Muğla’da 21 Temmuz 2020 tarihinde 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldürdüğünü itiraf eden Cemal Metin Avcı’nın yanı sıra yakınlarının da yargılandığı davanın 10. duruşması bugün yapıldı. Geçen ay yapılan 9. duruşmada mütalaasını veren savcı, tutuklu sanık Cemal Metin Avcı için ‘canavarca hisle öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis; Avcı’nın tutuksuz yargılanan annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, kardeşi Mertcan Avcı, eski eşi Eda Karagün ve iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın da suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme suçlarından cezalandırılmalarını talep etmişti. Ayrıca Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda Pınar Gültekin’in henüz hayattayken yakıldığı da belirtilmişti.
“CİNAYET SONRASI EŞİYLE PLAJA BİLE GİDEBİLİYOR”
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir bugün yapılan duruşmada şunları söyledi:
"Cemal Metin Avcı Pınar Gültekin'i vahşice katletmiştir. Pınar Gültekin sanığın evli olduğunu öğrenince ayrılmak istemiş, görüşmek istemeyince öldürülmüştür. Bir para talebi, video ile şantaj, bıçak çekildiği savunmaları ezberlenmiş savunmalardır. Bu ifadeler çelişki arz etmektedir. Haksız tahrik için mesnetsiz çabalardır. Cinayet öncesi ve sonrasını en ince detayına kadar düşünen soğuk kanlı bir katil ile karşı karşıyayız. Cinayetten sonra eşiyle plaja bile gidebiliyor.
“HAKSIZ TAHRİK TALEBİNE İTİBAR EDİLMEMELİ"
Ortada bir belge yokken mahkeme çok uzadı. Video yok, görüntü yok, kayıt yok. Ailesine olağanüstü bir travma yaşatıldı. Maktulün özel hayatı yargılanması dediğimiz halde bunlar reddedildi. Yumruk atıyor, diri diri yakıyor, olmuyor, benzinle yakıyor, beton döküyor, nehre atıyor, telefon ve sim kartı kırıp atıyorsunuz, haksız tahrik indirimi istiyorsunuz. Sonrasında 3-4 gün hayatınızı normal yaşıyorsunuz. Haksız tahrik savunmalarına itibar edilmemesi gerekir.
MERTCAN AVCI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı, olay yerinde olduğunu söylüyor. Maktulenin yakılırken ölmediği ortaya çıktı. Diri diri yakma esnasında Mertcan Avcı buna iştirak ediyorsa, nasıl delilleri gizleme ve yok etmekten yargılanır? Eylem üzerinde ortak hakimiyet kurmuş. Burada bir çelişki var. Cuma günü Mertcan Avcı'nın eylem üzerinde ortak olduğu konusunda suç duyurusunda bulunduk."
Epözdemir ayrıca Cemal Metin Avcı’nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan ve eski eşi Eda Karagün için çelişkili ifadeler kullandıkları gerekçesi ile 5 yıl hapis cezası almalarını talep etti.
"TÜM SUÇUN CEMAL METİN AVCI TARAFINDAN İŞLENDİĞİ ORTADA"
Mercan Avcı'nın avukatı suç duyurusu üzerine, "Bu suç duyurusunda anlam veremiyoruz. Tüm suçun Cemal Metin Avcı tarafından işlendiği ortaya koyuldu. Olay olduktan çok sonra müvekkilim olay yerine gitmiştir" dedi.
Cemal Metin Avcı'nın avukatı ise, "Pınar Gültekin’in kardeşi Sibel Gültekin cinayet ortaya çıkmadan önce savcılıkta ablasının Cemal Metin Avcı'nın evli ve bir çocuğu olduğunu, Avcı’yı tehdit ettiğini ve para aldığını söyledi. Rezan Epözdemir'in Pınar Gültekin'in Cemal Metin Avcı'nın evli olduğunu bilmediğini söylemesi yanlıştır" dedi.
Avcı’nın annesi Ayten Avcı ise savunmasında, "Biz delil karartmadık. Eski gelinimin talebi üzerine oraya gittik. Eski gelinimin isteği üzerine oraya gittik. Mahkemenin bu raddeye gelmesi Rezan Bey yüzünden. Bu kadar zaman geçti dünya ilaç içiyorum o güne dair bir şey hatırlamıyorum. Ayakta zor duruyorum siz istediğiniz için mahkemeye geldim” dedi.
Mertcan Avcı, "Hakkımdaki iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Benim yaşadığımı kimse anlayamaz. Anneme ve babama o eve gittiğimi nasıl söyleyeyim. Annem ve babam kalp krizi geçirecek mi diye korkuyordum zaten" diye konuştu.
Sanık Cemal Metin Avcı ise, "Ben karşılıklı sataşmaya neden olmak istemiyorum. Olayı zaten ortaya çıkaran benim. İtiraf etmesem neyse, zaten itiraf etmişim. 3 tane bilirkişi raporu bunu benim yalnız yaptığımı gösteriyor. Karar duruşmasında daha detaylı savunma yapacağım" dedi.
"BENİM CANIM GİTMİŞ"
Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin ise duruşma da şunları söyledi:
"Eğer Rezan Bey bizim davamızı savunmasaydı bu dava örtbas edilecekti. Onuncu duruşmadır gidip geliyorum. Bu insanlara bakarak sinirden konuşamıyorum. Bunların yaptığı savunmaları teker teker dinledim mahkemeye saygımı bozmadım. Benim canım gitmiş 27 yaşındaki genç kızım diri diri yakılmış. Bunun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ne ki? Bunun cezası idamdır. Orada yazıyor, 'Adalet mülkün temelidir' Adaletin olmadığı yerden ne devlet olur ne ülke olur."
“BURADAN SAYIN BEKİR BOZDAĞ'A SESLENİYORUM, GELSİN BİR DURUŞMA DA İZLESİN”
Sıddık Gültekin duruşma salonunda Cemal Metin Avcı'nın annesine kolonya uzatılmasına tepki göstererek, "Mağdur olan aile biz, diri diri yakılan biz, ölen biz. Ama maalesef içeride de kolonya onlara veriliyor. Bizim hiçbir söylemimizi dikkate almıyorlar. Ben buradan Sayın Bekir Bozdağ'a sesleniyorum, gelsin bir duruşma da izlesin. Bakalım burada ne kadar adaletsizlik var. Artık tahammül sınırlarımızı çok zorluyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet değil. Biz altısına birden idam istiyoruz" dedi.
"ADALET İSTİYORUM"
Gültekin'in annesi Şefika Gültekin şunları söyledi:
"Rezan kardeşimden Allah razı olsun. Benim kızım her gün benim gözümün önünde. Bu insanları görüyorum hiçbir şey diyemiyorum. Biz adalet istiyoruz. Bu cani kızımın üzerine iftira attı. Adalet Bakanı’ndan idam cezası getirsin istiyorum. Bu canilerle devlet de uğraşmasın, biz de uğraşmayalım. Sizin de kızınız çocuğunuz varsa beni anlarsınız. Ben adalet istiyorum."
Mahkeme Sanık Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verip Mertcan Avcı hakkında kasten öldürme suçuna iştirak eyleminden, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvuru nedeniyle Mertcan Avcı hakkında kasten öldürme suçundan soruşturma yürütüldüğü, soruşturma dosyasından netice beklendiği, dosyaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu nedenleri ile duruşmayı 11 Nisan 2022 tarihine ertelendi. Ayrıca yargılanan diğer 4 kişinin duruşmaya katılmasına gerek olmadığına da karar verildi.
"BU SÜRECİN BÖYLE KAPANMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir şunları söyledi:
"Zaman, zemin, koşullar ne olursa olsun istinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, insan hakları Avrupa Mahkemesi’ne kadar sonuna kadar hukuk devletinin gereği olarak hak arama özgürlüğümüzü kullanacağız. Bu sürecin böyle kapanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Zamanında eğer böyle bir kabulleniş içerisinde olsaydık bugün bu yargılamada tek sanık vardı. Şu an 6 sanık var. Savcılık 6 sanık ile ilgili de mahkumiyet mütalaası verdi. Aynı şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkması, adaletin tecellisi için sorumluların hukuk devletinin gereği olarak emsal maliyetle cezalandırılması için sonuna kadar hukuki mücadelemiz devam edecek."
