İZENERJİ işçileri: Yaratmadığımız krizin bedelini ödemeyeceğiz

13 bin İZENERJİ işçisini ilgilendiren sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Ücretleri baskılanmaya çalışılan işçiler, “Yaratmadığımız mali krizin bedelini ödemeyeceğiz” dedi.

İZENERJİ işçileri: Yaratmadığımız krizin bedelini ödemeyeceğiz

13 bin İZENERJİ işçisini ilgilendiren sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Ücretleri baskılanmaya çalışılan işçiler, “Yaratmadığımız mali krizin bedelini ödemeyeceğiz” dedi.

İZENERJİ işçileri: Yaratmadığımız krizin bedelini ödemeyeceğiz
30 Aralık 2024 - 16:40

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZENERJİ’de çalışan 13 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri devam ediyor. Ülke genelinde enflasyonun, emekçilerin ücretleri üzerinden baskılanmaya çalışıldığı buna karşı yükselen mücadelelerin yasaklar ve kararnameler aracılığıyla bastırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçerken, yerellerde de benzer tablolara rastlamak mümkün. Hal böyle iken, DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül ve iş yeri temsilcileri ile sürece ve TİS taleplerine ilişkin konuştuk.

"EMEKÇİLER SİYASİ KAVGALARIN MAĞDURU OLMAK İSTEMİYOR"

Ülkedeki ekonomik girdabın faturasının emekçilere kesildiği ve hayat pahalılığının her geçen gün arttığı bir süreçte olduğumuzu belirterek sözlerine başlayan Ercan Gül, “Aynı tutum yerelde, belediyemizde de yaşanmaktadır. Bir önceki belediye yönetiminin eksiklerini bugün biz emekçiler fazlasıyla hissetmekteyiz. Yıllarca şirketlerin vergi borçlarının ödenmemesinden dolayı bugün belediyelere gelen ödeneklerde kısıtlama yaşanmaktadır. Birkaç ay önce İZENERJİ şirketi ve bazı şirketlerin vergi borçları yapılandırılmış olup, bazılarının ise aralık ayı içerisinde yapılandırılması için Büyükşehir Belediyesi tarafından başvuru yapılmasına rağmen, Cumhurbaşkanının ‘Vergi borcu olanları silkeleyin’ talimatını alan bakan ve devlet bürokratları bu talimatı yerine getirip başvurulara onay vermemişlerdir. Yarın bu durum karşında biz emekçilerin ücret alacaklarında sıkıntı yaşanacağı aşikardır. Biz emek örgütleri burada yapılmaya çalışılanın ne olduğunun farkındayız. Ancak şunun bilinmesini istiyoruz ki, siyasi kavgaların mağduru biz emekçiler olmak istemiyoruz. Bir yandan hayat pahalılığı devam ederken hiçbir şekilde bunun önüne geçemeyen hükümetin, diğer yandan siyasi kavgalarını biz emekçiler üzerinden sergilemesi kabul edilir değildir” diye konuştu.

"METAL İŞÇİLERİ, BASKILARIN ÖNÜMÜZE GEÇEMEYECEĞİNİ GÖSTERDİ"

Öte yandan emekçilerin grevlerinin yasaklanmasına dair konuşan Gül, “Toplu sözleşmeler ile bugünkü aldıkları ücretleri iyileştirme çabası içerisinde bulunan emekçilerin grev haklarını ellerinden almak için bir gecede Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmaktadır. Bunun en yakın örneği metal işçileri olmuştur. Bu karara rağmen fiili grevlerini devam ettirip işvereni masaya getiren metal işçilerinin direnişlerini selamlıyorum. Hiçbir baskının sendikal örgütlenmenin önüne geçemediğinin ve sendikal özgürlüğümüzün elimizden alınamayacağının örneğidir metal emekçilerinin mücadelesi” ifadelerini kullandı.

eylem yapan işçiler

"SÖZLEŞME TÜİK’İN SAHTE RAKAMLARI İLE BAĞITLANAMAZ"

Ülke yönetiminde olduğu gibi yerelde de kötü yönetimlerin faturasının emekçilerinin önüne koyulmak isteneceğini kaydeden Gül, “Bugünden şunu belirtmek isterim ki, belediyemizdeki mali krizi biz yaratmadık. Belediyemizin bütçesi sıkıntıda ise bunun sorumlusu biz emekçiler değiliz. Bu nedenle biz yıllardır yüksek ses ile haykırdığımız ücrette adalet talebimizi toplu sözleşme süresi boyunca ısrarla sürdüreceğiz. Çünkü artık İZENERJİ emekçisinin bu hayat pahalılığında hem alacaklarının geç ödenmesine hem de aynı işi yapıp düşük ücrete çalışmasına tahammülü kalmadı. Muhalefet partili bir belediyede çalışıyoruz, nasıl ki ülkemizdeki enflasyonun gerçek rakamlar olmadığını, TÜİK’in gerçek rakamları değil Cumhurbaşkanının gerçek dışı rakamlarını açıkladığını söylüyorlarsa, gerçek rakamları ENAG’ın yansıttığını dile getiriyorlarsa bu toplu sözleşmenin de ENAG rakamları ile bağıtlanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

"TABAN ÜCRETLER VE GRUPLARIN EŞİTLENMESİ ÖNCELİKLİ TALEP"

TİS sürecine temsilcilerin ve komitedeki işçilerin özverili çalışması sonucu taslak hazırlanarak başlandığını dile getiren Gül, son olarak, “Her maddemiz ayrı ayrı önem taşımaktadır. Biz bu toplu sözleşmede sosyal ve ekonomik anlamda arkadaşlarımızın rahat nefes alacağı bir süreci sonuçlandırmak için yola çıktık. Öncelikli derdimiz taban ücretimiz ve devamında bütün gruplarımızın diğer şirketler ile eşitlenmesi. Çünkü İZENERJİ emekçisinin hemen hemen hepsi bu ücret adaletsizliğine artık bir son verilmesini istiyor. Biz de bu haklı talebi yerine getirmek için elimizden gelenin fazlasını yapıp arkadaşlarımızın bu zorlu koşullarda rahat nefes almasını sağlayacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

"20 BİN EMEKÇİNİN TİS SÜRECİ ORTAK HAREKET FIRSATI DOĞURUYOR"

Akabinde konuşan İZSU İş Yeri Temsilcisi Bayram Kesgin, 13 bin İZENERJİ emekçisinin yanı sıra DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1 ve 3 No’lu Şubelerin örgütlü olduğu İZELMAN şirketinde çalışan yaklaşık 8 bin işçinin de TİS sürecinin başlamış olduğunu belirterek, “Toplamda, İzmir Büyükşehir Belediyesinde 20 bini aşkın işçinin TİS masasına oturduğu bir süreçten bahsediyoruz. Bu tablo, iş yerlerimizde ‘eşit işe eşit ücret’ gibi temel taleplerin çözülmesi için ortak hareket etme fırsatını doğuruyor. Tüm bu sürecin başarısı ise sendikalarımızın mücadeleyi birleştirme kararlılığına bağlı. Şubeler, bu dayanışma ruhunu ileri taşımak zorunda” diye konuştu.

"HAKLARIMIZIN BUDANMASINA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ"

Mali tedbirlere ve bütçe açıklamalarına ilişkin sözlerine devam eden Kesgin, “İZENERJİ emekçileri olarak, bu tür gerekçelerin emekçilerin haklarını kısıtlamak için bahane olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Ülkedeki ekonomik kriz hem işçileri hem kamu kurumlarını derinden etkiliyor, ancak ekonomik sorunların faturası sürekli çalışanlara kesiliyor. Bu tutum kabul edilemez. Siyasal iktidarın muhalif belediyelere yönelik ekonomik baskıları elbette bir gerçek. Ancak bu durum, emekçilerin insanca yaşayabilecek ücret taleplerini yok saymak için bir bahane olamaz. İzmir’e değer katan işçiler olarak, haklarımızın ‘tasarruf tedbirleri’ bahanesiyle budanmasına karşı mücadele edeceğiz. Çalışanların onurlu bir yaşam için hak ettikleri ücret ve sosyal haklar bir mali yük değil, insana verilen değerin bir yansımasıdır. Bu nedenle, birlik ve dayanışma ile mücadelemizi sürdürmeliyiz” ifadelerini kullandı.

"TİS YÜKSEK ENFLASYONA KARŞI İŞÇİLERİN MÜCADELE ARACIDIR"

Sermayenin ve siyasal iktidarın ekonomik tercihleri nedeniyle pandemiden bu yana her yıl katlanarak derinleşen krizin belediye emekçilerini de ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Kesgin, “Kira, elektrik, su ve doğal gaz faturaları başta olmak üzere temel ihtiyaçlar katlanarak arttı. Bugün aldığımız ücretlerle giderlerimizi karşılamak mümkün değil, borçlanarak yaşamaya çalışıyoruz. Bu koşullar, TİS’ten beklentilerimizi artırdı. TİS, bizim için sadece ekonomik talepler değil, aynı zamanda kriz ve yüksek enflasyona karşı bir mücadele aracıdır. Kırmızı çizgimiz, taslağımızın yüzde 90’ının hayat bulmasıdır. İşçiler, açlık sınırında değil, yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret almalıdır. TİS, işçilerin onayı alınarak tamamlanmalı ve herkesin ortak iradesini yansıtmalıdır. Bizim için bu süreç, hava, su ve ekmek kadar hayati bir öneme sahiptir.” diyerek sözlerini tamamladı.

"YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA ÜCRETİ KABUL ETMEYECEĞİZ"

Son olarak görüştüğümüz Sosyal Projeler İş Yeri Baş Temsilcisi Ulaş Özdaş ise, sendikal özgürlüklere ve ekonomik saldırılara karşı işçi sınıfının her zamankinden daha fazla bir araya gelerek mücadele ağını örmek zorunda olduğunu kaydederek, “İşçilerin en doğal hakkı ve talebi olan insanca yaşamak isteği karşılanmalıdır. 13 bin İZENERJİ işçisini ilgilendiren TİS sürecinde mali krizi yaratanlar işçiler olmadığı gibi bedelini ödeyecek olanlar da biz işçiler değiliz. TİS taslak sürecini alanlarda çalışan işçi emekçi arkadaşlarımızla birlikte hazırladık. Yoksulluk sınırı şu an 73 bin, açlık sınırı ise 21 bin TL olduğu bir yerde insanca yaşanılabilir ücret istiyor ve yoksulluk sınırının altında bir ücreti asla kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızın tamamının talebi bu yöndedir” ifadelerini kullandı.