Reklam

"Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 6 aylık değişimi"

Gazetem İzmir TV - Erkekçe TV İmtiyaz Sahibi Salih Erkek, Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Adnan Yamanoğlu'yla Röportaj Gerçekleştirdi.

"Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 6 aylık değişimi"

Gazetem İzmir TV - Erkekçe TV İmtiyaz Sahibi Salih Erkek, Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Adnan Yamanoğlu'yla Röportaj Gerçekleştirdi.

27 Haziran 2024 - 16:18

Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi'nde başhekim olarak göreve başlayan Adnan Yamanoğlu, 6 aylık görev süresinde hastanede önemli yeniliklere imza attı. Yamanoğlu, kan alma ünitesi, yeni muayene odaları eklenmesi ve ultrasonlarda randevu günlerinin düşürülmesi gibi projelerle hastanenin hizmet kalitesini artırmayı hedeflediklerini belirtti.


Salih Erkek: Kendinizi tanıtır mısınız?

Adnan Yamanoğlu: İsmim Adnan Yamanoğlu bu göreve gelmeden önce İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde acil tıp doçenti olarak görev yapıyordum. Buraya gelmeden 3 ay önce ise Şehir Hastanesine acil tıp kliniğini kurmak üzere görevlendirildim. Yaklaşık 6 aydır da Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalışıyorum. 3 çocuğum var eşim de acil tıp uzmanı onun dışında kendimle ilgili söyleyebileceklerim bu kadar.


Salih Erkek: Çok güzel yüreğinize sağlık bir de gençsiniz maşallahınız da var epey enerjiksiniz. Az evvel sohbetimizde bayağı bir değişimler yapmayı düşündüğünüzü belirttiniz, peki bunları da anlatır mısınız? Ne gibi katkınız olacak?

Adnan Yamanoğlu: Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi’ne geldiğimizde yaptığımız tespitler aslında şunu gösteriyor, bu hastane kapasite olarak doymuş. Yani ek alanlar oluşturmamız gerekiyor yatak kapasitesi olarak dolmuş, oda olarak dolmuş ve yeni hocalarımız, yeni asistanlarımız sürekli gelmeye devam ediyor. Şimdi bizim ilk aşamada hızlı olarak çözüm sunmamız gerekiyor. Burada yatak sayısında ek servisler oluşturmak ek hasta muayene odaları oluşturmak, bunlara ek teçhizatlar sağlamak bunlar kısa vadeli çözümler. Bunlarla ilgili de zaten 2 tane kardiyoloji, 2 tane dermatoloji, 2 tane dahiliye bölümü ve kan alma bölümü olmak üzere 6 ay içerisinde ek alanlar oluşturduk fakat bunların geçici çözümler olduğunun farkındayız. Burada asıl kalıcı olması gereken çözüm bir ek binadır. Bununla ilgili de bir projemiz var. Başlattık, bakanlığa gönderdik şu anda Cumhurbaşkanlığı komisyonunda alt komisyonunda değerlendirilmede yatırım komisyonlarında eğer o projeyi de tamamlayabilirsek inşallah bize yaklaşık 85 ila 100 yatak civarında bir artış sağlayacak. Bunun üzerinde yaklaşık 20 tane poliklinik artı sağlayacak ve gelecekte düşündüğümüz zaman buranın asistan sayısının artacağını, uzman sayısının artacağını düşündüğümüz zaman en azından 5-10 senelik bir müfredatımızı, daha doğrusu geleceğimizi hazırlamış oluyoruz. Tabi ki İzmir bölgesinde ihtiyaç artmaya devam edecektir mutlaka yeni alanlar oluşturulması ya da yeni hastaneler açılması zaten şart gibi gözüküyor ancak bizim kısa vadede hastanenin içindeki alanları canlandırmanızı, oraları faaliyete sokmamız uzun vadede de mutlaka ek binayı faaliyete geçirmemiz gerekiyor gibi gözüküyor.


Bunun dışında geldiğimizde karşılaştığımız sorunlardan diğer bir tanesi bekleyen randevu günlerimizdi. Burada çok fazlaydı örneğin doppler ultrasonda, meme ultrasonda 6-7 ayı bulan randevu günleri vardı. Bunlarla ilgili tabi alet sayımız belli 6 tane ultrasonumuz var bunları full çalıştırıyoruz. Full çalıştırdığımız halde talep bu kadarsa yapabileceğimiz şey doktorumuz var aletimiz var odamız var o zaman bu odayı ve bu aleti 24 saate kadar çalıştırmak ve hafta sonları çalıştırmak biz de o yola gittik. Göz alanında bu yola gittik, radyolojide bu yola gittik biriken hastalara eritmek için. İlk geldiğimizde yaklaşık 180 gün olan meme ultrason randevuları, 150 gün olan doppler ultrason randevularını şu anda 30- 50 gün aralığına düşürdük. Akşam 5’ten sonra 10'a kadar 9’a kadar hocalarımızın durumlarına göre çalıştık ve hafta sonu hatta bayram tatilinde çalıştılar sağ olsunlar. Bunun toplum sağlığı kısmı da var yani bir meme ultrasonu 6 ay beklerse eğer şüpheli bir kitle görmüşsünüz, bu tabi tümör de olabilir iyi huylu da olabilir. Eğer bu tümörlü ise 5-6 ay sonra bunu tespit ettiğimizde müdahale ettiğinizi düşünün; Eğer evre 1 ise evre 2 olacak demektir, eğer evre 2 ise evre 3 yani hasta bir aşama daha ileriye gitmiş. Ona uygulayacağımız kemoterapi değişecek, radyoterapi değişecek evre 1 ise belki sadece ameliyat edeceğiz ve kurtaracağız. Evre 2 ise bunun üzerine kemoterapi, radyoterapi. Evre 3 ise artık başka organlara geçecek hastayı da kurtaramayacağız yani sadece hasta değil ailevi durumu da söz konusu. O yüzden zamanın çok değerli olduğu bu meme ultrasonu gibi kanser taramaları gibi şeylerde biraz daha hekimlerimize böyle akşam da yapalım hocam hafta sonu da yapalım hocam diye teşvik ettik sağ olsunlar kendileri teşviklerimize uydular. O sayede ana problem olarak gördüğümüz bu randevu süresi uzunluğuna müdahale ediyoruz. Göz alanında, gastroenterolojide ve radyolojide bunları büyük oranda azalttık ama tabi ki yeterli durumda değil hâlâ daha devam etmemiz gerekiyor. Şimdilik 6 aydır bu hale getirdik ama önümüzdeki 6 ay içerisinde inşallah kafa kafaya getireceğiz diye
düşünüyorum.


Salih Erkek: Kaç yatağınız var?

Adnan Yamanoğlu: Toplamda 515 yatağımız var fakat bunlardan 10 tanesi çocuk olduğu için aktif değil. 505’i aktif olarak kullanıyoruz ama özellikle kış aylarında %100 dolu olarak geçiyor neredeyse boş yatağımız kalmayacak şekilde. Ertesi güne başladığımızda taburcu ettiklerimizin yerine yenilerini yatırarak ilerliyoruz yatak
sıkıntımız biraz bu bölgede var. Şehir hastanesinden sonra da kısmi çözüm oldu. Şöyle; Yoğun bakım hastalarını şehir hastanesine devredebildik. Bu açıdan bizi rahatlattı yoğun bakım hastası konusunda ama servis yatakları konusunda hala ihtiyacımız devam ediyor.


Salih Erkek: Hastanenizde göz bölümü de varmış duyduğumuza göre. Bu alanla ilgili konuşabilir miyiz?

Adnan Yamanoğlu: Evet. Göz alanına geldiğimizde şu anda hoca sayımız üniversite tarafı yeni gelişiyor 3 tane hocamız var üniversitede asistan sayımız 6 tane ama devlet kadromuzda 8 tane hocamız vardı. Bunların hepsine yetebilmesi için öncelikle ilk yaptığımız değişiklik her hocanın kendi odasında muayenesini değiştirdik. Göz birazcık malzeme bağımlılığı olan bir birim. Yani bana ölçme aletini verebilirseniz ben hasta bakabilirim şeklinde çalışır ancak her hocaya bir tane alet koymak yerine şimdi bir ortak alan oluşturduk tüm aletleri ortak alan alıp ölçümleri ortak alanda yapıyoruz. Böylece ortak alanda yapılan ölçümler hoca odalarına gittiği zaman hocaları o ölçümlerle oyalamıyoruz hemşire arkadaşlar yapıyor. Böylece her hocaya baktırabileceğimizden bir 10-15 daha fazla baktırmaya başladık. Öncelikle bizim sıramızı azaltan bu oldu. İkincisi 3 tane ek oda açabildik gözün içerisine bunlardan 2 tane ünitemiz hazırdı çalıştırmaya başladık burada bize artı 2 poliklinik günde nerden baksanız total 80 hasta avantajı sağladı. Şimdi mevcutta 2 tane daha ünitemizi bekliyoruz. Hatta bugün bazı kuruluşlarla görüştük bu üniteleri temin etmek üzere bunlar da geldiği zaman artı 2  üniteyle yine günde 80 hasta daha artı sağlama şansımız var. Bunun şöyle bir güzelliği de var yeni elde ettiğimiz bir göz anjiyo cihazımız var. Belki bölgenin en iyi cihazlarından ve yeni cihazlarından bir tanesi bunun sayesinde de özelde veya başka bir yerlerde çok daha yüksek ücretle yapılabilecek olan müdahaleleri hastanemizde yapma şansı yakaladık ve bu göz patolojilerin tespit etme şansı yakaladık bu açıdan da bölgemiz için önemli bir kazanım oldu hem hastanemiz için hem bölgemiz için ama daha yeni başlıyoruz. Hocalarımız çok hevesli.


Salih Erkek: Peki hastanenizde diş alanı var mı?

Adnan Yamanoğlu: Diş maalesef bize bağlı değil. Aslında aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezine bağlı bizim de ortak kullandığımız bir Atatürk Organize Sanayi var onun içerisinde 2 diş polikliniğimiz var ama onlar bize bağlı olarak değil. Daha çok toplum sağlığı merkezine bağlı çalışıyorlar. Onların malzeme ve röntgen çekiminde kolaylık sağlıyoruz.


Salih Erkek: Hastane için başka ne gibi katkılarınız oldu geldiğinizden beri?

Adnan Yamanoğlu: Bu hastanede benim en çok dikkatimi çeken yerlerden bir tanesi acil servis yoğunluğuydu. Bizim acil servisinin hasta başına düşen metrekare alanı çok düşük. Ben de acil uzmanıyım, acilin biraz daha tabiatını biliyorum ve burası kışın 2.500 hasta bakıyor. Yaz aylarında şu anda düştük ama İzmir'de Buca’dan sonra en fazla Buca'da 2.700 bakar en yoğun acil servis fakat Buca’nın şöyle bir avantajı var çocukla erişkin alanı birbirinden biraz daha ayrı. Yani 2.700 kişi aynı yere girmiyor ama bizde 2.500 kişi aynı alana giriyor. Dolayısıyla iç içe ve özellikle çocukların da yakınlarıyla birlikte geldiğini düşünürseniz hem bulaşıcı hastalık riski çocuklarda daha fazladır. Biliyorsunuz kızamık ve benzeri olan çocuklar da geliyor erişkinlere bulaştırabiliyor. Çok yoğun bir kullanım alanı var özellikle kışın iç içe tamamen iç içe çok hoş değil kaotik bir alanı var. İlk aklımızdan geçen il sağlık müdürlüğümüzle yaptığımız bir proje var burada mahkum koğuşu vardı bilirsiniz o mahkum koğuşunun Şehir Hastanesi’nde çok detaylı bir mahkum koğuşu açıldı oraya taşınması planını gerçekleştirdik. Mahkum koğuşunu oraya gönderdik. Şu anda biz burada tadilata başladık burada yapacağımız en büyük işlerden bir tanesi çocuk acil servis için oranı hem yatak sayısını 2 katına çıkaracağız çocuk. Hem içinde yoğun bakım ekleyeceğiz hem travması, kırmızısı ayrı değil burada hepsi iç içe hepsinin birbirinden ayrılmış yeni bir çocuk acil servis yapacağız. Böylece hem erişkin acilin içerisinde bir alan kazanmış olacağız hem çocuk acili hem yoğun bakım kazandıracağız bir de ilaveten yatak sayısını en az 2 katına çıkarmış olacağız. Böylece buraya yapabileceğimiz en büyük yatırımlardan bir tanesi o ama şu anda bu yatırım inşaat halinde tamamlanmış değil önümüzdeki kışa tamamlama hedefimiz var. Yapacağımız en büyük projelerden biri buydu burada. 


Sonrasında, gastroenterolojide, dahiliyede, gözde oda problemlerimiz var. Şu ana kadar gözde 2 tane kardiyoloji de 2 gastroenterolojide 1, dahiliyede 2 ürolojinin içerisinde 2 radyoloji için 10'a yakın ek oda yaptık. Bu 6 ay içerisinde bu odaları faaliyete geçirdik. Bunlar da kabaca 40 hastadan desek zaten bizde 400 hasta günlük neredeyse + avantaj sağlamış oldu. Bunun dışında kan alma merkezimizi yeniledik. O artık şu an faal kullanılır vaziyette. Kan alma çok dar bir alanda ve 7 boxta yapılıyordu. O da dar bir alanda 7 box olunca hijyenik değil veya girişim yaparken diğer hemşirenin diğer hemşireye kolu değmesi gibi problemler vardı. Onu 14 boxa çıkardık. 2 katına çıkardık daha geniş bir alana aldık daha steril daha düzgün bir alan oluştu. Böylece şu anda kan almak için burada 15 dakikadan fazla beklemezsiniz en fazla 20 dakika beklersiniz kan almada da artık hemşire sayımız 7 değil 10'a kadar çıkarabiliyorum.14 box özellikle yaptım 5 sene sonra bana 14 lazım olacak diye. Oradan boşalttığımız yere de girişimsel radyolojimiz var oraya anjiyo demiştik. Şimdi bir anjiyoyu bakanlığımız onayladı onun yerini hazırlıyoruz. Anjiyo da tabii bu hastalara işlem yapılacak o hastalar da günübirlik yatacak onlara bir alan lazımdı orayı da girişimsel radyolojinin günübirlik yatak alanına çevirdik. Şu anda kullanmaya başladık. Skopi altında yapılanlar alıyor ve bizim anjiyomuz geldiği zaman da orası full 8 yatak dolu olarak kullanılmaya başlayacak. Bunlar şu ana kadar hallettiklerimiz tabii ama hedefimiz olan biraz personelle ilgili burada sosyal alan eksikliği var. Şu anda bir tane kantin var hastanede o da hastane içerisinde görmüşsünüzdür acil servisin yanında tüm hastalar, hasta yakınları personeller herkes orayı kullanıyor dolayısıyla dışarıda içeride hiç olmayan insan bile su almak için o kantine gelmek zorunda. Onun için dışarıda bir kantin alanı var, daha önceden bir şekilde ihaleye verilmiş ve kullanılmamış en azından orayı da faaliyete geçirerek dışarıdaki insanların orada kalıp açık alanda yazın kullanabilmelerini sağlamak istiyoruz içeride diğer kantinimiz olsun. İhale açılmış ama alan firma işlememiş daha önce ihale süresince dolmuş o yüzden yeni ihaleye girmemiz gerekiyor. Mahkeme sürecini bekliyorum onu yakından takip ediyorum. İkinci bir kantini açarsak böylece dışarıdaki vatandaş en azından içeriye girmek zorunda kalmaz dışarının kalabalığını azaltır. Vatandaşa da oturacak bir alan olur personele de. Onun dışında bir tane de yeşil alanımız var acil servisin yanında çok geniş görmüşsünüzdür belki personelin de oturacak yeri yok hasta yakınlarının da dediğim gibi açık ferah oturacak bir alanı yok oraya da planlarımız var. Bu devlet destekli olmaz ama daha çok bağış yoluyla yapmayı planlıyorum. Palmiyeler tarzında oturulacak, yeşil alanı bozmadan bir alan da oluşturabilirsek en azından artık yukarıda gece serviste hastası olan insanların gidip hava alabileceği bir yer olur. Çünkü tek bir kantin var sadece oraya da sıraya geçersiniz çayınızı aldınız aldınız.. Dışarıda ayaküstü içecek içebiliyorsunuz oturacak bir yer yok gibi gözüküyor şu anda elbette biraz alan sıkıntısı da var.


Salih Erkek: Siz görevinizdeki 6 ayda bunların hepsini yaptınız gelecek planlarınızda da birçok yenilik değişim var

Adnan Yamanoğlu: Önceden daha çok tıbbi alana odaklanılmış onu fark ettim oda
buldukça tıbbi alan açalım denmiş. Ben de evet o yoldan gidiyorum ama bir yandan da artık oda buldukça hasta ama yataklar dolmuş nereye yatıracağız kısmına gelmişiz şu anda yataklar full. Ameliyat salonu 12 tane mevcut 13. salonu açma planı yapıyorum. Açtığım anda ameliyat ettiğim hastayı nereye yatıracağım? Yani mecbur ek binaya geçmem lazım, mecbur dış alanlara geçmem lazım. Artık biraz daha ben tam kabuğun çatlama zamanına denk gelmişim burada o yüzden hani herkes gibi düşünerek aynı yoldan gidilmeyeceğini fark etmeye başlıyoruz.





Salih Erkek: Peki yeni yapılan yerler?

Adnan Yamanoğlu: Zemin katı ile ilgili şöyle bir problem var bir üst katın yani buradakilerin fayanslarını yeniledik ama zemin katında hastanemizin yemekhanesi hem Menemen’e yemek yapıyor hem Kiraz’a hem buraya. 3 yere yemek yapıyor ve o yemeklerin hepsi büyük paletlerle o zemin katından geçiyor. Ben gelmeden önce o zemin katı neden böyle diye incelettirdim gelir gelmez. 2-2 buçuk milyon o zeminin sürekli yenilenmesine harcanmış. Kırıldıkça düzeltilmiş kırıldıkça düzeltilmiş ama tekrar kırılıyor. Neden kırılıyor? Çünkü oradan tonluk su geçiyor kantin için, gıdalar her şey tonluk oradan geçiyor sonra arkadaşlar oraya beton zemin koymuşlar dikkat ederseniz kenarda beton zemin var demişler ki beton zeminden taşıyalım da fayanslar kırılmasın ama transpaletler tabii ikisi arasında sınır yok betondan yine oradan geçirerek devam etmişler. Benim elimde alternatif şu; Ya dışarıda yük asansörü yapacağım o yüklerin hepsini yük asansörüyle direkt yemekhaneye çıkaracağım o zemini hiç kullanamayacaklar ya ben o zemini komple kaldıracağım ki buranın zemini azıcık kazdığınızda kum çok kötü bir zemini var o zeminin tamamını kaldırmam lazım. Alta beton üzerine şap yeniden oraya sağlam bir zemin üzerine ancak fayans döşeyip yeniden. Çünkü arkadaşlar zaten defalarca o fayansları yenilemişler tekrar yenilemenin bir faydası yok ben yenileme taraftarı değilim artık. Ya da epoksi. Ön tarafa yaptırdım B kapıyı biraz denemek için yaptırdım ön kısmını komple kaldırıp alta şaplayıp üzerine epoksi. Epoksi dayanır mı dayanmaz mı onun deneyini yapmak üzere ön kısmı epoksiye çevirdik dayanırsa tamamı epoksi, dayanmazsa yük asansörü. Ücretini talep ettim onaylanırsa yük asansörü yapılır ve asansörü dışarı verirsem tamam. Ben oranın fayansını yenilerim, boyalarını yenilerim bozulmaz. Fakat oradan o yük geçtiği sürece arkadaşlar zaten ben gelmeden önce defalarca yenilemişler defalarca kırılmış. Yapılan masraflara da baktım hakikaten yük asansörü baktım 1 buçuk milyon oranın fayans yenilenmesi 2 yılda 2 buçuk milyona yakın fayans yenilenmiş yani dedim ben bunu da bakanlığa bu şekilde yazdım buradan eğer bu yük asansörü ile dışarı alınabilirse 1 buçuk milyona masrafı bu kurtarabiliriz. Bu 2 milyondu ben de yenilemeye devam etsem ben de 2 senede 2 buçuk milyon masraf edeceğim. Böyle bir teklife açıklama yazısıyla gönderdim onaylanırsa inşallah. Onaylamazsa da aynı şeyi yapmayacağım kaldırıp epoksiye geçeceğim aynı şey denenmiş yeterince.


Salih Erkek: Geçtiğimiz günlerde geldim ben buraya. Tedavi için gelmiştim. Elbette biz vatandaşlar da herkes bir değil düşüncesiz insanlar da var bütün bahçe sigara izmariti, bir de sivrisinek çok bu konularda ne yapabiliriz?

Adnan Yamanoğlu: Bizim de tam gündemimizde olan bir konu. Aslında biz kendi iç ilaçlamamızı yaptık. Bizim zaten düzenli olarak 15 günde bir hastane ilaçlaması var 20 günlük yemekhanenin katın ilaçlanması var. Bu rutin ilaçlarımızda bir sıkıntı yok ama dışarıdan gelen ilaçlar için belediye ile irtibattayız. Mali işler müdürümüz irtibata geçti bugün gelecekler yarın gelecekler ama muhtemelen yakın zamanda geleceklerdir diye düşünüyorum. O sigara izmaritlerini de haftada bir düzenli aslında yangın merdivenleri, içilen yerlerin pazartesi cuma kontrolü sitemimiz var ama pazartesi yaptığımız zaman salı günü ben oradan geçiyorum yine başlamış oluyor. 2.500 personel var 10.000 hasta girişi var refakatçilerle 17.000. Yani burası bir kasaba gibi, biraz küçük gibi gözüküyor ama 17.000 giriş çıkış var. Personeli tutsanız vatandaştan muzdarip olabiliyoruz.


Dördüncü katta ameliyathane çıkıp birinci kata gidene kadar zaten ameliyat arası vermiş 5 dakika çıkmış vesaire gibi o elbiselerle dışarıda görsem ben kızıyorum niye çıktın diye. Şimdi bir çıkmaza giriyorsun bu sigara içenler konusunda.. Madem burayı temiz tutun şöyle yapın böyle yapın diye artık anlaşma yoluna gidiyoruz biraz çünkü zorlarsam adam dışarı çıkacak dışarı çıktıktan sonra zaten o elbiseyle dışarı çıksa ben yakalasam sıkıntı yaşayacağız. Aslında sosyal alan eksiği var şimdi ameliyathanedeki arkadaşları düşünüyorum hakikaten baykuş gibi bir alanda yaşıyorlar gün ışığı hiç yok. Sosyal alan yapmak alan oluşturmak bizim işimiz. Mesela şu arkamda gördüğünüz alan gibi teras alanlarımız var ameliyathanenin önünde de var böyle bir projem var oraya bir yatırımcı arkadaş arıyorum. En azından kapattırıp ameliyathanede çalışan arkadaşlar
dışarı inmeyin buradaki terası kullanın diye böylece etrafını da kapatırsak. Orayla ilgili bir çizim yaptım ücret çıkardık projelendiriliyor şu anda. 1 seneye merdivende içmeyi halletmiş olacağız ondan eminim ama dışarıdaki vatandaşa ne yapacağımızı düşünüyoruz hala.



Salih Erkek: Yüreğinize sağlık Sayın Başhekimim. Gerçekten 6 ay içerisinde muazzam işlere imza atmışsınız tabii ki başhekim yardımcınız ve çalışanlarınızla birlikte. Adnan Beyciğim şimdi hastaneyi dolaştık gayet güzel. Yüreğinize sağlık diyelim. Peki il sağlık müdürümüz Emre Bey'in bir katkısı oldu mu? Bu konuda çok hassasiyet gösteriyoruz.


Adnan Yamanoğlu: Kesinlikle. Özellikle mahkum koğuşunun acil- çocuk acil servisi dönüştürülmesinde çok etkin rolü oldu sağ olsun. Onun dışında Emre Bey bize bilgi açısından çok büyük katkısı var. Hastanede çıkardığımız performansın özellikle istatistikler verilerin elde edilmesi ve bunların yönetilmesi az önce bahsettiğimiz uzayan muayene sürelerinin kontrol altında tutulması bu noktada il Sağlık Müdürlüğü ve Emre Bey'in önderliğinde ilerliyoruz. Bekleyen hastaların eritilmesi, cihaz teminleri konusunda eşsiz faydası var. İlimiz için de çok önemli bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Emre Bey burada olduğu sürece çok daha etkiniz. Çünkü sürekli onun da aklı fikri bu işlerde istatistik onlarda. Buradaki bekleyen hasta ne kadar olmuş sürekli onun peşinde olduğu için bizim içinde çok güzel bir motivasyon kaynağımız. Sağ olsun eksik olmasın kendisiyle birlikte çok daha rahatız birçok istatistiğe ben Emre Bey'in yaptıklarından bakıyorum. O zaten yapıyor hazırlıyor gönderiyor bize. Normalde biz kendimiz takip ederiz kendi sistemimizden ama Emre Bey bizden bir adım önce yapmış oluyor zaten..

Salih Erkek: Onun da yüreğine sağlık. Teşekkür ederiz.
























YORUMLAR

  • 0 Yorum