Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Su Verimliliği Seferberliği kapsamında Kocaeli Kongre Merkezi'nde "Su Verimliliği Seferberliği: Sanayi-Su Buluşması" programı düzenlendi. Programa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır katıldı.
"BÜYÜYEN EKONOMİMİZ VE ARTAN ÜRETİMİMİZLE BİRLİKTE SANAYİDE SUYA OLAN İHTİYACIMIZ ARTIYOR"
Toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, gelişen sanayi ile birlikte sadece endüstriyel değil, tarımsal ve kentsel su ihtiyacının da arttığına dikkat çekti. Su konusunun bütünüyle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yumaklı, "Elbette bugün ana gündemimiz su ve bu toplantıda bunun için birlikteyiz. 'Dünyayı şekillendiren en önemli madde nedir?' diye sorulsa herhalde hiç şüphesiz 'Su' denir. Ülkeler için zengin su kaynaklarına sahip olmak politik, sosyal ve ekonomik güç de demek aynı zamanda. Büyüyen ekonomimiz ve artan üretimimizle birlikte sanayide suya olan ihtiyacımız da artmakta. Ürün hazırlığından temizliğine kadar üretim proseslerinin tamamında suya olan ihtiyacımız son derece yüksek" dedi.
"HER ALANDA DOĞRUDAN ETKİLERİNİ HİSSETTİĞİMİZ BİR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VAR"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dünyanın 4'te 3'ünün sularla kaplı olduğunu, bunun yüzde 97.5'inin de tuzlu sulardan oluştuğunu düşünürsek, su anlamında bir problemimiz olmadığını söyleyebiliriz. Ancak küresel su varlıklarının sadece yüzde 2 buçuğu teorik olarak tatlı sulardan oluşmakta. Ancak bunun kullanılabilir olanı sadece 3'te 1'i. Daha çarpıcı bir ifadeyle, dünyadaki kullanabileceğimiz su varlığı bir bardak içerisindeki bir damla mesabesinde. Her alanda doğrudan etkilerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var. Akdeniz havzası ülkelerinden birisiniz ve iklim değişikliğinden kuzeydeki ülkeleri düşünecek olursak çok daha hızlı şekilde etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Geride bıraktığımız dönemde iklim değişikliğin etkilerinin azaltılması ve direncimizin uyum kabiliyetimizin artırılması için çok değerli çalışmalar yapıldı. Ulusal katkı beyanımız hazırlandı. Azaltım ve uyum başlıkları altında iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri belirlendi. Ancak bu değerli çalışmaların hayata geçirilmesi son derece önemli çünkü sadece yazılı metinlerde kalması bizim için bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla su kaynaklarımızın gelecek için daha fazla öneme sahip haiz olduğunun altını bir kez daha burada çizmek istiyorum"
"SADECE 6 YIL İÇERİSİNDE NÜFUSUMUZ YÜZDE 10 ARTARKEN, SU VARLIĞIMIZ DA YÜZDE 20’LİK BİR DÜŞÜŞÜ ÖNGÖRÜYORUZ"
Bakanlık olarak tarımsal üretim ve su kaynaklarına yönelik riskleri analiz ettiklerini ifade eden Bakan Yumaklı, iklim krizinde su kaynakları için daha güçlü bir iş birliğine ve çözüm yollarına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Yumaklı, "Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken, su varlığımız da yüzde 20'lik bir düşüşü öngörüyoruz. Her alanda nüfusumuzun artışıyla birlikte su ihtiyacı artacak. Uluslararası su endeksi var. Bin 700 metreküplük teorik olarak kullanabileceğiniz suyun üzerinde ise bir ülke, su zengini. Bin 700 metreküple, bin metreküp arasındaysanız ülke olarak su stresi altındasınız ki, Türkiye öyle. Bin metreküpün altında iseniz su fakirisiniz. Burada bin metreküpe yakın olmak da var, bin yedi 700 metreküpe yakın olmak da var. Biz bin 313 metreküpteyiz. Eğer bütün teorik çalışmalarımızı, planlamalarımızı, strateji belgelerimizi, eylemlerimizi belirledikten sonra bunları hayata koymazsak, çok yakında bu bin metreküpün altına düşmemiz son derece mümkün. İklim değişikliğine uyum kabiliyetimizin artırılması adına bu yüzden su verimliliğini son derece önemli olduğunu, su verimliliğinin gereklerinin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"TARIMDA DAMLA SULAMA VE BENZERİ SULAMA SİSTEMLERİ ÜLKEMİZDE ŞU ANDA YÜZDE 33 SEVİYESİNDE"
31 Ocak 2023'de Emine Erdoğan himayelerinde Türkiye'de su verimliliği seferberliğini başlattıklarını söyleyen Bakan Yumaklı, "Ancak maalesef sadece 6 gün sonra ülkemiz, tarihin gördüğü en büyük depremlerden birini yaşadı ve 11 ilimizin çok genişçe bir nüfusu bundan etkilendi. Bu vesileyle, hem 6 Şubat depremlerinde hem de 1999 depremlerinde etkilenen Kocaeli başta olmak üzere, bu coğrafyada hayatını kaybedenlere Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. Tabii bu süreç bizim çalışmalarımıza ara vermemizi gerektirdi. Ancak tekrar çalışmalarımıza ivme kazandırdık ve bu yılın başından itibaren ve bundan sonra artık dur durak vermeden sadece bir seferlik değil, sürekli bu algıyı ve bilinci artırmak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz. Peki bu seferberlikte neler var? Kısaca bilgi vermek istiyorum. Su verimliliği sistemlerinin hayata geçirilmesi ve su verimliliği birimlerinin kurulması, içme suyu sistemlerinde kayıp ve kaçakların azaltılması, kullanılmış suların sanayi başta olmak üzere tarım ve kentsel kullanımlarda yeniden kullanım potansiyellerinin belirlenmesi, bunların nasıl yapılacağına dair rehber dokümanların hazırlanması ve özellikle tarımda su verimliliğini merkeze oturtmak adına tarım kanununda yapmış olduğumuz tarımsal üretim planlamasının yeniden düzenlenmesi, tarımda özellikle damla sulama ve benzeri sulama sistemlerine geçilmesi. Tarımda damla sulama ve benzeri sulama sistemleri ülkemizde şu anda yüzde 33 seviyesinde. Hedefimiz bunu yüzde yüze çıkarmak" dedi.
"ZANNETTİĞİMİZ GİBİ SINIRSIZ BİR SU KAYNAĞIMIZ YOK"
Sanayide çevre dostu ve sürdürülebilir üretime katkı sağlanması hedefiyle çalışmalar yapıldığını aktaran Yumaklı, "Yeşil Organize Sanayi Bölgesi uygulamaları başta olmak üzere, sanayide çevre dostu ve sürdürülebilir üretime katkı sağlaması için hedeflediğimiz çalışmalara baz teşkil etmek üzere 152 adet sektörel su verimliliği rehberi hazırlanmış durumda. Peki bu rehberlerde yer alan teknikler uygulanırsa ne olur? Tekstil ve giyim sektöründe ortalama yüzde 50 su kullanımını azaltmak mümkün. Birkaç sektör daha söyleyeceğim. Örneğin, gıda ve içecek sektöründe ortalama yüzde 48, ağaç ve ağaç ürünleri imalatında yüzde 47, kimya, petrokimya, eczacılık sektörü ki Kocaeli'mizde bu sektörler gelişmiş, yüzde 37 oranında su kullanımını azaltmak mümkün. Esasen konu sadece su kazanımı değil. Su kaynaklarımızı kullanırken de aynı zamanda çevresel ve ekonomik başka kazanımları da elde etmek. Temiz su kaynaklarımızı daha az tüketmek istiyoruz. En başta söyledim. Zannettiğimiz gibi sınırsız bir su kaynağımız yok. Su temini için harcanan maliyetleri azaltabiliriz. Enerji ihtiyacını azaltabiliriz. Bütün bunları ve diğerlerini de yaparak aslında üretmiş olduğumuz ürünlerde uluslararası rekabet gücümüzü de dolaylı olarak artırmış oluruz" şeklinde konuştu.
"MAVİ VATANIMIZI KORUMA VE GELİŞTİRME ADINA BİN 744 BARAJ VE GÖLET YAPILDI"
Türkiye'de su ve sulama alanında 10 binden fazla projenin hayata geçirildiğini de ifade eden Bakan Yumaklı, "Mavi vatanımızı koruma ve geliştirme adına bin 744 baraj ve gölet yapıldı. İçme suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere içme suyu tesisleri, taşkın ve özellikle atık su arıtma tesisleri, yeraltı barajları ki şu anda bunların en azından belli oranda seviyeye gelmiş olduğunu da görmekten son derece mutluyuz. Türkiye'ye kazandırılan bu eserler hepimiz için geleceğe dair birer yatırım. Kocaeli'ye de su ve sulama alanında yaklaşık 2 milyar liralık bir yatırım yapıldı, 26 tesisle birlikte. Hizmete alınan bu eserlerle ülkemizde sanayide kullanılacak enerjide suyun kesintisiz devamını istiyoruz. Bu vesileyle bugün bir hatırlatma daha yapacağız. Bugün 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. Sulak alanlar yağmur ormanlarından sonra dünyada en üretken ekosistemler. Dolayısıyla bizler de Bakanlık olarak 16 milyon dekar alana sahip 6 bin 418 sulak alanımıza gözümüz gibi bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
PROTOKOL İMZALANDI
Konuşmaların ardından Bakanlar İbrahim Yumaklı ve Mehmet Fatih Kacır, 'Sanayide Su Verimliliği İşbirliği' protokolünü imzaladı. Programın ardından Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi Atıksu ve Geri Kazanım Tesisi de gezildi. Öte yandan, imzalanan bu protokol ile birlikte su verimliğinin artması, su israfının ise azaltılması hedefleniyor.
Programda, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, sanayi sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile siyasi partilerin temsilcileri de hazır bulundu.
YORUMLAR