Komedyen Cem Yılmaz, Fatih Altaylı'nın YouTube programına konuk oldu. Yılmaz programda dizi senaryosu yazmanın zorluklarını dile getirirken, bazı filmlerinden hiç para kazanmadığını ileri sürdü.
Yılmaz, "'Erşan Kuneri'nin yeni sezonunu Çatalca'daki evde yazdım. Vakit geçiriyordum bununla ilgili eve kapandım. Dedim ki en azından bir 15-20 gün hiç İstanbul'a gelmeyeyim, yazayım. Evde çalışan arkadaşım arada bir bana 'Ya bir şey yer misiniz abi, çay içer misiniz?' diye soruyor falan bir müddet sonra halime çok acıdı. 'Cem Bey bir şey soracağım. Siz ne yapıyorsunuz?' dedi. Dedim, 'Yavrum ben işte diziyi yazıyorum'. 'Böyle mi yazılıyor?' dedi ağlamaklı. Dedim, 'Valla böyle yazılıyor'. O kısmı, o çileyi emin ol süsleyerek söylemiyorum, çileli bir kısmı var" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, "Ya para için yapılacak iş değil, ben sana söyleyeyim. Zaten para çok sende" yorumuna ise Yılmaz, esprili bir şekilde, "Hayır, hayır aşk olsun. Nerede? Bu memleketin şu durumunda mı? Biz seçkin fakirleriz ya şu anda" diye yanıt verdi.
Programda Cem Yılmaz'ın A.R.O.G açıklaması da gündem oldu. "A.R.O.G" filmini 4 milyon kişinin izlediğini ancak neredeyse hiç kar edemediğini söyleyen Yılmaz, "Biz hasılatı zarfla aldık, karımız bu kadardı" ifadelerini kullandı.
KARABORSA AÇIKLAMASI
Cem Yılmaz, gösteri biletlerinin karaborsaya düşmesiyle ilgili de konuştu. Yılmaz, "Herkesin bildiği bir konu bu ve bu gerçekten bizim baş edeceğimiz bir şey değil. Ben bununla ilgili, zamanında, bu bizim resmi biletimizi satan şirkete 'Bu kadar çabuk bitemez' paranoyası yaptık. Bunda bir bit yeniği var falan diyorduk. Güvenlik kameralarıyla geldiler, neyin güvenlik kamerası, online şeyin güvenlik kamerası, yani ekran açık. Ekran açık böyle, saat 10'da online ediyor, bitiyor. Çünkü neden? Ya bizim 20-30 tane oyun var" dedi.
Yılmaz, Altaylı'nın "Alanlardan tekrar satın alan var mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Şuraya kadar getirdik işi... Yan yana ancak iki kişi alabilirsiniz. Yani artık böyle bir nezaket sınırlarını aşan kurallara falan dönüşmeye başladı ama bir karaborsa var. Ama bizim baş edebileceğimiz bir şey değil. Ben şimdi araştırdım. Buradaki en dikkat çekici şey karaborsacının, Google'a girdiğin zaman en üste çıkması. Bizim ofisin, yani resmi bilet sattığımız yerin o olduğunu düşünüyor adam. Başka bir konu daha var. Ben bu konuda niye bu kadar celalliyim. Acıklı olan, bileti benim sattığımı zannetmeleri."