İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkan Yardımcısı Dr. Volkan Altan, devlet tarafından aile sağlığı merkezlerine doğum kontrol hapı temininin beş yıldır yapılmadığını belirtti. Altan, “Kondom temini var, ancak bu da yetersiz. Merkezlere 200-300 tane kondom gönderiliyor, bu miktar ihtiyacı karşılamıyor. Kadınlar artık doğum kontrol hapını ya da aylık iğneleri yüksek fiyatlar ödeyerek dışarıdan temin etmek zorunda kalıyor,” dedi.
İstenmeyen gebelikler artıyor
Altan, gelir durumu düşük olan kadınların bu malzemelere ulaşamadığı için korunmasız kaldığını vurguladı. “Korunamayan yoksul kadınlar, istemedikleri gebeliklerle karşılaşıyor. Bu gebelikler de çoğu zaman sağlıksız şartlar altında gerçekleşiyor ve çocuklarda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor,” ifadelerini kullandı.
Altan, bu zorunlu gebeliklerin anne ve bebek sağlığını da olumsuz etkilediğini belirtti. “Yetersiz sağlık hizmetleri ve istenmeyen gebelikler sonucunda, düşük doğum ağırlıkları veya gelişimsel gerilikler gibi birçok anomaliye rastlanıyor. Gebelik süreci de genellikle zor geçiyor ve anne sağlığı riske atılıyor,” dedi.
Yetersiz desteğin trajik sorunu
Dr. Altan, bu olumsuz tablonun Selçuk’ta yaşanan trajediyle daha da gözler önüne serildiğini belirtti. “Yoksulluk ve aile planlaması desteğinin yetersizliği sonucunda, her biri birer yaş arayla dünyaya gelen beş çocuğun kaybı yaşandı. Bu olay, doğum kontrol yöntemlerinin kullanılmaması ve yetersiz desteğin trajik bir sonucu olarak karşımıza çıktı,” ifadelerini kullandı.
Doğumlar arasında iki yıl ara verilmeli
Dr. Altan, gebelikler arasında yeterli süre olmamasının da bu tür trajedilere katkı sağladığını söyledi. “Normal şartlarda iki gebelik arasında en az iki yıl ara verilmesini öneriyoruz. Birer yıl arayla doğumlar, annede ve çocuklarda büyük risklere yol açabiliyor,” dedi.
Kondom ve doğum kontrol iğnesi yetersiz
Dr. Volkan Altan, devletin aile sağlığı merkezlerine gönderdiği malzemelerin yetersizliğine dikkat çekti. “Aile hekimi başına yalnızca iki ya da üç adet aylık doğum kontrol iğnesi gönderiliyor, ancak bu yöntemi kullanan yaklaşık 10 kadın var. Kondom ise tek düzenli temin edilen malzeme olmasına rağmen sayıca yetersiz kalıyor,” diye belirtti.
Altan, aile planlaması polikliniklerinin sağlıkta dönüşüm politikası ile kapatılmasının durumu daha da kötüleştirdiğini ifade etti. “Eskiden devlet hastanelerinde aile planlaması poliklinikleri vardı. Ancak sağlıkta dönüşümle bu poliklinikler kapatıldı ve bir kısmı aile sağlığı merkezlerine dönüştürüldü. Artık doğum kontrol malzemeleri ücretli olduğu için birçok kadın bu malzemeleri alamıyor,” diyerek sağlık politikasındaki değişikliklerin sonuçlarına dikkat çekti.