Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte saat 17.30'da 'Ana' uçağı ile Antalya Havalimanı'na geldi. Başbakan Erdoğan'ı AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İrfan Can, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Menderes Türel, protokol üyeleri, belediye başkanları, partililer ve vatandaşlar karşıladı.
Erdoğan'ı karşılamaya gelenler arasında CHP'den AK Parti'ye geçen Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Önder Önen de yer aldı.
VIP Salonu önünde partililerin sevgi gösterisinde bulunduğu Erdoğan, sıcak nedeniyle ceketini çıkardı ve otobüse bindi. Erdoğan ve yanındakiler daha sonra mitingin yapılacağı Kepez Arena önündeki meydana geçti. Havalimanı ile miting meydanı arasındaki güzergah boyunca polis helikopteri de alınan güvenlik önlemlerini havadan destek verdi.
Saat 18.00'de başlayacağı açıklanan ancak sarkan mitingte Antalyalılara hitap edecek olan Erdoğan, Antalya Valiliği'ni ziyaretinin ardından Büyükşehir Belediyesi'nin Beachpark'ta düzenlediği iftar programına katılacak.
Başbakan Erdoğan'ın bu ziyareti, aynı zamanda 30 Mart yerel seçimleri sonrasının ilk ziyareti oldu.
ERDOĞAN: BUNLARIN DEMOKRATLIĞI BU KADAR
ANTALYA mitinginde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi'ni açıkladığı toplantıya katılan sanatçılara yönelik eleştirilerle ilgili, "O toplantıya katılan sanatçılarımıza yönelik sosyal medyada bir linç kampanyası başlattılar. Küfür, edebe, adaba uymayan, aile terbiyesinden yoksun hakaretler etmeye başladılar. Bunların demokratlığı bu kadar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da, Kepez Arena önünde Seyhan Caddesi'nde düzenlenen mitingte Dombra eşliğinde kürsüye çıktı, eşi Emine Erdoğan'la birlikte Antalyalıları selamladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasına 30 Mart yerel seçimlerindeki tercihi nedeniyle Antalyalılara teşekkür ederek başladı. CHP'nin elinden aldığı Antalya Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için Başbakan Erdoğan, "30 Mart'ta AK Parti'ye verdiğiniz o büyük destekten dolayı teşekkür ediyorum. Antalya'da fetret dönemi sona erdi, kara bulutlar dağıldı" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 5 Temmuz'da Samsun'dan yola çıktıklarını anlatan Başbakan Erdoğan dün de İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde 'Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi'ni açıkladıklarını kaydetti.
SANATÇILARI SAVUNDU
Bu toplantıya 4 bin kişinin katıldığını ve toplantıda toplumun farklı kesimlerin temsilcilerini bir araya geldiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, toplantıya katılan sanatçılara yönelik bir linç kampanyasının başlatıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Salonda hepinizin çok yakında tanıdığı sanatçılarımız vardı. Sporcular aydınlar, yazarlar, sivil toplum örgütü temsilcileri, siyasetçiler vardı. O salonda aynı zamanda millet vardı. O toplantının ardından özellikle sanatçılarımıza yönelik medyada, sosyal medyada bir linç kampanyası uygulamaya başladılar. Küfür, edebe, adaba uymayan, aile terbiyesinden yoksun hakaretler etmeye başladılar. Kardeşlerim, işte bunların demokratlığı bu kadar. Bu insanlar burada tercihlerini bu şekilde yapacaklar diye bir şey yok ki. Davet ettik, sağolsunlar onlar da davetimize icabet ettiler. Bunların özgürlük anlayışı bu kadar. Bunlar kendileri gibi olmayan, kendileri gibi düşünmeyenlere demokrasiyi hak görmezler. Özgürlüğü kendi tekellerinde görür, başkalarına özgürlük hakkı tanımazlar. 'Mahalle baskısı' derler, 'Diktatör' derler, 'kutuplaşma' derler kendileri ne yazık ki bu yalanlarını altında kalırlar, alasını başkalarına uygularlar."
İZİN VERMEYİZ
Bu kesimin 10 yıllar boyunca bunu yaptığını, kendileri için istedikleri demokrasiyi Kürtlerden, Boşnaklardan, Romanlardan, Alevi'den ve Sunni'den esirgediğini, yoksullara ve ezilmişlere özgürlüğü çok gördüğünü savunan Başbakan Erdoğan, "Artık o günler geçti, ne demokrasi ne özgürlük ne de siyaset artık hiç kimsenin tekelinde değildir. Sanatçılar, sporcular, yazarlar onların toplantısına katılırlarsa iyi, bizim toplantımıza katılırlarsa kötü. Bu alışkanlıklar artık eski Türkiye'de kaldı, yeni Türkiye'de biz böyle işlere, linç kampanyalarına izin vermeyiz. İstedikleri hakareti etsinler, istedikleri yalanı iftirayı piyasaya sürsünler yeni Türkiye'nin kuruluşun engelleyemeyecek, artık değişimin önünü kesemeyecekler" diye konuştu.
DERSİM İÇİN BEN ÖZÜR DİLEDİM
Aynı kesimlerin aynı anda hem CHP'yi desteklerken hem de Nazım Hikmet'i istismar ederek pirim sağlamaya çalıştığını savunan Başbakan Erdoğan, "Nazım Hikmet'i sürgüne gönderen, sürgünde ölmesine yol açan kim, CHP. Kardeşlerim Nazım Hikmet'e vatandaşlığını iade eden kim, Ak Parti" dedi. Yine benzer şekilde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun hem genel başkanı olduğu parti nedeniyle Dersim katliamında sorumlu olduğunu hem de Dersim'in istismarını yaptığı savunan Erdoğan, "Dersim için özgür dileyen kim devlet adına Tayyip Erdoğan. O katliamının benimle ne ilgisi var? Ama devlette süreklilik esastır diye bu görevi on yıllardan sonra ben yaptım. Kimin samimi kimin istismarcı olduğu ortada" dedi.
'TEDİRGİN OLMAYIN' MESAJI
Konuşmasında linç kampanyasına uğradığını söylediği sanatçılara da seslenen Başbakan Erdoğan, "Sanatçılarımıza sesleniyorum, hiç çekinmeyin, hiç tedirgin olmayın. Bize oy verip vermemek ayrı konu ama bir toplumun sanatçısına kendisi gibi düşünmüyor diye bu denli hakaret edenler nasipsizdir" dedi.
MİLLETİN KARŞISINA NASIL ÇIKACAKLAR?
Muhalefetin 2007 yılında 11'uncu cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında karşılarına anlamsız engeller çıkardığını, CHP'nin emekli hukukçuları, yüksek mahkemeleri çeteleri yanına alarak kendilerine "Cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz" dediğini kaydeden Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmesine o zaman karar verdiklerini, 'Halka gidiyoruz' dediklerini aktardı. Onun üzerinden 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 oy oranına ulaştıklarını ve Anayasa referandumunda yüzde 69 'evet' oyu çıktığını kaydeden Başbakan Erdoğan, muhalefete şu sözlerle yüklendi:
"Şimdi ben merak ediyorum o zaman milletin cumhurbaşkanı seçmesine 'Hayır' diyenler acaba şimdi milletin karşısına nasıl çıkacaklar? Bu Kılıçdaroğlu halkın karşısına nasıl çıkacak, Bahçeli nasıl gelecek? Bu HDP nasıl gelecek? Siz halkı inkar ediyorsunuz. Reddediyorsunuz. Ama biz diyoruz ki bu hareketi halk başlatmıştır, halkımızla devam ediyoruz. Size millete tepeden bakma yetkisini kim verdi, bunlara bu hesabı sormayacak mıyız? Millete aşağılama yetkisini bunlara kim verdi? Millet adına karar verme yetkisini kimden aldınız? İşte onun için diyoruz ki çekilin aradan. Milletle bizim aramıza girmeyin. Kararı millet verecek diyoruz."
YENİ TÜRKİYE
Ak Parti'nin 12 yıllık iktidarı süresince çetelerin, karanlık manşetlerin, zorba ve ceberut kesimleri aradan çektiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Karar verici sizsiniz. Sizin yetkinizi kimse alamaz" dedi.
Türkiye'nin çok büyük bir değişim ve dönüşüm sürecini yaşadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, 'Yeni Türkiye' vizyonunu Antalya'da "Yeni Türkiye sadece bize oy verenlerin, bizi sevenlerin Türkiye'si değil, yeni Türkiye 77 milyonun Türkiye'si olacak. Bu Türkiye'de herkese özgürlük var. Herkese iş var. Herkesin hakkı muhafaza edilecek, herkesin yaşam tarzı çok daha güçlü şekilde korunacak" diye konuştu.
ESKİ TÜRKİYE'NİN ÖZLEMİ
Muhalefetin bugün siyasetini Ankara'da mahkeme kapılarında, YSK'nın önünde, Anayasa Mahkemesi'nde eski Türkiye'nin özlemi içinde sürdürdüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, ne CHP'nin ne de MHP'nin kendi içinden bir aday çıkartmamasını eleştirdi. Her iki siyasi partinin liderine da 'aday ol' çağrısı yaptığını aktaran Başbakan Erdoğan, "Sandığı gördüğü için aday olmadılar. Doğruyu millet söyler millet. Bunların millete inancı da saygısı da yok" dedi. MHP'nin 30 Mart yerel seçimleri de dahil olmak üzere iradesini başka yerlere teslim ettiğini, Bahçeli'nin iradesinin olmadığını savunan Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'li seçmene, "Bunu sineye çekecek misiniz? Bu iradesizliğe sessiz kalacak mısınız? İradenizi Pensilvanya'ya teslim eden bu genel müdüre sessiz, tepkisiz kalacak mısınız? Antalya CHP, MHP, HDP'nin yapay, ithal adaylarına değil milletin adayına oy verecek" dedi.
'ÖĞRENECEK, ONLAR DA ÖĞRENECEK'
Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Antalya'da devam eden tüm projelerle ilgilenmeye devam edeceğini belirten Başbakan Erdoğan, isim vermeden 'çatı aday' Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştirdi. Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Cumhurun başı, cumhurun her ihtiyacıyla ilgilenir. Adaylardan bir tanesi ne diyor; 'ben icranın başı değilim, yolla, köprüyle ne işim var' diyor. Öğrenecek, onları da öğrenecek. Bu ülkenin başı olacaksın, köprüyle, yolla alakan olmayacak, suyla alakan olmayacak, olur mu böyle bir şey? Bizim işimiz eser üretmek, hizmet üretmek, yatırım yapmak, bu ülkeyi hak ettiği muassır medeniyet seviyesine ulaştırmaktır. Bir taraftan 'ekmek' diyeceksin, bir taraftan 'benim icrayla alakam yok' diyeceksin, bu nasıl iş?"
'YANLIŞ İŞ YAPIYORSUN'
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu'nun Marmaray'a ilişkin “Sayın Demirel'in Cumhurbaşkanlığı zamanında rahmetli Bülent Ecevit'in Başbakanlığı zamanında, Sayın Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcılığı zamanında proje başlamıştı. 2001 senesinde benim yakın dostum, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün de Ulaştırma Bakanlığı zamanında çalışmalar başlamıştı" sözlerine Antalya'dan çok sert yüklenen Başbakan Erdoğan, “Kendine iyi kılavuz seç. Yanlış iş yapıyorsun. Biz göreve geldik böyle bir şey yok. Biz o projeyi raftan indirdik ve başladık. Bize ait bize" dedi.
"PENSİLVANYA İLE MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK"
Başbakan Erdoğan, mitingin sonunda “Ablalar" diyerek cemaata seslendi, “Pensilvanya ile mücadelemiz bitmeyecek. Ulusal güvenliğimiz tehdit edenlere asla prim yok onun için kapı kapı dolamaya var mıyız?" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
MİTİNGDEN NOTLAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte Antalya'ya 'Ana' uçağı ile geldi. Erdoğan, uçağın kokpitinde THY'nin reklam filminde oynayan Korkutelili çocuklarla sohbet etti. Havalimanı VIP Salonu'nda Erdoğan, CHP'den AK Parti'ye geçen Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Önder Önen'e rozetini taktı.
Havalimanından miting meydanına otobüsle giden Erdoğan'ı polis helikopteri de havadan izledi. 5 bin polisin görev aldığı alana sıcaklığın etkisini kırmak için su buharlı vantilatörler kuruldu. 5'er metre aralıklarla 230 su buharlı vantilatör ve kapalı alanda da 2 pervaneyle serinletilen alanda vatandaşlar, yanlarında getirdikleri şemsiye ve şapkalarla da aşırı sıcaktan korunmaya çalıştı.
Alanın dört bir tarafına Erdoğan'ın dev posterlerinin yanısıra, 'Usta, sen yürüyeceksin biz yürüyeceğiz ardından', 'CHP'den geldik seninleyiz usta', 'Sen nereye biz oraya', 'Antalya sana inanıyor' yazılı pankartlar asıldı. Yaklaşık 15 bin kişinin bulunduğu alanda metrelerce uzunlukta bir Türk Bayrağı açıldı.
Erdoğan'ın konuşması sırasında sıcaktan bayılan 11 kişiye sağlık ekipleri müdahale etti. Konuşmanın ardından Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, üzerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı olan tişörtleri, Antalyaspor atkıları ile karanfilleri mitinge katılan vatandaşlara attı.
Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer tarafından Başbakan Erdoğan'a Antalya'nın plaka kodu '07' numaralı ve ardında Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan bir forma hediye edildi.
Partili Kadircan Avcı'nın saç tıraşında başında RTE yazısı dikkat çekti. Alandan yükselen 'Dik dur eğilme' sloganları üzerine, "Bundan endişeniz var mı?" diye soran Erdoğan, "Biz sadece Hak'ın karşısında eğiliriz…" diye sloganlara karşılık verdi.
MİTİNG ALANINDA VANTİLATÖRLÜ SERİNLİK
CUMHURBAŞKANI adayı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya'daki mitingi öncesinde vatandaşlar buhar püskürtmeli vantilatörlerle serinletildi.
Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan, seçim mitingleri kapsamında bugün Antalya'da Kepez Arena yanındaki mitingi için alan saat 15.00'den itibaren dolmaya başladı. Antalya'nın yanısıra Burdur, Isparta, Denizli, Afyonkarahisar, Karaman ve Konya illerinden de yapılan takviyelerle Başbakan Erdoğan'ın Antalya programı için 5 bin polis görev aldı. Alanda kuş uçurtulmazken, sağlık ve teknik ekipleri, erken saatlerde miting alanında konuşlandı.
Hava sıcaklığının 30 derece, nemin ise yüzde 54- 89 arasında değiştiği kentte Başbakan Erdoğan'ın Antalyalılara sesleneceği Seyhan Caddesi'nde sıcaklığın etkisini kırmak için su buharlı vantilatörler kuruldu. 5'er metre aralıklarla 230 su buharlı vantilatör ve kapalı alanda da 2 pervaneyle serinletilen alanda vatandaşlar, yanlarında getirdikleri şemsiye ve şapkalarla da aşırı sıcaktan korunmaya çalıştı.
Meteorolojiden dün yapılan uyarı üzerine Başbakan Erdoğan'ın Antalya mitinginin saati 16.00'dan 17.30'a alınmıştı. Başbakan Erdoğan, mitingin ardından valiliği ziyaret edecek, ardından da belediyenin Becah Park'taki iftarına katıldı.
VALİLİĞİ ZİYARET ETTİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mitingin ardından Antalya Valiliği'ni ziyaret etti. Valiliğe Başbakanlık otobüsü ile gelen Erdoğan, güzergah boyunca vatandaşlara otobüsten satranç takımı dağıttı. Valiliğe girişi sırasında sevgi gösterisinde bulunulan Başbakan Erdoğan, tören mangasını selamladı. Valilikte yaklaşık 45 dakika kalan Başbakan Erdoğan'ı görmek isteyenler ile başbakanlık korumaları arasında zaman zaman tartışma yaşandı. Başbakan Erdoğan, makam otomobiliyle ayrıldığı Valilikten, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Konyaaltı Sahili'ndeki BecahPark'ta yetimler için düzenlediği iftar programına katıldı. Dolunay eşliğindeki iftarda denizde 'Antalya sana inanıyor', 'Sen nereye biz oraya' yazılı tekneler bekledi. Başbakan iftara geldiği sırada üst kısmı çıplak bir vatandaş 'Başbakanım yardım istiyorum' diyerek yaklaşmak istedi, ancak korumalar tarafından alan dışına çıkartıldı. İftara şehit aileleri, gaziler, yetiştirme yurdunda kalan çocuklar, engelliler de katıldı. İftarda katılımcılara 'Recep Tayyip Erdoğan' ve 'Küresel Barış Vizyonu' isimli kitaplarda masalara bırakılarak hediye edildi.
İFTARDA KONUŞTU
Yaklaşık 10 bini kişinin davetli olduğu ve aralarında 176 yetimin de yer aldığı iftarda konuşan Başbakan Erdoğan, çocukların etnik kökeni, milliyetleri, mezhepleri olmadığını söyledi. Söz konusu mazlumlar özellikle de çocuklar olunca sınırlar, milliyetler ve aidiyetlerin ortadan kalktığını belirten Başbakan Erdoğan, “Barış içinde, huzur içinde bir ülkemiz var ve kardeşliğimiz her geçen gün güçleniyor. Ama bu kardeşliğimizi, bu dayanışmamızı hazmedemeyenler var. Bizi bölmek isteyenler, parçalamak isteyenler var. Onlara inanıyorum ki fırsat vermeyeceğiz" dedi.
Fakat Türkiye'nin sınırlarının hemen yanı başında çok büyük acılar ve trajediler yaşandığını, Irak, Suriye, Mısır, Libya Myanmar başta olmak üzere tüm İslam dünyasında sıkıntılar olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Özellikle Filistin'de, şu anda İsrail'in yaklaşık 400 ton bomba yağdırdığı Filistin'de şu anda ölüm sayısı 120, yaralılar 700 civarında. Acımasızsa İsrail her zamanki kinini kanını orada yine estiriyor. Bizimle biliyorsunuz, Mavi Marmara gemisi olayından sonra yaşananlar vardı. Biz ilişkileri kesmiştik ve araya dünyanın birçok ülkeleri girdi. Sonunda özür dilediler, tazminat davası, yargı süreci değil, 'şu kadar tazminat ödeyelim' dediler. Ama üçüncü bir şartımız daha vardı. Dedik ki, 'Filistin'e ablukayı kaldıracaksınız.' Güya ona da 'evet' noktasına geldiler. Fakat gel de, gör ki şimdi bu olay patlak verdi."
İSRAİL'LE NORMALLEŞME OLMAZ
Bunu İsrail'in Türkiye'yle bir normalleşmeyi kabul etmemesi olarak okuduklarını belirten Başbakan Erdoğan, “İsrail Filistin'e bu uygulamasını devam ettirdiği sürece Türkiye'nin İsrail'le bir normalleşme sürecine girmesi mümkün değildir" dedi. Bu noktada bahsi geçen konunun 'Kuru kuruya bir kınamadan' öte olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, “Madem bizden normalleşme istiyorsunuz, bu normalleşme bizim Filistin'e ablukayı ambargoyu kaldırmanız isteğimizi yerine getirmemiştiniz. Demek ki siz bu noktada samimi değilsiniz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Filistin'de son yaşanan gelişmelerle birlikte İsrail'le normalleşme döneminde atmaya hazırlandıkları adımların da kapılı kutunun içine girdiğini kaydetti, “Mazlumun ahı, gözyaşı, yürek ateşi döner eninde sonunda zalimi yakar" dedi.
IŞİD'E BIRAKIN ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, konuşmasında İŞİD elinde rehin tutulan konsolosluk görevleri konusuna da değinerek, “IŞİD denilen örgüt 49 tane başkonsolosluk görevlimizi rehine alması olayı var. Yaklaşık 1 aydır ellerinde. Bu örgüt niçin bizim vatandaşlarımızı rehin almıştır? Bunları artık bırakmasının gereğini özellikle hatırlatıyoruz. Bunları ellerinde rehine olarak tutma hakkına da sahip değiller. Bunları özellikle bırakmalarını kedilerine hatırlatıyoruz" diye konuştu.
İSLAMİ SORUMLULUĞUMUZ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bölgede zor durumda bulunan insanlara yardım elini uzatmasının tarihi bir sorumluluk olduğunu söyledi. AFAD, Kızılay ve TİKA aracılığıyla bu yardımlarını bölge insanlarına aralıksız devam ettiğini bildiren Başbakan Erdoğan, bu politikalarınının eleştirildiğini belirterek, “Suriye'den gelen kardeşlerimize kucak açtığımız için bizi eleştirenler var. 1 milyon insan niçin Türkiye'de olacakmış. Bombaların altında ölsünler mi? Ak Parti davasına gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, Irak politikasında, Suriye, Filistin, Mısır politikasında da şunu bilesiniz ki, biz tarihi sorumluluğumuzun, insani, islami sorumluluğumuzun gereğini yapmaktayız" dedi.
Bölgede izledikleri politikanın bir vicdan, gönül meselesi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, vicdanı olmayanların bunu anlayamayacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan, “Devletin fiziki sınırlarıyla gönüllerdeki sınırları başkadır. Fiziki sınırlara sahip olabiliriz ama gönlümüz birdir. Geçmişiz birdir. Geleceğimiz de birbiriyle çok yakından ilişkilidir. Fiziki sınırlarımızın dışında kaldılar diye buradaki kardeşlerimizden vazgeçemeyiz" sözleriyle konuşmasına devam etti.
VİCDANI AYAKLAR ALTINA ALANLARDAN OLMAYACAĞIZ
Bunun tarihi bir sorumluluk olduğuna dikkati çeken ve “Anlayanlar, anlamayanlar olur. Biz anlayanlarla yolumuza devam ederiz. Anlamayanlar bizi o kadar da ilgilendirmiyor" diyerek net ifadeler kullanan Başbakan Erdoğan, “Başı dara düştüğü için Anadolu'ya Türkiye'ye gelip de sırtımızı çevirdiğimiz, sınırımızı kapattığımız hiçbir kardeşimiz olmamıştır ve olmayacaktır. Canlarını kurtarmak için ülkemize gelen herkes bizim kardeşimizdir" dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz tarafsızlık adına, dengeler adına, stratejiler adına vicdanını ayaklar altına alanlardan olmayacağız. Unutmayın, zulme rıza gösteren de zalimdir. Kurda merhamet etmek kuzuya zulümdür. Filistin davasında tarafsız kalmak doğrudan doğruya zalimin yanında yer almak, zulme destek vermektir. Biz hiçbir zaman böyle bir millet olmadık asla da olmayacağız."
'CHP SENİN GİDECEK YERİN VAR MI?'
Başbakan Erdoğan, “Geçmişten acı bir hatıra" diyerek Boraltan Köprüsü olayını anlattı. 1944 yılında Sovyet Rusya'nın devlet Başkanı Stalin'den kaçan 146 Azeri'ye Türkiye sınırlarının kapatıldığını ve olayın Boraltan Köprüsü olayı olarak tarihe geçtiğini anlatan Başbakan Erdoğan, “Türkiye tarafsızlık adına, dengeler adına 146 kardeşimizi Stalin'in askerlerine teslim etti. CHP'nin iktidar dönemi. Burası manidardır. CHP varya CHP, bunu çok iyi anlamak, çok iyi bilmek yazım. Bunun geçmişi sakat. CHP'li kardeşlerime sesleniyorum, bu geçmişi iyi değerlendirmeniz lazım. Ah CHP ah, senin gidecek yerin var mı ya? Sen Azeri kardeşlerimi Stalin'e satacaksın, onları seyredeceksin ondan sonra da biz bu ülkede şöyleydik böyleydik diye afra tafra yapacaksın" diye konuştu.
'KARA LEKE DÜŞÜRMEYECEĞİZ'
Bunun sorumlularını tek parti döneminin CHP'si ve izlediği denge, tarafsızlık politikası olduğunu savunan Başbakan Erdoğan, “İşte bir Türkiye'ye bu tip kara lekeleri asla bulaştırmayacağız. Kardeşlerini, evlatlarını satanlardan olmayacağız. Vicdanı kurumuş bir dünya karşısında vicdanı yüceltmeye inşallah biz devam edeceğiz" dedi.
İftar sonrasında çocuklarla ve bazı katılımcılarla fotoğraf çektiren Başbakan Erdoğan daha sonra havalimanına geçti. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte 'Ana' uçağıyla 22.30'da İstanbul'a hareket etti.
YORUMLAR