık. Çadır sürecinde tek bir sorun yaşamadık, tek bir mağdur bırakmadık. En kısa sürede yüzlerce ailemizi geçici konutlara taşıdık, evlere yerleştirdik. Temel ihtilaçları anında karşıladık. Türkiye’de ilk defa bir buçuk aylık kısa sürede çadır sürecini sonlandırdık. Depremzedelerimizin neye ihtiyacı varsa her an yanlarında olduk. Deprem sonrasında Halk Konut Projesi ile emsal artışlarıyla, K Sınırı düzenlemeleriyle mağdurların yanında olduk. Bunca yapılana, emeğe bir şey yapmadınız demek sadece o kentin belediye başkanına değil, hem buradaki belediyede çalışan arkadaşlara, bürokratlara ve Büyükşehir'de çalışan çalışanlara ve Bayraklı da depremzedelere hakarettir. Dilinin ayarını kaybedenler biraz diline sahip olmalıdır bu konuda. Birileri de bu meselede bizim devletle kavga ettiğimiz söylemlerine giriyor. Biz devlet ile merkezi hükümet arasındaki ayrımı yapabilecek zekaya sahibiz” dedi.
“BAYRAKLI’NIN DEPREMZEDELERİNİ UNUTTULAR”
Bayraklı Depremi ile Elazığ Depremi sonrası merkezi hükümet tarafından yapılan yatırımları karşılaştıran Başkan Sandal “Ne yazık ki Bayraklı’yı unuttular! Elazığ'a yaptınız, temel haklarıdır. Burada bir şey yok. Bizim can kaybımız 117. Elazığ'daki can kaybımız 41. Yıkılan bina sayılarımız aynı. Elazığ’da orta ve az hasarlılar da ağır hasarlı sayıldı, biz bundan da mahrum bırakıldık. Deprem sonrası bize 30-35 milyon lira devlet yatırımı yapılmışken, Elazığ’a 560 milyon lira kaynak aktarıldı. Nerede adalet? Hani yaratılanı yaratandan ötürü seviyordunuz? Hani kul hakkı yemek haramdı? Hani komşun açken yatağa tok girilmezdi? Hani biz gavurduk? Bu mudur yani? Bu meseleler aslında depremzede derneğimizin üzerinde durması gereken meseleler. Bundan sonra takip edilmesi gereken noktalar bunlar. Bayraklıyla derdiniz ne? 5 okulumuz deprem nedeniyle yıkıldı. 2 yılı aşkın süredir. İkisinin inşaatı devam ediyor. 3'ünde çivi çakılmamış. Bu mudur? Kentsel dönüşüm için rezerv alandan yer istedik. Cevap, sıfır. Kredi ne oldu? Depremzedeye verilen 0.89 15 yıl. Müteahhide verilen 0.69 15 yıl. Bu hak mıdır” dedi.