Biz millet olarak yapılan yanlışlara duyarsız olduğumuz sürece her türlü olumsuzlukla karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz.
Örneğin; bir buçuk ayda gevreğe iki defa zam yapıldı, 5 TL olan gevrek şuan 10 TL'den satılıyor.
Aynı şekilde fakir fukaranın ekmeğine zam yapıldı, sağlıklı besinimiz zeytinyağı 100 TL iken şuan en uygunu 250 TL'ye satılıyor.
Kahvaltıda tüketmemiz gereken yumurta 2 TL'den 4 ya da 5 TL'ye, peynir 150 TL'den 250 TL'ye satılmaya başlandı.
Eti hiç söylemeye gerek yok, altına eşdeğer olmuş durumda.
Gelelim ev yani konut kiralarına...
Yahu siz ev sahiplerinde Allah korkusu, vicdanı yok mu?
Allah korkunuz, vicdanınız size söz geçiremiyor mu?
Ne merkezi ne de yerel yönetim sizinle baş edemiyor; çünkü sizde ne Allah ne de hükümet korkusu var.
Meydanı boş bulmuşsunuz, istediğiniz gibi at koşturuyorsunuz!
Ama bana inanın Allah sizi öyle bir çarpar ki aklınız dimanız durur.
Gerçi suçu sizlerde bulmuyorum, suç zamanında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten merhum Turgut Özal ile devamında gelen merkezi hükümetlerin suçudur.
Merhum Özal zamanında "zengini severim" diyerek serbet piyasayı yurdumuzun başına bela etmeseydi böyle olmayacaktı.
Serbest piyasa ile zengin parasına para kattı fakir fukara ise daha da gariban oldu.
Nasıl diyecek olursanız izah edeyim, serbest piyasa ile kara borsacılık, fırsatçılık, tefecilik, stokçuluk türedi, bu imansız, dinsiz çakal soyları milletin kanını emdi, hala daha emmeye devam ediyor.
Hesap uzmanı olmasam da bu olumsuzluğun uzmanıyım, bu çakallara geçit vermemek için ilk etapta serbest piyasanın kontrol altına alınması sonra ise kaldırılması gerekiyor.
Devletin başı Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan vatana birçok konuda en iyi hizmetleri getirdi, PKK ve FETÖ terörüyle mücadele etti, içerde ve dışarda vatan hainlerine baş eğmedi ancak şerefsiz çakal fırsatçılarla, stokçu ve tefecilerle baş edemedi. Serbest piyasa kalkmadığı sürece kimse bunlarla baş edemez!
İnancım odur ki önümüzdeki süreçte bu soysız fırsatçılarla, stokçularla ve tefecilerle de baş edecektir. Bu çağrım tüm siyasi parti temsilcileri için de geçerlidir.
İşte bu olumsuzluklar düzelmediği sürece devreye yurdumuzun duyarlı insanları girmelidir.
Şükürler olsun şahsımın ve ailemin maddi ve manevi ihtiyacı olmamasına rağmen bu olumsuzluğun devam etmesi durumunda biz de sessiz kalmayacağız, bu şerefsiz aşağılık fırsatçılara, tefecilere ve stokçulara fırsat vermeyeceğiz.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
NOT: 30 Ağustos Zafer Bayramımızı 101. yılında ilk günkü heyecan ile kutluyor, başta Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve silah arkadaşlarını rahmet, özlem ve minnet ile anıyorum.