Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Elazığ'da Kanal E ve Kanal Fırat'ın ortak yayınına katılarak operasyona dair açıklamalar yaptı. İşte Arınç’ın açıklamaları:
“İKİ YÜZ BİNE YAKIN İNSAN DİNLENMİŞ”
Zannediyorum 25 şehirde, yüzden fazla rakamdan bahsediliyor. Eski polis şefleri, müdür, emniyet amirleri şeklinde. 17 Aralık diyelim, onun öncesi biraz ve onun sonrasında, emniyet içinde yuvalanmış bir takım unsurların, yargıyla da işbirliği yaparak, gayri hukuki bazı işler yaptığı tespit edildi.
Nedir bunlar? Mesela benim de içinde bulunduğum binlerce insan başka isim vermek suretiyle dinlenmiş. TİB'te de bir işbirliği yapmışlar. Hakimler savcılar kendilerinde. Emniyet müdürleri de bazen Necmettin Erbakan'ın ismini Hıfzullah yapmışlar, ama Erbakan'ın telefonu. Üç ay dinlenmesi gerekirken, ve hiçbir şey elde edilemedikten sonra imha edilmesi gerekirken üç sene boyunca iki yüz bine yakın insan dinlenmiş.
“DİNLEMELER ŞANTAJ AMAÇLI KULLANILMIŞ”
Basıl bir menfaat elde edilmiş. Soruşturma gizli ama dışarıya sızanlardan söylüyorum. Şantaj amaçlı kullanılmış bir kısmı. İş adamlarına dahi, siyasetçilere şantaj yapılmış. Aile ve özel hayatları da işin içerisine sokulmuş. Bunların bir kısmı alan dinlemesi şeklinde. Öyle ki dışişleri bakanlığındaki en mahrem odada konuşulanlar bile dinlendi. Bir taraftan da MİT'e karşı operasyon yürütülmüş. Başbakan'ın evine ve ofisine dinleme cihazları konmuş.
“BU İŞLERİN SONRADAN FARKINA VARDIK”
Biz bu işlerin sonradan farkına vardık. Savcılar soruşturma yaptılar, olaylarla ilgili olduğu varsayılan bazı insanlarla ilgili bugün operasyon başlatıldı.
“BAKARSINIZ BERAAT EDERLER…”
Operasyon devam edebilir. Bu operasyonun sadece emniyet ayağı yok. Bu soruşturmanın gizliliğine dikkat edilmelidir. İnsanlar kesinlikle suçlu olarak teşhir edilmemelidir. Kamu görevlilerine karşı fena muamele kötü muameleler de yapılmamalıdır. Kelepçe yeri geldiğinde takılmamalıdır, teşhir edilmemelidir. Güzel bir yargı süreci sonunda bakarsınız beraat ederler, bakarsınız başka suçlar ortaya çıkarlar. Bu insanlara kötü muamele yapılmamalıdır.
“BİZİ AFFEDİN” DEMELERİ LAZIM
Gelişmeler böyle bir barışın söz konusu olmadığını gösteriyor. İki tarafı da çok iyi tanıyorum içim yanıyor ama yaşadığımız olaylar var bu olayları görmezden gelemeyiz. Bir şeylerin ortaya çıkması lazım bir. Belli yerlerde yuvalanmış insanların artık bu işlerden vazgeçmesi lazım iki. Üç, bir de tabi "biz bunları yaptık ama kusura bakmayın bizi affedin" demeleri lazım.
Bunlar yapılmadığı sürece hiçbir devlet paralel yapıyı kabul etmez. Biz nasıl KCK'yı kabul etmediysek, onun benzeri başka bir yapılanmanın da, yargıda emniyette askerde bürokraside paralel yapıyı, kendi büyüklerinden emir ve talimat alarak kendi amirlerini bir kenara atmaları, hukuk dışına çıkmaları kesinlikle kabul edilemez.
“NEDAMET GETİRİRLERSE BARIŞÇIL BİR SÜREÇ OLUR”
Bu söylediklerim ne kadar gerçek? Bir kısmını elimizde tutmuş gibi biliyoruz, bir kısmını da soruşturmalar sonucunda göreceğiz. Onlar bu işlerden yapmaktan vazgeçer ve nedamet getirirlerse, yargı görevini bir an önce yaparlarsa önümüzdeki süreç inşallah çok daha barışçıl bir süreç olur.
YORUMLAR