İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu bugün toplandı. İzmir Kültürpark içinde yer alan Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştirilen seçimde İzmir Barosu Başkanlığı için 4 aday yarışıyor. 

SMS KRİZİ KÜRSÜYE TAŞINDI: DAVA AÇILDI

Mücadeleci Avukatlar Grubu Tacettin Çolak adaylık konuşmasında," Bu yıl genç arkadaşlar umut veren konuşmalar yaptılar. Ancak bir eksikleri var. Fanatizim arıyor. Grupçuluk genç arkadaşlara kötülük yapıyor. Gençler kendi grupları dışındakini dinlemiyor. Türkiye'de yaşanan faşizmden bahsedilmedi. Filistin halkı soykırıma uğratılıyor. Bunlarla ilgili tek kelime edilmedi. Emperyalizmi kınayan tek kelime edilmedi. Baş soyguncularla ilgili tek kelime edilmiyor. Laikliği kim koruyacak? Baroların görev alınan girmez mi? Barolardan ses çıkmıyor. Bir kaç açıklama ile örtülemez. Bu genel kurul çoğunluksuz genel kurul. Avukat camiası küstürüldü. Avukatları genel kurula getiremiyorsunuz. Ajitasyon ile kemikleşme sağlıyorlar. Çağdaşcılar Batılı emperyalistlerin projeciliklerine soyundular. Sizler Amerikancılık ortak paydasında birleştiklerinizde yol yürüyorsunuz. Baroda çeyrek yüzyıla yakın 2 grup gidip geliyor. Ama ne değişti? CMK ile ilgili sorunlar anlatıldı, ancak bitmedi. Adli yardım sorunu devam ediyor. Vakıfta para varsa neden son güne bıraktınız? Seçim dönemlerindeki bu Türk atraksiyonlar camianın yarasına merhem olmuyor. Biz neden ibra etmedik? Siteye yüklenen raporlarla burada okunan raporlar arasında çelişki var? Körler sağırlar birbirini ağırladı. Parasal noktalarsa usulsüzlüklerin olduğu kuşkusu var. Denetleme kurulu somut bir rapor sunmadı. Bu sebeple biz ibra etmedik. Divan da hata yaptı. Hani çok demokrat  Çağdaşçılar kürsü dokunulmazlığını burada savunuyorlar. Ortak bir mesaj yayınlamayacaktık. Her gruba birer mesaj hakkı vardı ancak müdahale ettiniz. Orada dokunulmazlık yok mu? Bize ne yazacağımızı dikte mi edeceksiniz? Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Aslanlar gibi mücadele ettik ve o mesajı yayınlattık. Ancak her ne hikmetse Cumhuriyetçiler sessiz kaldı. Biz sansürcülük diyoruz. Kürsü dokunulmazlığı her yerde olmalı. Bu mesaj yayınlamama konusunda dava da açmak zorunda kaldık. Bu sene Cumhuriyetçiler bildirgesinde hiç laiklikten bahsetmedi. Kazansak da kaybetsek de her platformda sözlerimizi söyleyeceğiz " ifadelerine yer verdi. 

PROVAKASYONLAR BİR HAFTA ÖNCEDEN BELLİYDİ! 

Mücadeleci Avukatlar Grubu Tacettin Çolak'a yanıt vererek sözlerine başlayan Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan Adayı Sercan Altunordu, "Baro mesaj işine karışmasın istedik. Mesajların baro kanalıyla gönderilmesine ben karşıyım. Oyçokluğu ile kabul edilmedi. Mesaj metninin içeriğinde yaptıkları ve yapacaklarının çağrı niteliğinde olması gerektiği için mesajımızı bu doğrultuda hazırladık. Grupların, rakip grupların adının geçirilmesi bizim onayladığımız bir tür değil. Biz sadece genel kurula çağrı yaptık. Birlikle ilgili biz de elimizden geleni yaptık. Tacettin Bey'in o dönemde seçime girip girmeyeceği belli değildi, bu sebeple girişimde bulunamadık. Biz de farkındayız Çağdaş Grubun yorulduğunu, baro yönetiminin değişmesi gerektiğinin farkındayız. Cumhuriyetçi avukatlar grubunun bildirgesinde Atatürk ilke ve devrimleri diyoruz. Biz hepsini sahiplenelim. Birilerinin sahiplenmesi lazım. Genel kurulda yaşanacaklar bir hafta öncesinden belliydi. Bu provokasyonların yapılacağı belliydi. Baroya mail attık ve 'gereken önlemler aldık' dönüşü yapıldı. Aldığınız önlemler bu kadarmış. Burada atılan sloganları, burada yapılanları onaylıyor musunuz? Seçim döneminde grubumuzun bölündüğü iddiaları yayıldı. Bu algı yönetimine alışkınız. Bunlar bize yarar getirmiyor. Siz her ne kadar şehit olanlara şehit diyemeseniz de açıklamalarınızı Kıbrıs Şehitleri caddesinde yapıyorsunuz. Seçim öncesi salonlar siyasi partilere kullandırılıyor? Bu salonlar hangi amaçla verildi? Bu kiralama karşılığında ne menfaat elde edildi? Oy devşirme peşinde olanlar bu baroyu yönetemezler. İzmir Barosu yönetilemiyor. Sizler belli başlı konulara kafa yorduğunuz için ne baro emekçisinin ne de meslektaşların sorunlarını yönetecek nitelikte değilsiniz. Baromuz kendi emekçilerin hakkını veremez duruma gelmiştir. İzmir Barosu taksitle maaş ödemiş ve 100 boyunca sözleşme imzalamamıştır. İzmir Barosu'nun itibarını zedelemiştir. Baro iflasın eşiğine gelmiştir. Seçim yatırımı yapar gibi vakıf üzerinden meslektaşlarından aldığı parayı yine meslektaşların cebine koyduğunu söyleyerek sorunu çözdüğü algısını yaratıp bizleri kandırmaya çalıştınız. Siyasi parti yönetimi anlayışınız ağır bastı. Kabul edin, iyice yoruldunuz. Öyle bir kibirle yaklaştınız ki sanki sizden başkası bu baroyu yönetemez gibi davranıyorsunuz. Sardunyalar yerine baroyu zehirli sarmaşıklar sardı" dedi. 

'KADIN, YAŞAM, ÖZGÜRLÜK' SLOGANINA TAHAMMÜL EDEMEDİNİZ!

Çağdaş Avukatlar Grubu Adayı Sefa Yılmaz ise kürsüye çıktığı sırada kürsüdeki yükseltinin olmaması sebebiyle esprili bir giriş yaptı. Yılmaz açıklamasında, "Burada bir yükselti vardı, herhalde ayağımızı böyle kaydırmayı düşünüyorsunuz. Ama merak etmeyin bizim ayaklarımız yere sağlam basar. Tacettin Bey'in gruplar militanlaştı sözüne katılmıyorum. Biz hukukçuyuz, biz yargının asli unsuruyuz. Sizin bu davranışınız tam bir militan davranışıdır. SMS konusunu çok fazla söylemeyeceğim. Yayınlanmadı dedi. Biz kurumsal kimlikten yapılan yayınların içeriğinde başka grupların adının geçmemesini düşündük. Tacettin Bey kabul etti ve o saatte yayınladık. Sansürcü değiliz, orada söylediğiniz farklı bir şey. Tacettin Bey hala bir partinin il başkanı mısınız? Çağdaş Avukatlar grubu bir yere aday olduğunda istifa ederler. Bir çok alanda söz söylemek için sokaklara çıktığımızda burada bulunan arkadaşlardan bazıları ne yazık ki o alanlarda bulunmamayı tercih etti. Yorgun değiliz. Biz yolumuza devam ediyoruz. Adalet mücadelesi insanda yorgunluk bırakmaz. Ne zaman alanda olmamız gerekiyorsa oluruz. Kimseyle diyalogu kesmedik. Anlayamayana çalışmayanlara da sokaklardan söyledik. Kadın haklarından yanayız dediniz. Burada bir kadın arkadaşımızın söylediği 'kadın, yaşam, özgürlük' dedi ancak tahammül edemediniz. Hani kadından yanaydınız? Bu ötekileştiren anlayış. İstiyorsunuz ki sizin sözünüzden başka sözler söylenmesin. Söylenecek. Burası Genel Kurul. Burada meslektaşlarımız fikirlerini özgürce söyleyecek. Biz diyoruz ki, 'kadın, yaşam, özgürlük' diyerek sözlerini sonlandırdı. 

AŞKIN: İZSU VE GEDİZ'İN AVUKATLIĞINI YAPAN SİZLERSİNİZ 

İzmir Avukat Hareketi Adayı Banu Aşkın ise adaylık konuşmasında, "Sefa Bey'e bir olumlu, bir olumsuz iki değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Olumlu değerlendirmem kendisi 38 yıllık bir barocu, çok sakin, çok profesyonel. Olumsuz değerlenmem ise, kendisi 38 yıllık bir barocu, çok sakin, çok profesyonel. Ben ise 38 yaşında barocu olmadan baroyu yönetmeye talibim. Görevimi tamamladıktan sonra sıramı benden sonra talip olacaklara bırakmamak için diretmem. Biz kimsenin emeğine saygısızlık etmediğimiz gibi bugüne kadar verdiğimiz hiçbir emek veya mücadelenin günlük siyasete, koltuk sevdasına kurban edilmesine, boş ve popülist söylemlerle yok sayılmasına müsaade etmedik. 6 yıldır verilen emeğe saygımız var ancak şimdi yeni bir sözü söyleme zamanı. Verdiğimiz mücadelede sizin 2 yılda bir ortaya çıkıp oy devşirme çabanızdan çok daha başkadır. Seçim dönemleri yaklaşınca ortaya çıkan gruplarını izliyoruz. 2 yılda bir verilen vaatleri dinliyor ve heyecanlanıyoruz. O vaatlerin altından kalkılamayacağını bilsek de meslektaşlarımıza inanmak istiyoruz. Seçimden sonra değişenin sadece renkler olduğunu gördüğümüzde yeniden umutsuzluğa kapılıyoruz. Ben de diğer gruplara oy verdim. Ancak yine sizler gibi baharın gelmediğini ve kapımızın 2 yıl daha çalınmayacağını öğrendim. Biz avukatız, mesleğimiz gereği muhalifiz. Biz kurulduğumuz günden beri aktif muhalefet yaparak baroya yön veriyoruz. Önceki baro yönetiminin Diyanet'in nefret söylemede yargılanıp beraat ettiği gün bir milletvekili adayı baro başkanının elinden mikrofonu aldı. Milletvekili adayı eli belinde konuşurken, arkada el pençe duran bizim baro başkanımız ve yönetimiydi. Bu sebeple baroların siyasi görüşü olmaz, siyasi duruşu olur ve bu tavır politiktir. 2 vatandaşımız elektrik akımına kapılıp hayatını kaybettiğinde onların ailelerini baroda ağırlayanlarla İZSU ve Gediz'in avukatlığını yapan sizlersiniz" diye konuştu. 

PAZAR GÜNÜ SANDIK BAŞINA

İzmir Barosu'na kayıtlı avukatlar 20 Ekim Pazar günü Baro başkanını, yönetim kurulu üyelerini, denetleme kurulu üyelerini, disiplin kurulu üyelerini ve TBB Genel Kuruluna katılacak delegeleri seçmek için sandık başına gidecek. 
Seçim saat 09.00'da başlayacak ve 17.00'de sona erecek. (Egepostası)