AK Ocaklar İzmir Şube Başkanı Ömer Çakmak, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Burhan Kuzu'ya Şeyh Edebali'nin Osmangazi'ye nasihatlarının yazılı olduğu tabloyu vererek, doğum günü nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa'a hediye etmesini istedi. Bu arada Kuzu, konferanstan önce twitter hesabından "Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın 26 Şubat doğum günü. Yaş günü hediyesi olarak İzmir'de gençlere bakanlık sistemini anlatacağım" notunu paylaştı.

Konferansa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun doğumgününü espirili bir dille kutlayarak başlayan Kuzu, "Bugün cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın doğum günleri. Denk gelmiş biri başbakan biri cumhurbaşkanı olmuş. Benim param pulum yok. Ben de başkanlık sistemini anlatarak hediye ediyorum. Halkı kucaklamayanı, halkın derdinle dertlenmeyeni ben siyasetçi saymam. İstanbul'da dolaşıyorlar, milletvekilini tanımıyor. Liste usulüyle gelirler listeye giremeyenlerin vekil olma şansı yok" dedi.

Kuzu, 63 ilde başkanlık sistemini anlattığını belirterek, parlamenter sistemi inatçı montofon ineğine benzetti "Parlamenter sistem montofon ineği gibi sağarsın sağarsın, elli kilo süt verir, vurur tekmeyi döker. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında AK Parti ne yaptı da oylarını 9 puan artırdı? Adaylarını yeniledi, emekliye dul ve yetime vaatlerde bulundu. Millet baktı ateş çemberi. Millet her zaman bunu yapamaz yapmayabilir. Sandığa gittiğinizde hükümetin mutlak çıktığından emin misiniz bu sistemde. Ancak bir parti gümbür gümbür olursa belki. Sandıktan sandık çıkıyor. Biz geldiğimizde 40 bakan vardı 25'e düşürdük yine çok. 300 milyonluk ABD'de 12 bakan var. Bakanlık israftır" diye konuştu.

Koalisyon hükümetlerinde bazı sorunlar olduğunu söyleyen Kuzu, "Koalisyon hükümetlerinin şöyle bir sıkıntısı var. Sandıktan dörtlü yapı çıkınca medya patronundan biri çıkıyor siyasi parti liderinden birine 'ben sana destek veriyorum. Sen de bana ihaleleri ver' diye ihale pazarlığı yapıyor. Yeraltından para da veriyor. Sonra 'ben pijamayla karşıladım, yok eşofmanla karşıladım' diyor. Ben orasında değilim. Başbakan kimden talimat alıyor, bakanlık kimden veriliyor o önemli benim için. Sonra gidiyor hanımefendi neden Mesut Yılmaz oldu hani ben başbakan diye ağlıyor" dedi

Parlamenter sistemde denetim modelinin çalışmadığını vurgulayan Kuzu başkanlık sistemiyle sorunların aşılacağını ve barajın kalkacağını söyledi. Kuzu, "Parlamenter sistemde yasayı yapan meclis değil, kanunun yüzde 92'si hükümetten gelir parlamentodan geçer. Denetim bu modelde çalışamaz. İki gün önce muhalefet gensoru veriyor bu bakanı düşürün diyor. Bakan kim benim kankam, dünürüm, arkadaşım, dostum. Neden düşüreyim? Neticede parlamentonun adı var kendi yok. Kuvvetler ayrılığı yok. Dünyaya ABD'den yayılan başkanlık modelinde hem parlamento var hem başkan var ama başbakan yok. Başkan, bakanlar ve milletvekilleri var. Parlamentoyu ve başkanı halk ayrı seçiyor. İkimiz de halk tarafından seçiliyoruz. Anayasa diyor ki milletvekillerine, 'sen sadece milletvekili olacaksın bakan olamazsın. Kararını ona göre ver'. Bakanlar dışarıdan atanacak. Yasa yapma yetkisi, bütçe parlamentoya ait. Başkan ve bakanlar parlamentoya giremez. Yüzde 10'luk baraj kalkıyor" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemine getirilen diktatörlük eleştirilerini değerlendiren Kuzu, şöyle konuştu; "Eleştirilerden biri 'federal yapı' olacak mı? Kesinlikle federal yapı bizde olmayacak. Ne eyalet yapılanması ne özerk yapılanma ne özyönetim olmayacak. Bugünkü yapılanmamızı koruyarak sistemi getireceğiz. Federal yapı olsa başta ben savunmam. Parlamento yok sanılıyor. En güçlü parlamento başkanlık modelinde var. Başkanlık sisteminin parlamentosu hükümete kök söktürür. Zavallı Obama güçlü Erdoğan sözü bana aittir. Adamın bütçesini onaylanmadı düşünün. Diktatörlüğün olması asla sözkonusu olamaz. Parlamenter modellerde diktatörlük türedi. Cumhuriyet elden gidiyor gibi sözler olacak şey değil. ABD'de de İngiltere'de de, Fransa'da da cumhuriyet var. Başkanlık modeline üç kesim karşı çıkar. Küçük partiler, 75 parti var ben 10'unun adını sayamam. Başkanlıkta hükümet olmak için yarıdan bir fazla oy almak lazım. Medya patronları karşı çıkarlar. Devlet ihalesinden pay alma dertleri vardır. Bu modelin çıkmasını sol kesim istemez. İnanışa göre yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol var. Bu hesap 1960 ve 70'li yıllarda doğruydu. Bu hesap bugün tutmaz. Dört kişilik aile dört ayrı partiye oy veriyor. Tamamen senin ikna gücüne kalmış. Sol bu haliyle başkanlık modelinde gelemez. Sağ kesiminde uç tipleri gelemez yakarım keserim uçarım diyen sağ gelemez. Solun kendini değiştirmesi lazım. 'Çıkacak biri benim giyimle kuşamla insanların yaşamla derdim yoktur. Laikliği savunuyorum şunları yapacağı' der. Peki kim gelir? Özal'ın soluna ve sağına kayan gelir. Daha ileriye giden gelmez. Burada 'ne olursan gel' diyen kazanır ne kadar çok kolunu açarsa o kadar çok oy alır. Ne kadar çok açarsan o kadar kazanırsın. Bu iki partili sisteme gider"

Başkanlık sisteminde görevde kalma süresinin toplamda 8 yıl olduğuna dikkat çeken Kuzu, sistemin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilendirilmemesini istedi. Kuzu, "Bizim metnimiz hazır. Muhalefet de umarım vicdana gelir de imzalar sonra referanduma gideriz. Ne zaman olur bilemiyorum keşke kısa bir zamanda olsa da Türkiye rahata kavuşsa. AK Parti bu kadar güçlü olduğu zamanda başkanlığı getiremezse başka hiçbir zaman getiremez. Yoksa Ahmet Necdet Sezer gibi birini getiriyorlar, sırtında boza pişiriyor. Sorumluluğu, yetkisi yok. Kırmızıda duruyor yeşilde geçiyor. Ne iyi yaptığı o zaten. Çamaşır makinesi alacaksınız 12 yıl garanti veriyor seviniyorsunuz ben size ömür boyu garanti veriyorum. Bunu Tayyip Bey meselesi haline getirmeyin. Bunun onunla ilgisi yok. İnsanlar fanidir Allah gecinden versin. Başkanlık da süre de kısıtlı. Bu modelde sevmediğin adamdan kurtulmak için sekiz yıl bekleyeceksin. Ne olacak yani 15 yıldan daha çabuk geçer" diye konuştu.