Gazetem İzmir / Yusuf ERKEK - Gazetem İzmir ve Atürk TV ortak yayınıyla ekranlara gelen Salih Erkek ile Erkekçe programına Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile Elektrik Üretimi Uzmanı Hasan Sökmen konuk oldu. Elektriğe yapılan son zamlardan sonra Güneş Enerji Santralleri’nin kullanılmasının önemine vurgu yapan Sökmen “Özellikle belediyeler Güneş Enerji Santralleri kurarak 3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde kendini amorti edecek sistem ile kendi elektriklerini üretebilirler. Bu yatırım ile bütçelerinde azımsanmayacak düzeyde rahatlama sağlayacaklar. Ayrıca Güneş Enerji Panelleri dünya genelinde en zararsız elektrik üretimi olarak görülmektedir, ekolojik dengeye hiçbir zararı bulunmamaktadır. Bu sebepler göz önüne getirildiğinde başta belediyeler olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşların bu enerji üretim sistemini değerlendirmelerinde büyük fayda var” diye konuştu.
Salih ERKEK: Sevgili Hasan öncelikle hoş geldin. Bizlere kendini tanıtabilir misin?
Hasan SÖKMEN: Öncelikle çok teşekkür ederim siz değerli büyüğümüze ve Gazetem İzmir ailesine. Burası çok değer verdiğim bir kurum ve siz de çok değerli bir büyüğümüzsünüz. Üniversite eğitimimin bir bölümünü İngiltere’de tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüğümde jeotermal enerjinin entegre kullanımı ile ilgili çalışmalar yapan bir firmada iş hayatıma başladım. Bu şirkette jeotermal saha geliştirme, ruhsatlandırma ve santral kurulumu ile ilgili tecrübeler edindim. Dolayısıyla yenilenebilir enerji kaynakları ile tanışmam o döneme yani 2008 yılına dayanıyor. 2013 yılına kadar o şirkete bağlı çalışıp kendimi geliştirdiğime kanaat getirdikten sonra şirketim olan ÇNR Gıda Tarım Enerji A.Ş’yi kurdum. ÇNR A.Ş farklı iş kollarında faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetlerden bir tanesi de Yenilenebilir Enerji Yatırımları için Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve Kalkınma Ajansları gibi fon kaynaklarına proje – yatırım danışmanlığıdır.
Salih ERKEK: Buradan ben belediye başkanlarıma, Sayın Valime sesleniyorum. Sevgili Hasan’ın bu programda anlattıklarını çok çok iyi dinleyin. Herkes dar boğazdan geçiyor, elektrik faturaları almış başını gidiyor. Hasan Sökmen kardeşimiz burada sizlere yenilenebilir enerji konusuna değinecek. Evet sevgili Hasan, tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da enerji konusunda dar boğazdayız, dışa bağlıyız. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Hasan SÖKMEN: Artan nüfus ve gelişen teknoloji neticesinde enerji ihtiyacımız artış gösterirken enerji ürettiğimiz kaynaklar azalma hatta bitme noktasına gelmiş bulunmaktadır. Burada önemli olan enerjiyi nasıl elde ettiğimizdir. Örneğin 2021 yılı verilerine göre Türkiye’de üretilen toplam elektriğin %64’ü karbon salınımı yüksek tükenen doğalgaz, kömür gibi kaynaklardan elde edilmektedir. Tabii ki bu durum enerji dar boğazını ortaya çıkartmaktadır. Buna karşılık tükettiğimiz elektriğimizin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edersek bu sorun büyük ölçüde çözülecektir.
Salih ERKEK: Yenilenebilir enerji kaynakları nelerdir?
Hasan SÖKMEN: Yenilenebilir enerji kaynaklarını size kısaca şu şekilde tanımlamak istiyorum; bunlar bitmeyen ve karbon salınımı olmayan temiz enerji kaynaklarıdır. Örneğin güneş, jeotermal, rüzgâr enerjileri bu gurubun içerisine dâhildir.
Salih ERKEK: Saymış olduğun enerji kaynaklarının bir bölümüne yerel halktan tepki var. Örneğin rüzgârgülleri ekolojik dengeyi bozuyor diye eylemler yapıldığını da görmekteyiz.
Hasan SÖKMEN: Haklısınız, bahsettiğiniz olumsuzlukların bir bölümü bilimsel temellere dayanmakta iken bir bölümünün de bilimsel gerçekliliği yoktur. Yenilenebilir enerji kaynakları doğru konumlandırılıp doğru uygulandığı zaman çevreye ve insan sağlığına hiçbir olumsuz yan etkisi olmayan enerji kaynaklarıdır. Bu tartışma tüm dünyada halen daha yapılıyor iken güneş enerji santralleri en az muhalefet gösterilen ve tamamen zararsız olarak görülen kaynaklardır. Bazı Avrupa Birliği ülkeleri 2025 yılına kadar okullar dahil tüm kamu kurum ve kuruluşları çatılarını güneş enerji panelleriyle kaplayıp elektrik üretilmesini hedeflemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere güneş enerji santrallerinin herhangi bir zararı yoktur. Malumunuz güneş doğuyor ve batıyor, bizlerde çatılarımıza veya marjinal, kullanılamayan tarım arazilerine panellerini koyarak güneş enerjisinden elektrik üretiyoruz. Gelişen teknoloji ile günümüzde kullanılmakta olan güneş panelleri 25 yılın sonunda %85 verimlilik ile çalışmaya devam ediyor. Tüm bu sebeplerden dolayı en çok tercih edilen ve en az muhalefet gören yenilenebilir enerji kaynağı güneştir.
Salih ERKEK: Sevgili Hasan hayvancılık faaliyeti gösteren tarımsal işletmeler, örneğin tavuk çiftlikleri, büyük ve küçük baş hayvan üreten tesisler güneş enerji santrallerinden (GES) yararlanabilir mi?
Hasan SÖKMEN: Tabii ki tavuk çiftlikleri ve diğer hayvancılık işletmeleri rahatlıkla bunu uygulayabilirler. Çünkü uygun çatı alanlarına sahip olan bu işletmeler ana üretim sürecinde ciddi elektrik tüketimi yapmaktadırlar. Örneğin Manisa ili Köprübaşı ilçesinde kurulu Broyler Tavuk Besi Çiftliği yaz aylarında soğutma petleri ve fanlar, kış aylarında soba ve yine havalandırma ekipmanlarının yüksek elektrik tüketimiyle neredeyse başa çıkamaz hale gelmişti. Bu durumda 2021 yılında firmamızdan danışmanlık talep eden işletmeye 310 kWh kurulu gücünde güneş enerji santralinin %55’ini Avrupa Birliği projeleri tarafından hibe desteği alarak kurduk. Bahsettiğim işletme günümüzde kendi elektriğini üretmekte ve elektrik faturası ödememektedir. Bunun ile birlikte üretmiş olduğu elektriğin fazlasını da kamuya satarak gelir elde etmektedir. Bu gibi hibe desteğinden faydalanarak yatırım gerçekleştirmek tarımsal işletmeler için son derece önemli bir fırsattır.
Salih ERKEK: Çiftliklerde üretim yapanların dışında tarım yapanlar, örneğin seralar bu durumdan faydalanabilir mi?
Hasan SÖKMEN: Tabi ki faydalanabilir fakat seralar için özel bir durum söz konusu. Bilindiği üzere seralarda yetiştirilen bitkilerin fotosentez yapabilmeleri için güneş ışığına ihtiyaçları var. Seranın çatısına konumlandırılacak paneller güneşin seraya girmesini engelleyip karanlık bir ortama sebebiyet vermekte. Fakat ARGE çalışmaları yapılmış, deneme uygulamaları devam eden şeffaf paneller günümüzde mevcut. Bu tip ürünlerin kullanılması ile hem enerji üretilebilmekte hem de sera içerisindeki bitkilerin güneş ihtiyacı karşılanabilmektedir. Seralar için çatı uygulamaları tek yok değil, etrafında veya başka bir yerde bulacakları marjinal tarım arazilerine de güneş enerji santrallerini kurabilirler.
Salih ERKEK: Peki Hasan, yalnızca tarımsal işletmeler mi? Bu yatırımı kimler gerçekleştirebilir?
Hasan SÖKMEN: Aslında konuyu şu şekilde özetlemekte fayda olacaktır. Yalnızca tarımsal işletmeler değil, elektrik tüketimi olan her kişi veya kurum belirli şartlara haiz ise lisanssız elektrik santrali kurup elektrik üreterek öz tüketimlerini karşılayabilir.
Salih ERKEK: Günümüzde sosyal yaşam alanları geniş olan siteler yapılıyor. Havuzu var, kafesi var, spor yapabilecekleri tesisler var ve bu sitelerde yüzlerce hane var. Bu gibi yerlere de güneş enerji paneli kurulabilir mi?
Hasan SÖKMEN: Bu gibi taleplerle çok karşılaşıyoruz. Fakat günümüzde uygulanan lisanssız elektrik üretim yönetmeliği ve teknoloji apartman çatılarına GES kurulumunu mümkün kılmıyor. Çünkü apartman çatıları ortak alan olarak sayılıyor. Ayrıca bahsettiğimiz siteler yüksek katlı binalardan oluştuğundan dolayı yeterli enerji üretimi alanına sahip olamıyor. Bu nedenle de mümkün olamıyor.
Salih ERKEK: Örneğin villa kent adı altında villa tarzı yapılar mevcut. Talep olması halinde oralara yapılması mümkün mü ya da önerir misiniz?
Hasan SÖKMEN: Tabii ki müstakil yapılar uygun genişlikte çatılara sahip iseler öz tüketimlerini karşılama yönünde GES yaptırabilirler. Böyle bir yatırım son derece karlı olacaktır.
Salih ERKEK: Güneş Enerji Santralleri’nden (GES) kimler ve hangi kurumlar faydalanabilir?
Hasan SÖKMEN: Az önce de değindiğimiz gibi elektrik tüketimi yapan gerçek kişiler, ticari işletmeler, fabrikalar, çiftlikler, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları GES yatırımı yaparak öz tüketimlerini karşılayabilirler.
Salih ERKEK: Tasarrufları ne olacaktır?
Hasan SÖKMEN: GES kurulup elektrik üretmeye başladığı andan itibaren tükettikleri enerjiyi kendileri üretecekler. Şayet tüketim fazlası olur ise geriye kalan enerjiyi de kamuya satarak gelir elde edecekler. Günümüz şartlarında GES yatırımları üç yıl gibi kısa bir sürede kendisini amorti etmekte ve 25 yılın sonunda dahi %85 verimlilikle enerji üretmeye devam edecektir.
Salih ERKEK: Üretilen elektrik sisteme nasıl dahil oluyor? O noktada bilgi verebilir misiniz?
Hasan SÖKMEN: GES yatırımları On Grid ve Of Grid olarak ikiye ayrılıyor. Of Grid sistemde üretilen elektrik şebekeye dahil edilmemekte jel akülere hapsedilmektedir. Gündüz elektrik depolanan akülerden ihtiyaç olan elektrik alınıyor. Günümüz teknolojisinde akü kapasiteleri bakımından bu durum küçük ölçekli olarak yapılabiliyor. Elektrik şebekesi olmayan bağ evleri, dağ evleri veya yatlar güneş enerjisiyle iptidai şartları karşılayacak kadar elektriği akülerden çekiyor. On Grid sistemde ise üretilen elektrik şebekeye yükleniyor. Yüklenen bu elektrik sayaç vasıtasıyla ölçülür. Başka bir sayaç işletmenin tükettiği elektriği ölçmektedir. Ay sonunda yüklenen elektrik ile kullanılan elektrik ilgili elektrik dağıtım şirketi personeli tarafından okunduktan sonra mahsuplaşma gerçekleşir.
Salih ERKEK: Sevgili Hasan siz bu işin uzmanı olarak On Grid sistemi mi yoksa of Grid sistemi mi öneriyorsunuz?
Hasan SÖKMEN: On Grid sistemler ve sistem birleşenleri (panel ve invertörler) rüştünü ispatlamıştır, uzun süreli ve yüksek verimlilikle çalışmaktadırlar. Fakat Of Grid sistem birleşeni olan jel aküler düşük kapasitelidir ve uzun süreli bir çalışma süresi maalesef bulunmamaktadır. Bu sebeple Of Grid sistemler elektrik alt yapısı olmayan noktalarda, led ampuller, tasarruflu buzdolapları veya güvenlik kameraları gibi tüketimler için kullanılmaktadır. Ayrıca üretim fazlasının satılma olasılığı bulunmamaktadır. 4 kişilik bir hanenin bile elektrik üretimi göz önüne alındığında On Grid sistemler çok daha verimli olmaktadır.
Salih ERKEK: Sevgili Hasan örnek olarak soruyorum, düşünki ben bir belediyenin başkanlığını yapıyorum. İlçemde GES’i yapabilmem için hangi koşullara sahip olmalıyım? Hangi koşullara sahip olursam kurulacak GES’in belediyeme maddi açıdan katkısı olur?
Hasan SÖKMEN: Malumunuzdur ki belediyeler yerele hizmet etmektedir ve birçok noktada elektrik tüketimleri oluyor. Bu elektrik tüketimlerinin karşılanması için GES kurulması tabii ki de gerekiyor. Günümüz şartlarında küçük sayılabilecek bir belediyenin aylık ortalama 100 bin TL gibi büyük meblağda elektrik tüketimi söz konusu. Daha büyük olan belediyelerin ayda 2 milyon TL’ye kadar elektrik faturası ödediğini biliyoruz. Kanun koyucularının yenilenebilir enerji santrali kurulum aşamasında belediyelere ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına sağlamış olduğu ekstra bir avantaj daha söz konusu. Bu bahsettiğimiz kurumlar çatılar haricinde arazilere de santral kurabilir. Bu durum belediyeler için büyük bir avantaj. Belediyelerimiz marjinal tarım arazilerine bu santralleri kurarak aylık milyon liraları aşan elektrik bedellerini kurulacak olan GES’ler aracılığıyla karşılayabilirler.
Salih ERKEK: İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni örneklendirmek gerekirse, nereleri kullanımına açarsa faydalı olur?
Hasan SÖKMEN: İzmir Büyükşehir Belediyesi GES’ten faydalanan ve tebrik ettiğimiz belediyeler arasında yerini alıyor. Bu noktada İZSU’ya bağlı alanlardan da faydalanıyorlar. Su depolarının üzerlerine, mevcut yapılan, belediyeye bağlı çatıların üzerlerine paneller koyuyorlar. Bu noktada Sayın Tunç Başkanımıza naçizane tavsiyem spor salonları ile statları kullanmasını tavsiye edebilirim. İhtiyaç duyması halinde bizim üzerimize bir görev düşerse seve seve de yaparız. Şunu tekrar ifade etmek istiyorum, belediyeler illaki çatılara GES koymak zorunda değil, yeteri kadar çatıları yoksa marjinal tarım arazileri üzerine kurulacak GES’ler ile de kendi elektriklerini üretebilirler. Kanun belediyelerimize ekstradan bir avantaj sağlıyor.
Salih ERKEK: Belediyelerin kurduğu bu panellerde yüzde kaç kar oranı var? Ne düzeyde kazanç sağlayabilirler?
Hasan SÖKMEN: Yüzdelik kar oranı olarak bakmaktan ziyade olaya şu yönüyle odaklanmak gerekiyor. Kurum ürettiği elektriğin hepsini kullanmak zorunda değil, kullandığı elektrikten arta kalan elektriği kamuya satarak artıdan bir kazançta sağlayabilirler.
Salih ERKEK: Belediyelerin GES yatırımları kendisini kaç yılda amorti ediyor?
Hasan SÖKMEN: Bu süre yakın zamana kadar beş yıldı ancak ocak ayında %126 düzeyinde gelen bir elektrik zammından sonra bu yatırım kendisini 3 yıl gibi bir sürede amorti ediyor. Ve öngörülen bu üç yıllık süre içerisinde gelecek zaman süreçte elektriğe yansıtılacak zamlarda eklenmemiş oluyor. Bu noktada da gelecek zamlardan da kar ediyorlar ve hem zam gelmeyen elektriği kullanıyor hem de amorti ettikten sonra elektriğe hiç para ödemeden kullanmayı sağlıyor.
Salih ERKEK: Buradan Sayın Tunç Başkana da seslenmek istiyorum. Bakın İzmir’de böyle girişimci gençlerimiz var, lütfen onlardan faydalanın.
Hasan SÖKMEN: Salih bey bir İzmirli olarak benim şöyle bir hayalim var: “Türkiye’de tükettiği elektriğin tamamını GES’ten elde eden bir belediye yok. Bunun içerisine devlet kurumları da dahil. Hayalim odur ki günün birinde İzmir bu konuda öncü şehir olsun, bütün billboardlarda tükettiği elektriği üreten şehir İzmir” yazılı panolar yer alsın. Neden olmasın ki? Ayrıca bunu sadece parasal açıdan düşünmemek lazım, şehrimizin hava kirliliğinin önlenmesinde, karbon salınımının önüne geçilmesinde de faydalı bir yatırım. Olaya parasal yönden bakmak gerekiyorsa bizim ülke olarak cari açık vermemizin en önemli sebebi enerji satın almamız, imkanlarımız var iken kendi elektriğimizi üreterek dışa bağlılığımızı ortadan kaldırabiliriz.
Salih ERKEK: Sevgili Hasan kamuoyunu bilgilendirmenden dolayı çok teşekkür ediyorum. Son sözlerin nelerdir?
Hasan SÖKMEN: Sizlerle bir arada olmak benim için çok değerliydi. Çok teşekkür ediyor, Gazetem İzmir ailesine ve sizlere çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
BELEDİYELER KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETEBİLİR!
Gazetem İzmir ve Atürk TV ortak yayınıyla ekranlara gelen Salih Erkek ile Erkekçe programına Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile Elektrik Üretimi Uzmanı Hasan Sökmen konuk oldu.
15 Şubat 2022 - 10:10