Şöyle spot ışıklarını bizim mahalleye çevirelim,ne dersiniz?
Oturduğumuz mahalleye değil İzmir’in yerel basınına..
İzmir’de günlük çıkan (her ne hikmetse en çok gazete okunan gün
Pazar çıkmayan) gazeteler var. Yeni Asır, Ege Telgraf, Yeni Bakış, Haber
Ekspres, Dokuz Eylül, İz Gazete, Yenigün, İlkses, Yeni İzmir, Ticaret
.. Bu gazeteler istenilen kadro sayısını tutturdukları için ( bazılarında
kadrolar gerçek çalışan değil !) Basın İlan’dan ciddi paralar alarak
yaşamlarını sürdürüyorlar. Tasarrufta da sayfa sayısı ön planda. 8 sayfa bülten
gibi çıkanlar var. İçerikler nerdeyse birebir aynı. Özellikle yerel
belediyelerden gelen haber bültenleriyle doldurulmuş. Bir tanesini alsanız
(tabii bulabilirseniz ne ala. Çoğu bayide bulunmuyorlar) yeterli hepsini okumuş
gibi olursunuz. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin basında istihdam amaçlı
yayınladığı Dokuz Eylül’ün bu gayya kuyusu içinde yer alması enteresan ötesi.
Bir de Gözlem gibi haftalık gazeteler var. Bayram seyran
ilanlarını alabilmek için Son Mühür gibi ayda bir çıkanlar var. Basın İlan
şartlarını sağlayamadıkları için kendi yağlarında kavrulan Gazete Karşıyaka ,
Haber Hürriyeti gibi yayınlar var. Magazin ağırlıklı 2 -3 de dergi. Ayda bir
çıkan Merhaba biraz farklı bir kulvarda. Hem yerel hem ulusal bir yayın.
Ve sayısını bilemediğim onlarca site. Trafiği nerdeyse
yerlerde sürünenler de var, hızlı ve doğru haber üretenler de. Düne kadar bu
siteler yerel yönetimlerin kapısını çalıyordu masrafları çıkarmak için. Artık o yollar da kapandı. Ne akla hizmet
ceplerinden para harcayarak site yayınını sürdürüyorlar bilinmez.Birkaç site
bir araya gelse bir Medya PR çalışması yapsa iyi olmaz mı?
Görsel basına gelince. Bir zamanların unutulmaz kanalları
Sky TV ve Ege TV gibi kanallar yok. İnternet ya da YouTube üzerinden (çoğunlukla
paralı konuk ayarlanınca) yapılan programlar var. Biz de bu mevzuya bir dönem
atlamıştık ancak bu işin altından kalkılacak bir iş olmadığını gördük. Anında
vınn.. Gazetelerin TV kanalları da sadece “ekmek parası çıkarmak” amaçlı. TV da
yayınlanan programdan para alamamışlarsa bandı çözüyorlar, gazeteye koyuyorlar,
konuğa bir miktar gazete satıyorlar. Bu kanallarda gerçekten deneyimli
gazeteciler “meslek aşkına” program yapıyorlar. Seyrediliyor mu? Valla
seyrediliyor ne de olsa yerel. Yerel her zaman önceliklidir. Bugün programlı
yayın yapan ve platformlarda yer alan bir TV kanalı ulusal kanallara nal
toplatır. Lansmanı yapılan Egeden TV büyük yatırım yaptı bu konuda. Başarılı
olacak mı göreceğiz?
Yerel basının yaşaması için gelir şart. İzmirli iş
adamlarının eli sıkı olduğu için kala kala belediyeler kalıyor. İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Cemil Tugay’ın çok güzel bir uygulaması oldu.
Yerel basına pastadan adaletli pay dağıtıyor. Soyer döneminde birisine ayda 3
milyon verilirken diğerine 3 bin lira veriliyordu. İZleri sürenler ya da
BİRilerine soranlar bol keseden para alanları öğrenebilirler. Çoğu söyleminde
geri adım atan Tugay umarım bu konuda kararından dönmez. Çünkü Ekspres hızıyla
aynı konuma gelmek isteyenler (Hemen hemen hergün Tugay haberi ile) dikkati çekerken “geliri kesilenler” Tugay
karşıtı manşetlerle çıkıyorlar.
Gelelim basındaki sivil toplum örgütlerine. İzmir
Gazeteciler Cemiyeti çatı örgütümüz. Yalnız İGC kurulan derneklere bir ikisi
dışında kapılarını kapatmış durumda. Hangi dernekler var basın camiasında? Başkanlığını
Murat Demircan’ın yaptığı İzmir Ekonomi Muhabirleri Derneği, Başkanlığını Esat
Erçetingöz’ün yaptığı İzmir Magazin Gazetecileri Derneği, Başkanlığını Salih
Erkek’in yaptığı İzmir Basın Yayın Derneği, Başkanlığını Halil Kocakabak’ın
yaptığı İzmir Basın Mensupları Derneği ilk akla gelenler. Başkanlığını Ahmet
Kaplan’ın yaptığı İzmir Ege Medya Platformu 300 den fazla etkinlik gerçekleştirmiş
durumda. Dernekleşmede yeni girişimler de var. Ben bu derneklerin hepsinde ya
yönetim kurulundayım ya da üyeyim. İzmir Gazeteciler Cemiyeti bir tüzük
değişikliğine gitti ve başka bir derneğe üye olanları üye almıyor. Bugün
onlarca iş dünyası derneği var, İzmir Ticaret Odası Başkanı da “kapatın
derneklerinizi. Var burada bir teşkilatınız “diyor mu ? .Ama İGC diyor. Bu
kural aslında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bir kuralı. Çağdaş Gazeteciler
Derneği’nin kurulduğu 70 li yıllara gidiyor.
Merdiven altı diyebileceğimiz yazılı ve görsel basın
mutlaka zaptı rapt altına alınmalı. 100 TL ya cep telefonu ile haber ve TV programı yapanlar var. Belediyeler dışında kamu kurumları, odalar ,
siyasi partiler herkes elini taşın altına koymalı ve İzmir basınına sahip
çıkmalılar.
En çok yakındığım konu ile “Bizim Mahalle” den çıkıyoruz.
Paralı röportaj, paralı haber. Olmaz gerçekten olmaz. Tamam bir yerlerden para kazanmalıyız
yayınlarımızı sürdürmek için ama bu şekilde olmaz. Bir röportaj teklif ettiğim
kişi ya da basın danışmanı “bize kaça malolur?”deyince başımdan aşağı kaynar
sular dökülüyor. Sektörde iş bulabilen genç gazetecilere de bu fikir
aşılanmıyor mu?
Olmuyor..Olmuyor..
YORUMLAR