Gazetemiz İzmir'in yakın takipçilerinden Selahattin Yuluğ yurdumuz üzerinde hain planlar kuran FETÖ örgütüyle ilgili yaşadığı maduriyeti gazetemizin imtiyaz sahibi Salih Erkek'e anlattı.
Salih Erkek: Selahattin Bey, yıllardır haber portalımızı takip eder, düşüncelerini sosyal medya üzerinden bana yazardın. Şimdi de haftalık gazetemizi yakından takip edenlerdensiniz. Öncelikle bu sebeple size teşekkür etmek istiyorum. Gazetenize nasıl abone olabilirim dediniz ve bizimle yaşadığınız bazı olaylarla ilgili olarak röportaj gerçekleştirmek istediniz. Bizde sizi ofisimizde ağırlamak istedik. Yıllar önce adını salya sümük FETO koyduğum vatan haini zamanında sizi de kandırmış. Bu konuda yaşadıklarınızı bize anlatır mısınız?
Selahattin Yuluğ: Salih kardeşim beni ofisinizde ağırladığınız için öncelikle size ve ekibinize teşekkür ederim. Gazetenizin severek ve beğenerek okuyor, yakından takip ediyor ve başarılarınızın devamlılığını diliyorum. 1968 yılından beri İzmir’de yaşıyorum. Aslen Erzurumluyum. Evli ve 4 çocuk babasıyım. FETÖ’yü 1970 yıllarından tanımaya başladım. O yıllarda hizmet ediyor, dindar bir nesil yetiştiriyor diye, Allah’a, İslama ve Peygamberlerimize inancı var diye dini değerlerimize bağlı sandığımız için bizde hoşnut olduk. Kasetlerini dinledik, kitaplarını okuduk. 12 Mart olaylarından sonra cezaevine alındı, oradan Manisa’ya, Bornova’ya gitti, bizde kendisine eşlik ediyorduk. Sohbetlerini dinliyorduk. O yıllardan beri 30 küsür senerdir evimde kurban bayramları olsun kurbanımı kesmedim Himmet adı altında onlara bağışladım. Zaman zaman maddi yardımlarımızı da yaptık kendilerine. Fitretimizi ve zekatımızı biz hep kendilerine verdik.
Salih Erkek: Özür dileyerek lafınızı kesiyorum; nasıl bu kadar kandınız kendisine?
Selahattin Yuluğ: Sevgili kardeşim biz namazımızda niyazımızda yaşayan insanlarız. Ben inançlı bir insanım. Kendisinin de inançlı ve hak yolunda olduğuna inandım. Evimde kitaplarını bulundururdum.
Salih Erkek: Peki FETÖ’nün müridimiydiniz?
Selahattin Yuluğ: Mürit demek değil ama ben onun uğruna mücadele veriyor, her karşı çıkana onu savunuyordum. Bayrağımızı başka ülkelerde dalgalandırıyor, okullar açıyor, gençlerimizi yetişiriyor diyordum.
Salih Erkek: Peki kendisi ile ilk tanışmanız nasıl oldu?
Selahattin Yuluğ: Ben kestane pazarında hurma satardım. O da camiye gelip giderdi. Bizde bu zamanda tanışmış olduk. Kendisine maddi yardımlarımız çok oldu. Bazı arkadaşlarımız bu kadar islamiyete bağlı ve güya ülkesini seviyor hoca efendi neden Amerika’da yaşıyor derlerdi. Bende diyordum siz hiç kuran okumaz mısınız? Kapitalist sistemi Amerika’dan yıkacak diyordum. Ama şuan çok pişmanım. Allah’ım bizi merhametiyle yargılasın. Yaptıklarını hazmedemedim. Onların yetiştirdikleri bu ülkenin polisi kaymakamı olacak oda bu ülkenin evladı derdim. Meğer bizi bizden almış aldatmış. Ülkemize karşı yaptığı girişiminden dolayı çok üzgünüm. Kime ne anlatacağımı bilmiyorum, herkesten uyuzum artık, kim ne diyorsa soguluyorum ve kimseye inancım kalmadı.
Salih Erkek: Peki bunu ne zaman farkettiniz. 15 Temmuz darbe girişiminden öncesi mi oyunlarını anladınız?
Selahattin Yuluğ: Hayır, ben 15 Temmuz'dan önce bağımı kopardım. 2007 yıllarında Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir şeyler oldu daha sonrasında baş örtüsüne teferruat demesi kalbime bir şüphe düşürdü. Nasıl namaz, oruç farzsa baş örtüsüde farzdır, bize öyle öğretiler. Sonra öğrencilerden duymaya başladık ki alkol içebilirsiniz, yanınızda tuz taşıyın, şarabı verdiklerinde tuzu içine koyun ki alkolün etkisi yok olsun gibi şeyler işittik. Mavi Marmara olayında bir yardım derneği yardım götürürken FETÖ kalktı İsrail’den neden izin almıyorsunuz dedi. Benim içime iyice şüphe düştü. Madem hocasın, otur yerinde hocalığını yap, devlet işlerine neden karışıyorsun dedim, kendi kendime bunu günlerce sorguladım. O zamanlarda ben gazetelerine telefon açtım ve aboneliğimi sonlandırdım. Gazeteyi aradım ve dedim ki hoca efendiye iletin, zaman kardeşlik zamanıdır. Tabelalar asılıyordu yurt genelinde, bu nasıl kardeşliktir dedim. Ciğerimize hançer vuruyorsunuz diye sitemlerde bulundum. Rabbime şükürler olsun ki ben yolumu buldum ve gerçeği geç olsa da gördüm. Allah'ım dan af diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi yanıldık ve gerçekten de aldandık. FETÖ’nün tüm bu yaptıklarından ibret almayan, pişman olmayan ve töbe etmeyenler hala var ise onlar için artık sözün bittiği yerdeyiz. Onlar uyuyorlar ve uyandıklarında gözlerini cehennemde açacaklar.Yüce Allah Kur’an da bu tür insanlar için buyuruyor ki: “Onların kalpleri mühürlüdür. Onlar gerçeği göremezler. Kulakları gerçeği duymaz, dilleri gerçeği söylemez.” Ben aldatıldığımı her defasında dile getiriyorum ve çok pişmanım.
Salih Erkek: Sizi anlıyorum, kendinizi suçlamayın bunlar sadece sizi değil herkesi aldattı. Ecevit’i, Özal'ı, devlet büyüklerimizi de siyasi anlamda aldattı. Cemaat gücü ile her şeyi yapmaya çalıştık. Halkımıza neler yaptık hep beraber yaşadık gördük.
Selahattin Yuluğ: Siyaset içerisinde olanlar siyasi anlamda aldandırlar evet ama ben bir halk insanıyım, bir vatandaşım ve bu beni öldürüyor. İnanın huzurum kalmadı. Allah benim gibi aldananları affetsin.
Salih Erkek: Yıllarca bu olayların içinde bulundunuz. Dediğim gibi sadece siz değil binlerce insan sizin gibi bunlara inandı. Ev sohbetlerine de katıldınız sanırım değil mi?
Selahattin Yuluğ: Evet hepsine katılmaya çalışıyordum. Rabbime sığındım, bizi affetsin. Kulum ben seni donattım, el verdim, akıl verdim, göz verdim, kulak verdim der, hiç düşünmedin mi diyecek ben merhameti ile yargılamasını dilerim. Ben 10 bin lira bağış yaparken 1989 yılında 800 bin lira bağış yapanlar vardı. Bunlara şahit olduk. Hala daha salya sümük FETÖ’ye inanlar var ise ben onlara bu yoldan vazgeçmelerini söylüyorum. Akıl var nizam var, topla tüfekle bu millete saldırmış birinden bahsediyoruz. Bu bin senelik bir oyun. İçimize girmişler, sızmışlar. Allah onları bizden uzak tutsun. İç savaş çıkarmak, Türkiye’yi yok etmek istedi. Allah’ıma şükürler olsun Konak Meydanı'na indik. İstanbul’daki olaylar İzmir’de olsaydı bizde tankların altına girerdik, gözümüzü bile kırpmazdık. Allah bunlara vicdan vermemiş, akıl vermemiş. Halkımız devletimizin yanında oldu, her zamanda öyle olacak
Salih Erkek: Dinini, imanını bilen, vatanını milletini seven birisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne saldırıp vatandaşına kurşun yağdırır mı? Bunlar ülkemizi parçalamak istediler ama bunu asla başaramayacaklar. Yaşadıklarınızı bizimle paylaştığınız için size teşekkür ederim. Rabbim bağışlayıcıdır, sizi affedecek ve bağışlayacaktır. Sizin gibi olupta pişman olanları da Allah affetsin.
YORUMLAR