Artık iletişim fakültelerinde ders olarak mı okutursunuz yoksa kurumların basın danışmanlarının odasına çerçeveletip mi asarsınız bilmem. Ama şu basın davetlerini bir düzene sokmanın zamanı geldi de geçiyor.
Öncelikle basın davetleri “kahvaltılı” ya da “yemekli” şeklinde yazılmaz. Bir basın toplantısı düzenliyorsunuz. Önce daveti yazarsınız. Eğer bir ikram yapılacaksa onu program şeklinde arkasına eklersiniz. Toplantı için servis hizmeti varsa onu da belirtirsiniz. Davete gazeteci olan ya da gazeteci geçinen kim varsa katılmasını istiyorsanız (kalabalık olsun havam olsun hesabı) basın gruplarına daveti atarsınız . Ortalama 80 kişi gelir, çıkan haber sayısı da bir elin parmaklarını geçmez.
Peki nasıl çağıralım insanları derseniz yöntem çok basittir. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Basın ya da İzmir Gazeteciler Cemiyeti listelerini kullanabilirsiniz. Bu listeler güncellenmiyor diye şikayetler de var. O zaman daveti yapacak kişi ya da kuruluş konuyla ilgili dernekten görüş alır. Ekonomi Gazetecileri Derneği, Magazin Gazetecileri Derneği gibi. Şunun da mutlaka altını çizmeliyim. Davete her kuruluştan sadece bir kişi (görsel yayın gruplarından kamera olacağı için 2 kişi) katılır. Basın kartı da olsa eşi, oğlu, dayısı, arkadaşı, sevgilisi vs. katılamaz. Katılmamalı !
Bir de şehir dışında yatılı davetler var. Burada dananın kuyruğu kopuyor. Basın danışmanları baktılar işin içinden çıkamıyorlar kendilerine yakın kişileri davet ediyorlar. Oysa yine seçim o kadar zor değil. Kişi sayısına göre belirleyebilirsiniz davet edeceklerinizi. Bir de İstanbul merakı var. Onlar tatil amaçlı geliyorlar belli. Başka zaman davet edin, yedirin, içirin, gezdirin. Yerel basını davet edin. Orada da şöyle bir liste yapabilirsiniz. Ulusal gazetelerin ve televizyonların İzmir temsilcileri, yerel gazeteler ve televizyonlar, çok okunan yayınlar ve İnternet siteleri. Taş çatlasa 20 medya mensubu gelir. O kadar odayı da etkinliğin yapıldığı kentteki oteller organizasyona verir zaten. Etkinliği değerlendirmeyen basın mensuplarını da bir daha çağırmayın ! Silin davetli listenizden..
Konaklamalı davetlerde sadece arkadaşlarını seçen basın danışmanları diğerlerine de “kargaların bile güleceği” açıklamalar yapıyorlar. “Listeleri biz belirlemedik şu kuruluş yaptı“ ya da “Tasarruf tedbirleri nedeniyle sizi çağıramıyoruz” gibi. Yapmayın, yalan söylemeyin !
“Gazeteci “ geçinenlerin biliyorum neler diyeceklerini ? “Sen doktorsun bırak bu işleri?”
Tıp Fakültesinde okurken 1971 yılında Demokrat İzmir’de başladım gazeteciliğe. 50 yılı aşkın da aktif olarak devam ediyorum.
İnsanın iki mesleği olamaz mı?
YORUMLAR