Sefalet ücretine boyun eğmeyeceğiz" diyerek meydanlara inen kamu çalışanları, İzmir’de hükümetin zam politikasına karşı güçlü bir ses yükseltti. Konak Eski Sümerbank önünde bir araya gelen Tüm Bel-Sen, Tüm Yerel-Sen, Eğitim-Sen, Birleşik Kamu-İş, Eğitim-İş, KESK, Emekliler Sendikası, SES, BES, Hür-Sen ve Büro-İş üyeleri, belediye emekçileri ve İzmir Barosu’nun desteğiyle Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü.  Eylemde, memur ve işçi sendikaları bir araya gelerek ekonomik krizin yükünü sırtlanmayı reddettiklerini haykırdı.

"Bu sadece uyarı eylemidir"

Birlik sağlık Sen Başkanı Ahmet Doğruyol,  "Bu alanlarda kimler yok biliyor musunuz? Bu alanda hükümetin koltuğunda olan sendikalar yok. Ağzını açamayan sendikalar yok. Ekonomik krize sebep olanlar yok" diyerek başladığı konuşmasında, bu eylemin sadece uyarı eylemin olduğunu bundan sonra aşamanın işçisi, memuruyla asgari ücret ile çalışanlar ile birlikte genel grev olduğunu söyledi. 

"Sizin kriz faturanızı 80 milyon çekiyor"

Doğruyol, "Onlar sefa peşinde pay peşinde. Sizin kriz faturanızı insanlar ödeyemez ödememeli. Yemediğimiz yemeğinin ücretini  ödemeyeceğiz. Bir avuç ayrıcalıkta insanlara verilmesi ve onlara kullanmasını vergi borçlarından silinmesine asla ve asla kabul etmiyoruz. TÜİK rakamlarını inanan var mı? Yok. Çünkü TÜİK rakamları yukarıdan birileri diyor ki enflasyonu şu  oranda çıkarın o oran da çıkarıyor.

Biz  çalışanlar ve emekçiler olarak bundan sonraki hedefimiz alanlara doldurmak. Bir tek derdimiz var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin birlikte bütünlüğü. Bunun için herkes bir arada olmak zorundadır. Çünkü zararı 80 milyon görüyor ve 80 milyon olarak hep beraber çekiyoruz" diye konuştu.

"TÜİK gerçekçi değil"

KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Deniz Çetin, "Ekonomik kriz milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. TÜİK tarafından açıklanan rakamlar gerçeğin biraz bile yanına yaklaşmıyor. Artık yeter. İş yerlerinde alın teri döken bizler enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kar ediyor. Zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini neden biz ödüyoruz? Ücretlerimizi baskılayıp uygulamaya çalıştığınız ekonomik politikaya itiraz ediyoruz" diye isyan etti.

"Maaşlar Erdoğan ve Şimşek programına göre belirlenmemeli"

Bizi sefalete mahkum eden politikalara karşı iş bırakarak işte şimdi alanlardayız" diyen Çetin, "Kamu emekçileri maaşlarının bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılmamasından dolayı ciddi bir gelir kaybı yaşamaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli.

Asgari ücretle kamu işçisinin maaşları yoksulluk sınırının üstünde belirlenmeli Erdoğan ve Şimşek programına göre değil gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır. Haklı ve meşru taleplerimiz yerine getirilmediği takdirde mücadelemize devam edeceğimizi buradan belirtmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi.

Halaylı protesto