Reklam

Hayatını kaybeden Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu! Bu yüzden baba olmak istememiş...

51 yaşında hayatını kaybeden ünlü oyuncu Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu. Çelik yaşadığı travma yüzünden baba olmak istememiş...

Hayatını kaybeden Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu! Bu yüzden baba olmak istememiş...

51 yaşında hayatını kaybeden ünlü oyuncu Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu. Çelik yaşadığı travma yüzünden baba olmak istememiş...

Hayatını kaybeden Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu! Bu yüzden baba olmak istememiş...
18 Ekim 2024 - 12:18

Birçok başarılı yapımda rol alan oyuncu Vural Çelik, 51 yaşında hayatını kaybetti.


Haberi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, "Maalesef Vural'ı kaybettik. Çok üzgünüm" ifadelerini paylaştı.


Ani ölümü sevenlerini yasa boğan Vural Çelik'in hüzünlü hayat hikayesi yürek burktu.


'BABAM BİZİ BAŞKA KADIN İÇİN TERK ETTİ'

Vural Çelik, 2013 yılında Ömür Gedik'e verdiği röportajda; özel hayatına dair merak edilenleri anlatmıştı.

11 yaşında babasının 'başka bir kadın için' terk ettiği Vural Çelik'i annesi büyütmüş...

"Ben 11 yaşında, kardeşim 9 yaşındaydı; babam bizi gözleri görmeyen bir kadına bırakıp gitti. Hiç aramadı. Bazen camiada bizim dünyadan insanlar haber olur, babasını görmüyor ve bakmıyor diye. Onlara hayırsız derler ama çoğu hayırsız değil. Baban sen çocukken anneni terk etsin, başka kadınlara gitsin, sonra sen büyü, toplum içinde yer ve unvan kazan, o zaman ortaya çıksın! Her zaman öfkeliyim, 2005'te öldü zaten."


'BABA OLMAKTAN KORKUYORUM'

"Baba olmayı istemekle beraber bundan korkuyorum. Belleğime o kadar işlemiş bir acı ve kader var ki... Yanlış bir seçim yapıp, çocuğumun ayrı anne baba ile büyümesinden korkuyorum"

"Gözleri görmeyen bir kadın büyüttü bizi. O kadın ne başkasıyla evlendi, ne başka erkek girdi hayatına, hayatını bize adadı. Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. Ayakkabısı delik diye içine poşet giydiğini bilirim fabrikaya giderken. Nasıl tapmazsın bu kadına? Gençliğinde, fabrikada çalıştığı dönemde gözleri rahatsızlanmış. Gittiği doktor gözlük vermiş, takmamış. Dayımda da aynı hastalık var; tavuk karası... Dayım gözlüğü iyi kullanarak bertaraf etmiş ama anneminki ilerledi. Şu an sokakta tek başına yürüyemeyecek kadar ileri. Çok uzun yıllar olduğu için o da biz de artık alıştık. Ara ara iyi haberler duyuyoruz, heyecanlanıyoruz ama sonra olmuyor. Kader... "


"Benim için dünyanın hiçbir unvanı ya da varlığı önemli değil. Mütevazı, küçük bir hayat yaşıyorum zaten. Önemli olan annemin mutluluğu. O her zaman "Oğlum ben senden razı oldum, Allah da senden razı olsun" der. Dünyanın en büyük mutluluğu bu işte... Bunun dışında hiçbir dünya nimeti umurumda değil. Hayatıma girecek kadının anneme karşı ufacık bir tavrı, yaptığı küçücük bir mimik beni yıkar. Hatta aşkımı bitirir. Belki psikolojide de bu bir rahatsızlıktır, bilmiyorum.""


LİSE 2'DEN TERKİM ÜNİVERSİTEYE GİTMEDİM

'Oyunculuk aklımda yoktu' diyen Çelik, şöhret kapısını nasıl araladığından da bahsetmişti:

"Lise 2'den terkim. Üniversite okumadım, Levent Kırca'da alaylı oldum ama üniversitede astronomi ya da bilgisayar okumak isterdim. Oyuncu konservatuvarlı olmak zorundadır diye de düşünmüyorum. Tarihe bak, büyük başarılar göstermiş alaylı insanlar vardır. Çünkü bu, tanrısal bir yetenektir."


"Çocukken oyuncu olmayı düşünmedim ama hep taklitler yapardım. Hatta komşularımız "Vural sen çok komiksin, tiyatrocu olsana" derlerdi. Sonra Levent Kırca'ya gittim, "Yanınızda yetişmek istiyorum" dedim ve başladık. 1, yıl sonra Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar ile tanıştık. Benim taytay dönemimde elimden tutan insanlardır onlar. Yılmaz abiye özel bir gönül bağım vardır. "Sen hiç Ateş Böceği Gördün mü?" oyununda benim için bir sahne yazdı. O eserin sahnesinde bana yer verdi, büyük gururdu. "Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım" filmi ile Bursa film Festivalinde'yiz. Fatma Girik girdi salona, ilk kez görüyorum kendisini. O dönemde "Avrupa Yakası"nda da oynuyorum. "Seni öpmeden geçemem" dedi. Dünyanın en büyük mutluluğu budur. Yasemin Yalçın, Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan, Levent Kırca, Nejat Uygur gibi en büyük sanatçıların ya yanındaydım, ya perdenin arkasındaydım, ya afişlerini astım ya da aynı sahnedeydim!


'ŞÖHRET BENİ DEĞİŞTİRMEDİ'

Vural Çelik, şöhretin hayatında hiçbir şeyi değiştirmediğini de anlatmıştı:

"Şöhret beni hiç etkilemedi. Ukalalık olarak algılanmasın ama gittiğim her yerde insanlar "Ağabey sen ne kadar mütevazısın" diyor. Bodrum'da bir otelin garsonu kızdı bana, "Sen ne biçim bir adamsın, insan biraz sanatçı gibi davranır, bu ağır başlılık, mütevazılık nedir" dedi. Ama şöhret öyle çok güzel bir şey değil. İnsanların gözünde güvensiz oluyorsun. Geçmişte oyuncuların şahitliği bile kabul edilmezmiş mahkemelerde. Şimdi birisinden hoşlanıyorsun, ama inanmıyor sana."


VURAL ÇELİK'İN CENAZE DETAYLARI KESİNLEŞTİ

Yarın ( 19 Ekim ) Cumartesi günü Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazından sonra , Kilyos Mezarlığı'nda defnedilecektir.