Reklam

Büyükşehir'den "İzmir Gevrek Modeli" Detayları

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Cemil Tugay öncülüğünde stratejik planını hazırladı. Planda; 2029 yılına kadar yapılacak yatırımlar kalem kalem açıklanırken, "İzmir Gevrek Modeli" detayları da belli oldu.

Büyükşehir'den "İzmir Gevrek Modeli" Detayları

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Cemil Tugay öncülüğünde stratejik planını hazırladı. Planda; 2029 yılına kadar yapılacak yatırımlar kalem kalem açıklanırken, "İzmir Gevrek Modeli" detayları da belli oldu.

Büyükşehir'den
16 Eylül 2024 - 14:44

İzmir Büyükşehir Belediyesi 2025 – 2029 dönemini kapsayan stratejik planını hazırladı. “Uygarlıkların mirasını geleceğe taşıyan, bütüncül yaşam kalitesi anlayışıyla kapsayıcı ve yenilikçi bir şehir olmak” vizyonun belirlendiği planda, misyon ise “Toplumun her kesiminin ihtiyaçlarına duyarlı, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyerek gelecek nesillere ekolojik olarak güvenli ve sosyal olarak adil bir kent yaşamını miras olarak bırakacak, değişim ve dönüşümü teşvik eden yeni nesil belediyecilik hizmeti sunmak” ifadeleriyle yer aldı.


2025 YILINA KADAR NELER YAPILACAK ?

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2029 yılına kadar yapmayı hedeflediği yatırımlar ise şöyle:

Yapımı Tamamlanacak Taşıt ve Yaya Alt-Üst Geçit Sayısı: 24

Dökülecek Sıcak Asfalt Miktarı: 6 milyon700 bin ton

Mürselpaşa Caddesi ile Gıda Çarşısı Arası Bağlantı Yolu Etabı Tamamlanması

Sinyalizasyonu Tamamlanacak Kavşak Sayısı : 175

Üçyol İstasyonu - Deü Tınaztepe Kampüsü - Buca Koop. Arası Metro Yapım İşi Tamamlanma

Sürdürülebilirlik Proje ve Faaliyetlerinin Tamamlanması

Bitkisel Atıklardan Üretilen Biyokömür Miktarı (Kg) 520 bin kilogram

Üretim Koşullarının İyileştirilmesine Yönelik Hizmet Verilen Üretici Sayısı 41 bin

Kırsal Kalkınma, Toprak Koruma ve Gıda Strateji Belgesi Tamamlanması

İhtiyaç Sahiplerine Yapılan Sosyal Yardım Tutarı  4 milyar 799 milyon 960 bin  

Ayni ve Nakdi Destek Sağlanan Öğrenci Sayısı 447 bin 400

Akıllı Şehir Platformunun Tamamlanması

Yatırım Harcamalarının yüzde 80’inin Öz Kaynaklarla Finansman Oranı

Konak-Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanına İlişkin Gerçekleştirilen Koruma, Sağlıklaştırma ve Canlandırma Proje Sayısı : 15

Akdeniz Ülkeleriyle Gerçekleştirilen Uluslararası İşbirliği Sayısı : 202

Kısırlaştırılan ve Rehabilite Edilen Sahipsiz Hayvan Sayısı 196 bin 040

Koruyucu Veteriner Hekimlik Uygulamaları Yapılan Hayvan Sayısı : 146 bin 522

Evde Bakım Hizmeti Kapsamında Gerçekleştirilen Hizmet Sayısı : 122 bin 000

İlçelerimizde Yeni Yapılan/Yenilenen Spor Sahası Sayısı : 185

Metropolde Yangın ve Acil Müdahale Olaylarına Ortalama Varış Süresi : 4 dakika 13 saniye

Kırsalda Yangın ve Acil Müdahale Olaylarına Ortalama Varış Süresi : 8 dakika 85 saniye 94,73 Başlangıç Aşamasında Müdahale Edilen Yangın Oranı yüzde 95,01

Kentsel Dönüşüm Alanlarında Uzlaşma Sağlanarak Sözleşme İmzalanan Alan Miktarı 55 bin 500 metrekare

1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve Revizyonlarının Yapılması İşinin Tamamlanması


GEVREK MODELİ NEDİR?

İzmir Stratejik Planında belirlenen İzmir Gevrek Modeli’nin hedefleri ise şöyle:

Sosyal Tabanın Aşılmaması, Tüm Paydaşlarla Birlikte İzmirlilerin Yaşam Kalitesinin Arttırılması Ve Sosyal Adaletin Desteklenmesi. Gevreğin sosyal tabanı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) dayandırılmıştır. Bu amaçlar, dünyamızın doğal ve toplumsal habitatlarındaki bozulmayı tersine çevirerek, herkes için daha dengeli, eşitlikçi ve barış içinde bir yol haritasını ortaya koymaktadır. Dayanıklı bir gezegende, kapsayıcı ve refah içinde tüm ülkeler için kalkınmayı öngören ve içerdiği 17 küresel amaç, her şeyden önce evrensel bir kalkınma gündemidir. Bir diğer ifadeyle insanlık tarihinde ilk kez, dünyadaki tüm ülkeleri ve tüm insanları zenginlik, gelir, kültür ırk, siyasi yapı ayırt etmeksizin kapsayan bir kalkınma yol haritası oluşturmaktadır. 17 küresel amaç, kapsayıcı bir toplumsal dönüşümü içermesi anlamında, ekonomik, toplumsal ve çevresel boyutların hepsini kapsamaktadır. Bu amaçlar dünya çapında yaygın olarak benimsenmiş ve genel kabul görmüştür ve pek çok ülke bu amaçlara ulaşabilmek için 169 alt hedefin 2030 yılına kadar gerçekleştirilmesini taahhüt etmişlerdir. Bu nedenle bu hedefler bağlayıcı bir nitelik taşımaktadır. Gevreğin sosyal temelinin oluşturan 12 hedef birbiriyle yakından ilişkilidir ve 169 alt hedefle bağlantılıdır. Gevrek Modeli; insanlığın ihtiyaçları (Sosyo-ekonomik SKA’lar) ancak küresel faaliyetlerimizi gezegensel sınırlar içinde ölçeklendirirsek karşılanabilir (Biyosfer SKA’lar) ilkesini temel almaktadır. Tüm gezegenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik uzun zamandır gerçekleştirilmekte olan ve hedeflenen çabalar için SKA’lar yol gösterici çerçeve işlevi görmektedir. Ancak istikrarlı bir iklim olmadan ve sağlıklı ekosistemler yaratılmadan söz konusu sosyo-ekonomik hedeflere ulaşmak da imkân sızdır. Bu nedenle İzmir Gevrek Modeli’nin sosyal temeli SKA’lardan ekolojik eşiği de gezegensel sınırlarla bağlantılı olarak oluşturulmuştur. Gevreğin iç halkasının oluşturan 12 hedef 4 kategori altında toplanmıştır. Her kategoride 3 hedef, her hedefte de 3’er alt hedef belirlenmiştir. Bu hedefler belirlenirken yerel ve küresel mercekle olan bağın kurulmasına dikkat edilmiştir. İzmir için sosyal ve ekolojik ve ilgili sosyo-ekonomik göstergelerin sürekli güncellenmesinin sağlanacağı “Gevrek Veritabanı” oluşturulurken bu hedeflerle ilgili sayısal göstergeler temin edilecek ve mevcut durum analizi ile küresel konum değerlendirmesi yapılacaktır.


“BÜTÜNSEL BAKIŞ AÇISI”

Her yıl yinelenen veri derlenmesi sayesinde 2025-2029 plan döneminin sonunda modelin performansına ilişkin bir analiz yapmak mümkün olacaktır. Bağlantılı Olmak Mevcut sürdürülebilirlik planları ve sosyal etkiyi izlemeye çalışan metodolojilerin kapsamları genellikle yerel düzeyde kalmaktadır. Oysa yerelde bulunan önemli risk ve fırsatları küresel ölçeğe entegre etmek ya da küresel ara bağlantılar kurmak günümüz iklim politikalarının başarısının temelini oluşturacaktır. Bu nedenle kentsel gelişimin sosyal ve ekolojik etkileri arasındaki karşılıklı bağlılığının kurulmasına imkan veren bütünsel bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Küresel SKA’larla uyumlu bir sosyal eşitliği sağlamak demek kent sakinlerinin temel ihtiyaçları arasında yer alan gıda, su ve enerji ile ilgili hedeflerin küresel hedeflerle bağlantılı olarak karşılanması anlamına gelmektedir.


GIDAYA ERİŞİMİN ARTIRILMASI

Kent genelinde gıdaya erişimi kolaylaştırıcı faaliyetlerin arttırılması. Sağlıklı ve ekosistemi koruyan gıda üretim ve tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi. Uygun fiyatlı ve ekolojik ilkelerle yapılan kentsel tarım uygulamalarının genişletilmesi


SU KAYNAKLARININ KORUNMASI

Düşük fiyatlı ve temiz su temininin insan hakkı olarak tanınması ve toplum için erişimin garanti altına alınması. Deprem başta olmak üzere doğal afetlerde yedek su kaynaklarının oluşturulması. Su kirliliğinin önlenmesi ve yerel su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir atık sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması


ENERJİDE DÖNÜŞÜMÜN TEŞVİK EDİLMESİ

Alternatif enerji altyapısının mevcut olduğu yerlerde kentsel gelişimin fosil yakıtlardan arındırılması, düşük karbonlu toplu taşıma sistemleri, bisiklet ve yürüyüş yolları gibi ulaşım alternatiflerinin desteklenmesi. Kamu binalarında kayıp-kaçakların azaltılması gibi tüketicilerin korunmasını ve enerji tasarrufu sağlayacak önlemlerinin alınması. Mümkün olan yerlerde, tedarik zinciri faaliyetlerinde yenilenebilir enerjiye geçişin ve erişimin desteklemesi, bele diyenin bünyesinde kullanılan yapı malzemelerinin enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan üreticilerden temin edilmesi


KAPSAYICI KENT

Kapsayıcı/Etkin Bir Kent Olmak Gelişen bir kent olarak İzmir’in yeni düşünme biçimleriyle yeniden inşasında yol haritasının kapsayıcı kalkınma ilkelerine dayanması gereklidir. Kentsel gelişim farklı kültürlerden gelen insanların bir arada yaşadığı, birbiriyle etkileşime girdiği, birbirlerinden öğrendiği ve sosyal ilişkilerin kurulabildiği bir ortamı teşvik etmelidir.


BARINMA İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI VE DESTEKLENMESİ

Barınma ihtiyacının tüm yerleşikler için ekonomik olarak erişilebilir ve uygun fiyatlı olmasını sağlamak üzere, sosyal konutlar, öğrenci konutları ve yaşlılar için konutlar gibi yapıların yapılması. Konutların tasarımının ve inşasının sürdürülebilir, sağlıklı ve yüksek malzeme kalitesine sahip olmasının özen dirilmesi, teşvik edilmesi. Deprem riskine karşı kentsel dönüşüm ve konutların güçlendirilmesi planlamasının yapılması


TOPLULUKLAR ARASINDA BAĞ OLUŞTURULMASI

Erişilebilir sosyal alanların entegrasyonu yoluyla aidiyet duygusunu geliştirecek sosyal katılımın teşvik edilmesi. Mahallelerde okul, çocuk bakımı, spor tesisleri ve eve yakın topluluk alanları gibi sosyal altyapıya erişimini sağlayarak sosyal uyumun arttırılması. Kapsayıcı toplulukların oluşturması, katılımın yaygınlaştırılması, karışlıklı bilgi paylaşımı için alan yaratılması


SAĞLIKLI KENT ORTAMI

Kamu binalarının fiziksel sağlığı destekleyecek şekilde tasarlanmasının özendirilmesi, bu yöndeki uygulamalara destek verilmesi, ekolojik olarak güvenli ulaşım sistemlerine erişilebilirliğin arttırılması ve akıllı şehir uygulamalarının geliştirilmesi. Çevre sorunları, gürültü ve ışık kirliliğinin kent sakinleri ve çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin müdahale yoluyla azaltılması ve mümkün olan yerlerde en aza indirilmesi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin denetlenmesi, afet risklerine karşı hazırlıkların yapılması, bu yöndeki çabaların desteklenmesi.


EŞİTLİKÇİ OLMAK

Eşitlikçi Olmak Sanayi Devrimi’nden bu yana giderek artan bir hızda yürütülen sınırsız ekonomik büyüme çabası, bir yandan insan faaliyetlerinden kaynaklanan ekolojik bir yıkıma neden olurken, diğer yandan ülkeler ve bölgeler arasında var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirmiş ve artırmıştır. 1950’lerden bu yana dünya ekonomisinde gözlenen gelir artışının sağladığı iddia edilen refah toplumu, ne yazık ki dünyanın her bölgesinde aynı şekilde gelişmemiştir. Gelir dağılımındaki eşitsizliğin en ciddi sonuçlarından biri de yoksulluğun giderek artması olmuştur. Gelirin paylaşılmasındaki eşitsizlik, hem küresel hem bölgesel hem de ülkelerin kendi içinde görülmektedir. Eşitsizlik sadece gelir dağılımında adaletsizlik boyutunda yaşanmamakta; sağlık ve eğitim hizmetlerine erişim kısıtları, toplumsal cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık, dezavantajlı grupların dışlanması gibi pek çok bileşende de kendini göstermektedir. Bu nedenle sosyal belediyecilik anlayışında eğitime, sosyal eşitliğe ve çeşitlilikte eşitliğe odaklanmak gereklidir.


EĞİTİMDE EŞİTLİK

Eğitimde Eşitliğin Arttırılmasının Desteklenmesi. Sürdürülebilirlik eğitiminin yaygınlaştırılması. Binaların ve mekânların tasarımından kamusal alanlara kadar tasarımların sürdürülebilirlikle uyumlu olmasının teşvik edilmesi ve karbon ayak izinin düşürülmesi için eğitici uygulamaların geliştirilmesi.  Kapsayıcı ve sorumlu toplulukların oluşturulmasına katkı sağlanması, sosyal ve ekonomik kalkınma çabalarına; çalışanların güçlendirilmesi ve insanlık onurunun korunması için fırsat eşitliği, iş sağlığı ve güvenliği gibi alanların da eklenmesi. Afetlere dirençli ve sürdürülebilir binaların inşası ve işletilmesi ile kentsel dönüşüm süreçleriyle ilgili işgücüne, erişilebilir çıraklık ve stajyerlik yoluyla kendi alanlarında eğitim ve beceri geliştirme fırsatlarının sağlanması


SOSYAL EŞİTLİK

Sosyal Eşitliğin Sağlanması. Kamu kurumlarında dezavantajlı gruplara yönelik olarak kapsayıcı işe alım politikaları, eğitim ve kapasite geliştirme, adil ücretler ve çalışma koşulları ve bu koşulların şeffaf bir şekilde izlenmesi ve raporlanması. Çocukların yaratıcı ve yenilikçi kapasitelerinin güçlendirilmesi, ekolojik yaşama olan ilgilerinin arttırılması ve düşük gelir grubunda yer alan gençler ve kadınlar için mesleki eğitim ve beceri kazandırma yoluyla haklarının ve güvencelerinin güçlendirilmesi. Paylaşımcı ekonomik modellerin (adil ticaret ağları, gıda toplulukları, sosyal girişimler, bu amaçla çalışan STK’lar gibi) desteklenmesi, güçlendirilmesi.


KAPSAYICI EŞİTLİK

Kapsayıcı Eşitlik İlkelerinin Uygulanması. Daha adil ve kapsayıcı bir toplum yaratmak amacıyla tüm bireylerin cinsiyeti, cinsel tercihi, ırkı ve etnik kökeni ne olursa olsun eşit sosyal yardım yapılması; kültürel açıdan duyarlı, çeşitliliği koruyan ve birlikte yaratılan gelişme patikaları oluşturmak üzere çeşitli toplum kuruluşlarıyla ortaklıkların ve ayrımcı olmayan kapsayıcı toplulukların oluşturması ve sürdürülmesine destek verilmesi. Şeffaf tedarik süreçleri oluşturulması, tedarik zinciri paydaşları için davranış kuralları ve etik politikalar oluşturulması ve üçüncü taraf sertifikaları ve denetimleri aranması. Binaların tasarımında fiziksel ve çevresel engelleri ortadan kaldıracak, erişilebilirlik ve kullanıcı hareketliliğini ön plana çıkaran uygulamaların teşvik edilmesi


TOPLUMSAL SORUMLULUKLARIN TEŞVİK EDİLMESİ

Toplumsal Ve Bireysel Sorumlulukları Teşvik Etmek Kentsel gelişimin önemli amaçlarından biri de toplumun refahının arttırılmasıdır. Bunun için vatandaşların güçlendirilmesi, kapsayıcı politikalar, yönetişim ve birlikte yaratılan toplulukların geliştirilmesi de yerel ekonominin canlanmasına ve sosyal eşitsizliklerin giderilmesine katkı yapan önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin birbirine bağlı gelişmesine vurgu yapıl malıdır. Refahın yanı sıra sosyal ilerleme de; siyasal katılımın artması, iş ve gelir olanaklarının desteklenmesi gibi alanlarda da bu karşılıklı bağlılık ilkesi ile mümkün olabilecektir.


SİYASİ KATILIMIN ARTIRILMASI

Kent sakinleri ve diğer paydaşların, kendilerini ilgilendiren politika konularında karar alma süreçlerine dahil edilmesi, uluslararası tanıtım ve işbirliği faaliyetleriyle Küresel İzmir›in geliştirilmesinin desteklenmesi. Kent sakinleri ve ilgili paydaşlara, sosyal ve kültürel etkinliklerin oluşturulması, ortak alanlara ve olanaklara erişim, beceri paylaşımı/destek ağlarına ve etkili iletişim platformlarına erişim yoluyla topluluklarını birlikte yaratma ve etkileme fırsatlarının verilmesi. Tedarik zinciri boyunca üretim faaliyetlerinin oluşturulmasının, eşitlikçi ve ayrımcı olmayan liderlik ve güç yapılarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi


BARIŞ VE ADALETİN KORUNMASI

Arazi edinimi, mülk değerlendirmesi, satın alma anlaşmaları, mülk devri, sözleşme yönetimi ve edinim sonrası değerlendirmeler gibi kentsel alanların geliştirilmesiyle ilgili edinim ve tedarik süreçlerinin adil, etik ve şeffaf yönetilmesi. Tedarik zincirindeki kuruluşlarda temel insan hakları ve bu hakların korunmasının gözetilmesi, bu ilkelerle çalışmayan kuruluşlarla doğrudan veya dolaylı olarak ilişki kurulmaması. Eğitim, sağlık, su ve sanitasyon, toplumsal cinsiyet eşitliği, insana yakışır iş, barınma, gıda, temiz enerji ve barış gibi temel insan haklarının Belediye bünyesinde şeffaf bir şekilde denetlenmesi ve tedarik zinciri boyunca da bu haklara saygı gösterilmesinin sağlanması


GELİR İŞ YARATILMASININ DESTEKLENMESİ

Küçük işletmeler için ticari birimler, ortak çalışma tesisleri, kültürel ve yaratıcı faaliyetler, ücretsiz kütüphaneler ve kamu toplum hizmetleri gibi yerel ekonomik faaliyetleri teşvik etmek için çok-amaçlı kullanım programlarının gerçekleştirilmesi ve/veya desteklenmesi. Tedarik zincirindeki işçilerin çalışma koşullarının yüksek nitelikli, güvenli olması ve refahı desteklemesinin şeffaf bir şekilde izlenmesi. Tedarik zinciri boyunca çalışanlar için eşit ve adil ücretlerin güvence altına alınması


SIFIR KARBON

Ekolojik Tavanın Aşılmaması Ve Tüm Paydaşlarla Birlikte İzmir’in Sıfır Karbon Şehir Olmasının Sağlanması Ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini gelecek nesillerin de refahını kapsayacak şekilde tasarlanmasını amaçlayan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına bilimsel kaynaklık eden en önemli çalışmalardan biri Stockholm Dayanıklılık Enstitüsü (Stockholm Resilience Centre) tarafından ortaya konan “gezegensel sınırlar (planatery boundries)” çalışmasıdır. Rockström ve arkadaşları tarafından yapılan bu çalışma, disiplinler arası yürütülen çok sayıda araştırma sonucunda ekolojik sürdürülebilirliğin kavranmasında, insanlık için güvenli yaşam alanını ifade eden gezegensel sınırlar kavramını İzmir Büyükşehir Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı ve bunun bilimsel temellerini ortaya koymuştur. Böylece, iklim değişikliği, okyanus asitlenmesi, stratosferdeki ozon eksilmesi, biyokimyasal akım sınırı (azot ve fosfor döngüleri), tatlı su kullanımı, toprak kullanımındaki değişiklikler, biyosfer bütünlüğü, atmosferik aerosol yüklemesi ve kimyasal kirlilik olmak üzere dokuz gezegensel sınır tespit edilerek tartışma ya yeni boyutlar eklenmiştir. 2009 yılında yayınlanan bu raporun önerisi, gezegende güvenli bir yaşamın, ancak bu alanlardaki kritik sınırların aşıl mamasına bağlı olarak sağlanabileceğinin kabul edilmesidir ve küresel iklim politikalarının bu sınırlara göre tasarlanmasıdır. 2015 yılında Paris’te düzenlenen taraflar Konferansı’nda kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın temel amacı, 2050 yılına kadar yeryüzünün ortalama sıcaklığındaki artışı en fazla 20 C derece altında ve mümkünse 1,50C düzeyinde tutmaktır. Bu amaç doğrultusunda bütün ülkeler bu hedefe ulaşmak için alacakları önlemleri ve eylem planlarını uluslararası topluma sunmuşlardır. Bu kapsamda Türkiye 2053 yılında sıfır karbon hedefini taahhüt etmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise bu amacı gerçekleştirme hedefini 2030 yılına çekmiştir. Bu amaç hem kentimizde yaşayanlar hem de gelecekte yaşayacak olanlar için hayati bir önem taşımaktadır ayrıca küresel ölçekte sıfır karbonlu şehirler arasına girmek kentimizin tarihi, kültürel ve sosyo-ekonomik mirasının 21.yüzyıl gerekleri ile uyumlu olarak yaşatılmasına da olanak sağlayacaktır. Bu kapsamda İzmir Gevrek Modelinin ekolojik tavanını oluş turan iki kategori ve 9 hedef belirlenmiştir. “Gelişen, Güvenli ve Adil” bir İzmir hedefi için; ekolojik tavanın aşılmaması amacına ulaşırken kentimizde yaşayanların yaşam kalitesinin arttırılması ve sosyal adaletin sağlanması bir arada gerçekleştirilecektir.


İKLİM İSTİKRARININ SAĞLANMASI

İklim İstikrarının Sağlanması İklim istikrarı sağlıklı ekosistemlere, sağlıklı ekosistemler de iklim istikrarına bağlıdır ve günümüzde bu ekosistemler, küresel sıcaklığı düzenleme konusundaki kolektif kapasitelerini kaybetme tehdidi altındadır. Bu nedenle Dünya sistemi belirsiz ve riskli bir geleceğe doğru ilerlemektedir. İklim istikrarı, atmosferdeki yüksek karbon ve diğer sera gazı konsantrasyonları nedeniyle tehdit altındadır. Her yerel emisyon, ne kadar küçük olursa olsun, küresel sonuçlara yol açmaktadır. Yerel katkıların her biri önemlidir çünkü karbon biriken ve atmosferde 300 ila 1000 yıl gibi uzun bir süre kalan bir elementtir. Kentsel gelişim, tüm tedarik zinciri boyunca ve bir binanın ömrü boyunca dağıtılan sürdürülemez, büyük miktarda karbon emisyonundan sorumludur. Bu aşamalar hammadde seçimi, çıkarılması ve işlenmesi, nakliye, inşaat, bakım, kullanım ve yaşam sonu aşamalarını içermektedir. Her aşama karbon ayak izini en aza indirgemek için fırsatlar sunar ve bu nedenle yeniden kullanılan, geri dönüştürülmüş veya düşük karbonlu malzemeler seçerek, yerinde ve saha dışında işleme arasında denge kurarak, atıkları azaltarak, güçlendirme yoluyla yıkımdan kaçınarak, yenilenebilir enerji kapasitesi oluşturarak, genel dayanıklılığı artırarak ve çok daha fazlasını yaparak gerçekleştirilebilecek farklı bir gezegensel etki alanını temsil eder. Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA), karbon ayak izlerinin başlıca katkılarının kaynaklarını ortaya çıkarabilen ve dolayısıyla en önemli azaltma müdahalelerine rehberlik edebilen köklü bir araçtır. Karbonun yanı sıra kentsel gelişim faaliyetleri, karbon ayak izi kadar ciddi bir şekilde ele alınması gereken kirleticiler, partiküller, besinler, plastikler ve daha fazlası gibi diğer istenmeyen varlıkları da yayar ve kullanır.


ARAZİ KULLANIMI POLİTİKALARI

Arazi Kullanımı Politikalarının İklim Değişikliği Üzerindeki Etkisinin Azaltılması. Hâlihazırda yerleşime açılmış olan arazilerde depreme dayanıklı hale getiren iyileştirmeler ve kentsel dönüşümün yapılması, uygun yeşil alanları, ormanları veya tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmaması. Kültürel, sosyal ve çevresel açıdan değerli binaları ve yapıların korunması, yeni bina tasarımlarında uzun ömürlülüğün ve çok-amaçlı kullanımın hedeflenmesi. Ormansızlaşma, su kirliliği gibi olumsuz çevresel etkileri en aza indirmek amacıyla ıslah çalışmalarının desteklenmesi


BİYOÇEŞİTLİLİK KAYBININ ÖNLENMESİ

Doğal yaşam alanlarında ve toprakta biyoçeşitliliğin korunabilmesi ve güvenliğinin sağlanabilmesi için doğaya ve insana zararlı kimyasalların, kaynakların ve malzemelerin kullanımından kaçınılması, bina inşa, onarım ve kentsel yenileme faaliyetlerinde biyoçeşitliliğin korunması hedefinin izlenmesi. Fitoremediasyon (bitki kullanılarak, kirletilmiş alanların temizlenmesi) ve kompostlama (besin geri dönüşümünün kullanılması) yoluyla doğal, biyolojik çeşitliliğe sahip toprağın yerinde korunması, bu yolla sağlıklı bir ekosistemin sürdürülmesinin desteklenmesi A2.1.2.3. Yerel biyolojik çeşitliliği destekleyen yeni yaşam alanları tasarlarken mevcut doğal yaşam alanlarının ve tür çeşitliliğinin korunması, otopark, yollar, çatılar, duvarlar, suyolları, bahçeler ve benzeri altyapı yatırımlarında biyoçeşitliliğe saygılı doğal çözümler geliştirilmesi ve bunların kullanımının sonuçlarının izlenmesi.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE

Fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için öncelikle inşaat sahası ve binaların işletme aşamasında yenilenebilir enerji altyapısının desteklenmesi ve koşulların uygun olduğu bölgelerde yerinde enerji üretimi ve kullanımı altyapısının oluşumunun teşvik edilmesi, yerel enerji üretimi için arazi kullanımından kaçınılması ve binaların çatısına güneş enerjisi PVC’leri gibi yenilenebilir enerji çözümlerinin entegre edilme si, ulaşımda çevre dostu uygulamaların desteklenmesi. Kamu kurumlarında kaynak ve malzeme temininde yerel kuruluşlarla çalışarak imalat ve nakliye sürecindeki karbon emisyonun azaltılması, elektrikli araç kullanımının desteklenmesi, düşük karbonlu- biyojenik- hızla yenilenebilir- rejeneratif yapı malzemeleri kullanımının özendirilmesi. Kamu binalarının inşa, onarım ve yenileme işlemlerinde karbon ayak izini en aza indirecek düşük karbonlu makine ve inşaat tekniklerinin tasarlanması ve yüksek kaliteli atık işleme tekniklerinin kullanımını sağlayacak önlemlerin alınması, binaları bir karbon yutağı olarak kullanmak için yüksek karbon tutucu niteliklere sahip malzemelerin temin edilmesinin sağlanması


TEMİZ SU KAYNAKLARININ YAYGINLAŞTIRILMASI

Sulama, tuvalet sifonu, soğutma sistemleri ve yenilebilir olmayan bitkilerin sulanması gibi amaçlar için gri suyun yerinde arıtılması ve yeniden kullanılması için tasarım yaparak doğal su kaynaklarının korunması. Yağmur suyunu yakalayacak doğal temizleme sistemlerini tesis ederek temiz su üretiminin ve dağıtımının desteklenmesi.


KİMYASAL GÜBRE KULLANIMININ AZALTILMASI

Kimyasal Gübre Kullanımının Azaltılması. Yapı malzemelerinin üretiminde gri su kullanımının yaygınlaştırılması, yeraltı suyu ve tatlı yüzey suyu kullanımının sınırlandırılması HEDEF 5: Ozon Tabakasının Korunması. Bölgemizde biyoçeşitliliğe ve biyosfere zarar veren kimyasallar, plastikler, NOx ve SOx gibi kirleticilerden kaçınılmasının teşvik edilmesi. Biyosfere zarar veren kimyasalların kullanımı ve salınımının önlenmesi, sonuçların izlenmesi. Tehlikeli kimyasal içeriğe sahip malzemelerin kullanımın yerine doğal ortamların uzun vadeli sağlığının güvence altına alınmasının desteklenmesi


SAĞLIKLI EKOSİSTEM OLUŞTURULMASI

Sağlıklı Bir Ekosistemin Oluşturulması Ekosistemler küresel iklimi dengelemektedir. Ancak, iklimin aksine, iyi işleyen ekosistemlerin kalitesini ölçebilecek ve tam olarak temsil edebilecek tek bir değişken olmadığı gibi, küresel ve yerel ölçekler arasında bağlantı kurmanın basit bir yolu da bulunmamaktadır. Ekosistemler doğaları gereği iklimden farklıdır ve büyük ölçüde biyolojik çeşitliliği yüksek yaşam, uygun iklim koşulları ve bozulmamış yerel habitatın bir araya gelmesine bağlıdır. Bu biyolojik çeşitlilik için de temiz su ve toprak, dengeli biyo-jeokimyasal akışlar, tatlı suya erişim ve en azından yeni varlıklardan kaynaklanan minimum düzeyde kirlilik gerekmektedir. Yerel ve küresel ekosistemler ise, türlerin faaliyetleri ve rüzgar modelleri ve okyanus akıntıları tarafından taşınan madde akışı yoluyla birbirine bağlıdır. Bu nedenle, kentsel gelişme faaliyetleri önce ekosistemler üzerinde yerel sonuçlara yol açmakta, daha sonra bu etkiler küresel ekosistem ağına yayılmaktadır. İklim konusunda olduğu gibi, ekosistemler üzerindeki etkiler hem yerinde kalkınmada (yerel beklentiler merceği) hem de gezegensel düzeyde (küresel sorumluluk merceği), tüm tedarik zinciri boyunca, yukarı ve aşağı yönde ve rejeneratif uygulamalarla ele alınmalıdır. Bu durum uygulamaların yalnızca iklim etkisine odaklanan dar yeşil çözümlerin ötesine geçmesini ve birbirine bağlı ekosistem perspektifi ile ele alınmasını gerektirmektedir.


HAVA KİRLİLİĞİNİN SONLANMASI

Termal konforu iyileştirirken ve gürültü kirliliğini azaltırken dış mekân hava kalitesini artırmak için “gölge yollar” ve diğer doğa bazlı çözümlerin geliştirilmesine ilişkin faaliyetlerin desteklenmesi. Hava kalitesinin il ve ilçe düzeyinde düzenli olarak izlenmesi, sonuçların raporlanması ve paylaşılması için gerekli çalışmaların yapılması. Kanser, kalp-damar, KOAH gibi hastalıklara yanı sıra ruh sağlığı ve uyku düzenini de olumsuz etkileyen hava kirliliğinin azaltılması için fosil yakıt kullanımının yerine temiz enerjilere geçişe destek verilmesi


DENİZLERİN ASİTLENMESİNİN ÖNLENMESİ

Okyanusların/Denizlerin Asitlenmesinin Önlenmesi. İzmir Körfezinin temizliği ile ilgili yürütülen çalışmalara devam edilmesi, Körfezi besleyen akarsular, dereler ve nehirlerin kirlilikten arındırılması için iyileştirme çalışmalarının yapılması. Karbonun deniz sularına kaçmasını önlemek amacıyla karbon yutağı projelerinin teşvik edilmesi, deniz biyoçeşitliliğinin korunmasına yönelik önlemlerin alınması. Atıkların işlenmesinde ve inşa süreçlerinde düşük karbon salınımını sağlayacak çözümlerin benimsenmesini teşvik ederek Körfezin stresinin azaltılmasının desteklenmesi. Tarımsal faaliyetlerde kimyasal gübre kullanılmadan gıda üretimi ve tedarikini sağlayacak faaliyetlerin desteklenmesi. Yüzey suları aracılığıyla denizlere, göllere ve diğer su kaynaklarına taşınan besin maddelerinden kaynaklı kont rolsüz plankton ve alg artışından kaçınmak amacıyla toprakta kimyasal gübre kullanımından vazgeçilmesini sağlayacak önlemler alınması. Çiftçilerin, gıda işletmelerinin, kooperatiflerin, ilgili toplulukların kimyasal gübre kullanımının zararları konusunda bilgilendirilmesi, farkındalık yaratılmasına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi


KİMYASAL KİRLİLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ

Doğal çevrenin uzun vadeli sağlık ve güvenliğini sağlamak için toksik olmayan, düşük uçucu organik bileşik ve düşük gaz salınımına yol açan yapı malzemelerinin seçilmesi, yapı malzemelerinin üretiminde ve taşınmasında kimyasalların ve plastiklerin kullanımının sınırlandırılması için önlen alınması. Yapay ışık, gürültü kirliliği gibi rahatsızlık veren faaliyetlerin ve doğal ekosistemlerin maruz kaldığı her türden kimyasal kirliliğinin azaltılması. Binaların inşasında ve onarımında insanların ve diğer tüm canlıların sağlığına ve güvenliğine zararlı kimyasalların salınımından ve plastik gibi tehlikeli yapı malzemelerinin kullanımından kaçınılmasının teşvik edilmesi


YORUMLAR

  • 0 Yorum