Geçen cumartesi günü Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitingini tarafsız takip edebilmek, her şeyi yalınlığıyla gözleyebilmek için muhabirlerim Çağla Vural ve Aylin Yeliz Yılmaz ile birlikte Gündoğdu Meydanı’na gittim. Erken saatte vardığım meydana zaman geçtikçe insanlar akın akın gelmeye başlamıştı. Her anı kare kare resimlendirdik.
Bazı taraf medyaların haberlerini incelediğimde mitingin rağbet görmedi, alanda sadece 20 bine yakın insan olduğu yazıyordu. Okuduklarımı gerçek haberciliğe yakıştıramadım ve yanlı haberlerinden dolayı bu medya kuruluşlarını “kamuoyunu yanlış bilgilendirdikleri için tüm yüreğimle kınıyorum.” Sayın Erdoğan’ı, kurmaylarını ve oluşumunu seversiniz veya sevmezsiniz, bu kimseyi ilgilendirmez; lakin kamuoyunu yanıltmaya, görevi kötüye kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur bilmem anlatabildim mi?
Yanlı kuruluşların haberlerini gördükten sonra şahsen takip ettiğim mitingle ilgili görüşlerimi siz değerli okurlarıma aktarma gereği duydum.
Gördüğüm kadarıyla mitingde 100 bine yakın insan katıldı, yaklaşık yüz tekneyse mitingi denizden takip etti. İzmir’in çiçeği burnunda İl Başkanı Sayın Bülent Delican, yönetim kurulu ve ilçe teşkilatları iyi bir sınav verdi…
Kürsüde İzmirlilere hitaben mülayim bir konuşma yapan Bülent Delican’ın akabinde eski Bakan, İzmir Milletvekili ve Başbakan Danışmanı Sayın Binali Yıldırım halka hitap etti. Devlet adamı edasıyla konuşma yapan Sayın Yıldırım’ın sözleri “Başbakan Binali” sloganlarıyla kesildi. Görünüşe göre Sayın Yıldırım Ak Parti tabanı tarafından Başbakanlığa layık görülüyor…
Kürsüde yaptığı konuşmada Türkiye’nin 10 Ağustos tarihinden sonra yeni bir güne uyanacağına, İzmir’in de kör ideolojiden kurtulmak için ilk yerel seçimlerde Ak belediyecilikle buluşacağına, halka en güzel hizmetin verileceğine ve İzmir’in marka şehir olacağına değinmesi şahsımı ve İzmirlileri sevince boğdu. Sayın Yıldırım devamında, 10 ağustos günü yeni Türkiye ile eski Türkiye seçimi yapılacağını, ülkenin eskisi gibi vesayet, krizler ve darbeler ile devam edeceğini ya da millet iradesiyle yol yürüyeceklerine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim otobüsünü konuşması esnasında gören Sayın Yıldırım heyecanını gizleyemedi ve adeta bir sunucu gibi Sayın Erdoğan’ı alana girişinde “geliyor, geliyor, reisi cumhurumuz geliyor, milletin adamı geliyor” sözleriyle karşıladı. Bu da yıllardır aynı yola baş koyan insanların birbirlerine olan güvenini gösteriyor…
Yavaş yavaş alana ilerleyen otobüste halkı selamlayan Sayın Erdoğan, otobüsten eşi Emine Hanım ile birlikte indi, vatandaşlarla tokalaşarak kürsüye doğru ilerledi. Kürsüde miting alanını dolduran binlerce sevenini selamlamasıyla halkın coşkusu tavan yaptı.
Bir saati aşkın süre konuşma yapan Sayın Erdoğan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun seçmene hitaben “tıpış tıpış sandığa gidecek adayımıza oy vereceksiniz” sözlerine değindi; eyyy Kılıçdaroğlu sana aday dayattılar ancak sen millete aday dayatamazsın, eyyy Bahçeli boyun bükerek bu adayı kabullendin ama MHP’li kardeşlerime bu şahsı dayatamazsın, İstiklal mücadelesinin şehri olan İzmir’e ülkesine yabancı kişilere oy atmasını nasıl istersin, İzmirlilerin oyunu alabileceğini mi sanıyorsun” diye konuştu.
Hemen hemen her yazımda MHP ve CHP’yi gerek 30 Mart seçimlerinde gerekse önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ABD destekli Pensilvan’ya ikametli zat ile işbirliği içerisinde olmasını eleştiriyorum. Sayın Başbakan’da İzmir’de Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’na tokat etkisi yaratan şu sözleri söyledi: “Paralel yapının inine girdik ama daha bitmedi. Pensilvanya ile işbirliği yaptınız 30 Mart tarihinde sandıkta cevabınızı milletten aldınız ama uslanmadan bir kez daha ittifak içine girdiniz, kendinizi esir düşürdünüz. İstiklal marşımızı bilmeyen bir şahsın Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesine destek oldunuz. Kılıçdaroğlu Sayın Baykal’a yapılan kumpas sayesinde CHP’nin başına geçti, kasetle genel başkan oldu. Sayın Baykal yanlış yerlerde dolaşıyorsun, sana bu kumpası kuran bunlardır…
Evet değerli okurlarım; yalansız, dolansız, birebir gördüğüm ve duyduğum anları sizlere aktardım. Yıllardır tv programı ve köşe yazarlığı yapıyorum. Ne Yenigün gazetesini ne de imtiyaz sahibi olduğum Gazetem İzmir haber portalını zan altında bırakacak yalan söylemlerde bulunmadım; asla bulunmam, doğruluktan da katiyen şaşmam.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…
YORUMLAR