'Trans kadınlar kadındır ve trans cinayetleri politiktir'

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu LGBTQ+’lara yönelik saldırıların tesadüf olmadığını , LGBTQ+ bireylere yönelik saldırılarının erkek devlet ile güçlendiğini ,sistematik bir nefret politikası işlendiğini belirtti.

'Trans kadınlar kadındır ve trans cinayetleri politiktir'

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu LGBTQ+’lara yönelik saldırıların tesadüf olmadığını , LGBTQ+ bireylere yönelik saldırılarının erkek devlet ile güçlendiğini ,sistematik bir nefret politikası işlendiğini belirtti.

'Trans kadınlar kadındır ve trans cinayetleri politiktir'
16 Mart 2021 - 08:47

Geçtiğimiz günlerde İzmir Bornova’da yaşayan trans kadın Miraş Güneş evinde ölü bulundu. İstanbul’da yaşayan bir trans kadının yüzüne ise Emre Bozkurt tarafından kezzap atıldı. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu Bornova Metro önünde yaptığı basın açıklamasında, LGBTİQ+ bireylerin çalışma hakkı, barınma hakkı, ve yaşam hakkı başta olmak üzere tüm insani haklarının da gasp edildiğini ifade etti. Açıklamayı Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu adına Rengin Oğuz okudu. Gerçekleştirmek istenen basın açıklaması öncesinde kadınlar ve LGBTQ+ bireyler alana girerken polis "LGBT fuları istemiyoruz" diyerek tartışma çıkardı.

‘HER GÜN ÖLÜYOR, ÖLDÜRÜLÜYORUZ!’

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günün’de hakları ve hayatları için sokağa çıktıklarını vurgulayan Oğuz,İzmir’de bir kadının daha ölüm haberini aldıklarını söyledi. Oğuz sözlerine şöyle devam etti “Gökbakar Aslan, kendi evinde çocuğunun gözlerinin önünde asılı bir halde bulundu. Yine İzmir Bornova’da 16 yaşındaki Ceren Duman’ın ölmüş bedeni moloz döküm sahasında yanmış halde bulundu. Her gün ölüyor, öldürülüyoruz! Kadın cinayetlerine karşı hiçbir politika geliştirmeyen patriyarkal düzenin işbirlikçileri biz kadınların ve LGBTİ+’ların karşısına dikiliyor!”. İstanbul sözleşmesinin öneminede değinen Oğuz “Erkek devlet ülkedeki kadın kıyımına sessiz kalırken, yaşamlarımızın ve haklarımızın en büyük güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ni hedef gösterirken, tecavüzcü katilleri, Musa Orhan’ı, Ümitcan Uygun’u ve nice faili serbest bırakmakla uğraşadursun, biz kadınlar her gün öldürülüyoruz! Yaşamlarımız, haklarımız için çıktığımız sokaklarda erkek devletin polislerince şiddete, çıplak aramaya maruz bırakılıyoruz! Kadınları değil katilleri engelleyin!” dedi.

‘TRANS OLDUKLARI İÇİN GÖZALTINA ALINDILAR'

AKP’Lİ Erdoğan’ın Boğaziçi Ünivertesine atadığı kayyum Melih Bulu ‘yu istemeyen öğrencilerin mücadelesinde LGBTİQ+ öğrencilerin hedef gösterildiğini ve tutuklandığını ifade eden Rengin Oğuz, "Kayyum rektör sayesinde ilk önce kadın ve LGBTİQ+ çalışmaları yürüten kulüplerini kapatan gerici ve kadın düşmanı zihniyetinizi tanıyoruz! Bizi halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekle suçlayanlar, asıl sizlersiniz nefreti ve düşmanlığı körükleyen! Ülkesindeki her cinsel yönelim, cinsel kimlik, cinsiyet, ırk ve dinden vatandaşa eşit yaklaşması ve haklarını gözetmesi gereken Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin her bir kurumu kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını kurumsallaştırdıçalışmaları kulüplerini kapatan gerici ve kadın düşmanı zihniyetinizi tanıyoruz” diye konuştu. Ayrıca Oğuz 8 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirilen Büyük Kadın Buluşması’nda bir trans kadının korteji polis tarafından engellendiğini, arkadaşlarının eylem çıkışında işkencelerle, sadece trans oldukları için gözaltına alındığını dile getirdi.Oğuz, “8 Mart’ta Adana başta olmak üzere birçok ilde gökkuşaklı dövizlerimiz ve LGBTİQ+ bayraklarımız alanlara alınmadı. Alışın, gitmiyoruz, buradayız! Kimliklerimizden dolayı bizleri ötekileştirmenize, mücadelemizi marjinalleştirip terörize etmenize izin vermiyoruz!” şeklinde konuştu.

'TRANS CİNAYETLERİ POLİTİKTİR'

Ülkede yükselen kadın düşmanlığının, transfobinin ve hedef göstermelerin bir sonucu olarak trans kadın katliamına tanık olduklarını söyleyen Oğuz, “Failler serbest bırakılıyor ya da ölümlerin üzeri faili meçhul olarak örtülmeye çalışılıyor. Katledilen bir trans kadın olduğunda faillerin ısrarla yakalanmadığını Hande Kader cinayetinden biliyoruz! Biliyoruz ki, Didem tek fail katiller değil! Trans cinayetlerine sessiz kalan, transfobiyi, homofobiyi ve nefret suçlarını sırandanlaştırmaya çalışan toplum ve devlet de bu cinayetlerin failidir! Transfobinizden, homofobinizden dolayı yaşamasına, çalışmasına izin vermediğiniz; söz hakkı tanımadığınız dolayısıyla yaşatmadığınız tüm arkadaşlarımızın hesabını soracağız! Trans kadınlar kadındır ve trans cinayetleri politiktir!” şeklinde konuştu.

LGBTQ+ haklarının insan hakları olduğunu belirten Oğuz, “LGBTİQ+’lar olarak birlikte güçlüyüz. Bizlere karşı yöneltilen bu fiziksel, psikolojik şiddeti; ayrımcılığı, hedef göstermeyi, nefret politikalarını yerle bir edeceğiz! Göz altılarınız,tutuklamalarınız, işkenceleriniz bizi yaşamak için verdiğimiz mücadeleden bir adım bile geri koyamaz! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok” diyerek sözlerini noktaladı.