Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde TÜMSİAD Genel Kurulu'na katıldı. FETÖ'nün devletten, sivil toplum hayatından ve ülkenin her köşesinden sökülüp atılması konusunda çok önemli uygulamalar gerçekleştirildiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bu bitmedi. Bu, vücudumuzda öyle bir virüs ki metastaz yaptı, bunun tamamen temizlenmesi gerekiyor. İnlerine gireceğiz demiştim, girdik ama bitmedi, in çok. Aynı şekilde PKK'nın da inlerine girdik, giriyoruz. Şu anda askerimiz, polisimiz, Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de Bestler Deresi'nde savaşıyor. 200 metre yerin dibine kuyu açmak suretiyle şehrin altında kendilerini barındıracak imkanları kurmuşlar. Askerimiz yerin altında da bunlarla mücadele ediyor. Uçaklarla, havanlarla oraları hainlere mezar ediyoruz" dedi.

Erdoğan şunları kaydetti:

YANINIZA TERÖR ÖRGÜTÜ ALMAYIN: Cumhuriyet tarihimizde Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından ilk defa sınır dışımızda kapsamlı operasyonlar yürütüyoruz.
DEAŞ terör örgütüyle bizden başka ciddi şekilde mücadele eden ülke yok. Şu anda Cerablus, Rai, Dabık, El Bab'da 3 bine aşkın DEAŞ'lı etkisiz hale getirildi.
Şimdi hedef dedik ki Münbiç ve diyoruz ki Amerika'nın başını çektiği koalisyon güçleriyle beraber biz Rakka operasyonunu yaparız.
Ama dostlara da diyoruz ki yanınıza terör örgütü almayın. Çünkü bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle temizlemek olmaz. Biz koskoca ABD, koalisyon güçleri el ele verelim. Rakka'yı DEAŞ'a mezar ederiz.

GÜCÜMÜZÜ GÖRECEK

Musul ve El Ambar'da da mücadelenin sürdürülmesi gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, buraların kendi haline bırakılması durumunda sürekli kurban verileceğini anlatarak, "İşte Telafer, işte Sincar, ne oldu, baktık ki olmuyor Sincar'a bir operasyon, öbür tarafa bir operasyon, yaklaşık 220 teröristi hallettik ve en önemli merkezlerini oralarda vurduk. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz" diye konuştu.

MÜCADELE SEÇENEK DEĞİL MECBURİYET: Sınırlarımız içinde ve hemen yanında terör örgütleri bomba patlattığı zaman Avrupa'nın, ABD'nin, Rusya'nın değil bizim canımız yanıyor. Terör örgütleri havanla, silahla saldırı düzenlediklerinde hedefte Avrupası, ABD'si, Rusyası değil bizim askerimiz, polisimiz, vatandaşımız şehit oluyor. Bu örgütlerin yıkmaya çalıştığı devlet bizim devletimiz, bölmeye çalıştıkları millet bizim milletimizdir. Terör örgütleriyle mücadele bizim için bir seçenek değil, bir mecburiyettir.

ÇÖZECEKSENİZ BU İŞİ ÇÖZÜN: Batı'dan adalet göstermesini bekliyoruz artık. Yapacaksan yap, varsa sende bir adalet anlayışı, adaletini göster. Türkiye işte taa sene 64, sene 2017. 54 yıldır Avrupa Birliği kapısında bekliyor. Türkiye'yle dalganı geçme. Çözecekseniz bu işi çözün. Bu milletin de bir sabrı var. Bir yere kadar. Sonra Erdoğan konuşunca, bozuluyorsunuz.
Diktatör dersiniz sabır, hakaret edersiniz sabır. Nereye kadar sabır, bir yere kadar. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik haksız ve adaletsiz tavrında değişiklik yapılmaması durumunda, bu konuda da bir halkoylamasına ihtiyaç duyulabilir. Olur mu olur? İngiltere Brexit yapıyor oluyor da, Türkiye'yi kendisine yakıştırmayanlar, içeri sokmayanlar Türkiye'nin halkoylaması kararından niye rahatsız oluyorlar?

BAŞARIYI YANLIŞ YERDE ARIYORSUNUZ

Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kendilerine çözüm arayan CHP'ye sözüm şudur; başarıyı yanlış yerde arıyorsunuz, başarıyı mahkeme kapılarını aşındırarak değil, ancak milletin gönlüne girerek elde edebilirsiniz.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Milletin. Niye millete saygı duymuyorsunuz?
Millet kararını verdi ya, bu işi bitirdi, boşuna uğraşıyorsunuz.
16 Nisan artık geride kaldı, milletimiz iradesini ortaya koydu, tercihini yaptı. Bir kez daha milli irade hür bir şekilde sandıkta tecelli etti.