CHP Konak adayı Mutlu: ‘BUNCA YILLIK EMEĞİMİZLE GELDİK’

CHP Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu, katıldığı programda kadınların yerel yönetimde başarılı olacağını dile getirerek, “İzmir’deki 9 belediyenin örnek olması ve bundan sonraki arkadan gelecek olan kadın siyasetçilere bir rol model, olmak, umut vermek, yol açmak, bize bu karar süreçlerinde destek olanları da bir anlamda utandırmamak gerekiyor. Onlara da ‘görüyor musunuz ne kadar güzel yönetiyorlar, kadınların önünü açın’ dedirtmek’ önemli” dedi.

CHP Konak adayı Mutlu: ‘BUNCA YILLIK EMEĞİMİZLE GELDİK’

CHP Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu, katıldığı programda kadınların yerel yönetimde başarılı olacağını dile getirerek, “İzmir’deki 9 belediyenin örnek olması ve bundan sonraki arkadan gelecek olan kadın siyasetçilere bir rol model, olmak, umut vermek, yol açmak, bize bu karar süreçlerinde destek olanları da bir anlamda utandırmamak gerekiyor. Onlara da ‘görüyor musunuz ne kadar güzel yönetiyorlar, kadınların önünü açın’ dedirtmek’ önemli” dedi.

CHP Konak adayı Mutlu: ‘BUNCA YILLIK EMEĞİMİZLE GELDİK’
04 Şubat 2024 - 11:23

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Konak Belediye Başkan adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Medyascope Youtube kanalında yayınlanan Gazeteci Göksel Göksu’nun sunduğu Kurtlar Sofrasında Kadınlar programına konuk oldu.

Programda CHP’nin İzmir’in 30 ilçesinden 9’unda kadın belediye başkan adaylarını çıkarması, siyasette kadının yeri, Konak’ta gerçekleştirilmesi planlanan projeler konuları ele alındı.


‘PARTİ MECLİSİMİZ İZMİR’DE TARİH YAZIYOR’

Mutlu, 9 kadının aday gösterilmesi sevindirici olmakla birlikte kolay mıydı sorusu üzerine “Kuşkusuz çok kolay olmadı ama bu süreç çok önemli. Genel Başkanı’mız, Genel Merkezimiz, Merkez Yönetim Kurulu’muz, Parti Meclisi’miz şu an İzmir’de bir tarih yazıyor. 9 kadın adayın seçilecek adayın, seçilecek yerlerde aday gösterilmesi İzmir için, Türkiye için, kadınlar için, partimiz için çok önemli bir gelişme. Başlangıç olarak kesinlikle çok olumlu. 3 sayısını 9’a çıkardık ve bu üç katı bir artış oldu. 30 ilçenin 9’unda kadın aday çıkarıldı. 9 ilçenin de seçilecek yerler olması bizim için çok önemliydi. Çok büyük bir mücadeleyle tabii ki bu adaylıklar kesinleşti. İzmir’de kadın temsiliyetine yürekten inanan Genel Başkanı’mız çok mücadele etti. İzmir’de kadınlar çok önemli. Ben hep şunu söylüyorum. İzmir’in hep seküler hayata bu kadar sahip çıkan, direnen gücü bütün Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de kadınlarla sürdürülüyor. İzmir’de kadınlar haklarına sahip çıktığı için 20 yıldır direnen ve buna sahip çıkan, laikliğe, yaşam biçimine sahip çıkan bir kadın örgütlenmesi var. Dolayısıyla kadın örgütlenmesi bugüne kadar temsiliyette karşılığını bulamıyordu. İlk kez bu kadar güçlü olarak var olabiliyor. Bundan bir sonraki adımda belediye meclisleri belirlenecek. Orada en azından Konak’ta yüzde 50’yi hedefledim. Belediye meclislerinin de yüzde 50’sinin kadın olması gerektiğini söylüyoruz. Orada kota şu an en az yüzde 30’u kadın olacak o açıklandı. Hedef yüzde 50. Bugün 9 kadın ilçe adayı var. Bir sonrakinde 30’un yarısı, 15 kadın belediye başkanı. Bugün belediye meclisinin yüzde 30’u kadın, bir sonraki seçimde yüzde 50” şeklinde yanıt verdi.

‘İDEALLEŞTİRDİĞİM PEK ÇOK UYGULAMA VAR

Belediye başkan aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz sorusunu Mutlu, şu ifadeleri kullanarak cevapladı:

“Ben mimarım. Çok uzun yıllar Mimarlar Odası’nda yöneticilik yaptım. Mimarlar Odası yöneticiliği yaptığınızda o kentin tamamına hakim oluyorsunuz. Kentin sorunlarına hakim oluyorsunuz o sorunlar üzerine toplantılar, konferanslar, çalıştaylar, sempozyumlar düzenleniyor. Onların içinde yer alıyor ya da siz düzenliyorsunuz. Kent suçlarına karşı dava açarak sahip çıkıyorsunuz. Kentin hakkını, kentteki ağacın, insanın, doğanın hakkını savunuyorsunuz. Bu da sizi kentin bir parçası yapıyor. Kent sakini olmaktan çıkıp artık kenti sahiplenen, onun için mücadele eden, her köşesini bilen bir pozisyona geçiyorsunuz. Bunun üzerine 4 yıl Büyükşehir Belediyesi’nde yöneticilik yaptım. Belediyenin işleyişinde de çok uzun yıllar görev aldım. Bundan iki seçim önceden beri meslektaşlarım, siyasiler, yakın çevrem belediye başkanlığını öneriyorlardı. Büyükşehir Belediyesi deneyiminden sonra dedim ki ben bunu yapabilirim. Çünkü çok idealleştirdiğim, olmasını gerektiğini düşündüğüm pek çok uygulama var. Bunlar niye bizim ülkemizde bizim kentimizde, İzmir’de, yaşadığım ilçede olmasın diyerek yola çıktım.”

‘BUNCA YILLIK EMEĞİMİZLE GELDİK’

Kadın adayların seçilmesinde erkeklerin belirleyici konumda olmasına dikkat çekilerek ‘kadınlar kendi iradeleriyle aday seçilebiliyor mu’ sorusu üzerine Mutlu, “İzmir’de 9 kadın aday üzerinden gideyim. Gerçekten son derece liyakatli, eğitimi, geçmişi, becerisi, başarısıyla buralara gelmiş kadınlar. Mutlaka kendi belirlemek isteyen erkekler olmuştur ilçelerde ama buna izin verilmedi diye düşünüyorum. Liyakatli bir atamayla, CV’lerimizle gerçekten bugüne kadar yaptıklarımızla, bundan sonra yapacaklarımıza ikna etmemizle biz buralara geldik. Bunca yıllık emeğimizle geldik buralara” diye konuştu.

‘MİMARLIK MERKEZİ’Nİ KENTE KAZANDIRDIK’

İzmir Mimarlık Merkezi binasının satın alınması ve restore edilmesi hakkında konuşan Mutlu, “İzmir Mimarlık Merkezi, Tekel’in özelleştirilmesi sırasında bir yönetim kurulu üyemizin tesadüfen gazetede bir ilan görmesiyle başladı her şey. Tekel binaları özelleştirmeye girdi, satışa çıktı. Dedik ki biz bunu tescilletelim. Hakikaten bir dönemin Türkiye kalkınmasında çok önemli olan bir yapı. Özelleştirilmesine karşı çıktık, eylemlere katıldık o ayrı konu bir de onun kamunun elindeki yapı stokunun böyle haraç mezat satılması çok can sıkıcıydı. Kent belleğinde yeri olan yapılarda koruma kuruluna başvurduk ve tescillettik. Mimarlık Merkezi de tescillettiğimiz yapılardan biriydi. Sonra Özelleştirme İdaresi bunu satışa çıkardı. Gittik, dedik ki ‘bunu bize verin, biz kamuyuz, kamuya verin.’ Onlar da ‘satışa girin, ihaleye alın.’ Hemen merkezin karşısındaki tekel depolarını Tapu Bölge Müdürlüğü’ne verdiler. O çok kıymetli bir iş oldu. Kamunun elinde kaldı. Biz, bizim binamız için ihaleye girdik, ihaleden satın aldık. İhaleden satın alandan aldık çünkü alan kişi onun tescilini kaldırabileceğini ve oraya yüksek bir yapı yapabileceğini düşünüyormuş. Sonra bir baktı ki tescilli, 2 katlı bir yapı elinde. Çok da gözü korktu açıkçası. Biz ondan aldığı bedele biz geri aldık. Onun üzerine oturduk yönetim kurulu olarak bütün tasarımcı, yarışmacı mimarların katılımıyla ‘bir tescilli bina nasıl dönüşür’ü örnek göstermek istedik. Çünkü şöyle bir algı var. Bir bina tescillendiği zaman çivi çakılmaz algısı var. Oysa şu an bizim mimarlık merkezimiz dışının tüm cephelerinin korunduğu, kentin belleğindeki yerinin aynen korunduğu ama içinin yeni ve modern bir çelik binanın oturtulduğu, 330 kişilik toplantı salonu, amfisi, fuayesi, kütüphanesi ve çalışma ofisleriyle, Amerika’dan da Chicago Athenaeum Museum’dan da prestijli ödül aldığımız bir yapı oldu biz bunu kente kazandırdık. Çok aktif bir merkez. Şu an İzmir’de bütün STK’ların, meslek odalarının, derneklerin kullandığı, her şeyin orada yapıldığı bir yer. Gezi nöbetlerinin de 600 küsur gündür tutulduğu bir yapı” ifadelerini kullandı.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum