CHP ve MHP’nin ortak cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun babası Mehmet İhsan Efendi,1902 yılı Yozgat doğumlu. Babası, Ağvanlı (Ayan) oğullarından Molla Mehmed oğlu Hacı Abdülaziz Efendi. Annesi, Sultan Abdülmecid döneminde Yozgat'a yerleşen ve sultanın büyük iltifatına mazhar olan Şeyh Tayyib'in kızı Fatma Hanım.
İhsan Efendi, ilk ve orta okullarından sonra bir süre Yozgat’ta Mekteb-i Sultani’de ve medreselerde okudu. Önce İstanbul’a oradan da, Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra 1924 yılında, 22 yaşındayken Mısır’a “hicret etti.”
CUMHURİYET’İ SİNDİREMEDİ
Dinci yayınlarda İhsan Efendi’nin Mısır’a gitmesi “ilim tahsilini daha ileri seviyeye götürmek için” diye açıklanır. Bunun gerçekle ilgisi yoktur. O dönemde Cumhuriyet’i ve Kemalist devrimleri içlerine sindiremeyenlerin kaçış yeridir Mısır.
Osmanlı’nın son Şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi de soluğu Mısır’da alanlar arasındadır. O Mustafa Sabri ki Kemalistlerin can düşmanıdır, Kuvayı Milliyeciler için idam fetvaları ondan çıkar ve Yıldız Sarayı'nda Vahdettin başkanlığında toplanan Meclis-i Âlî'de Sevr anlaşmasının kabul edilmesi yönünde görüş bildirenlerin başında gelir. Kurtuluş’tan sonra 150’likler listesinde hak ettiği yeri alır.
“MISIR DİASPORASI”
Türkiye’den kaçan Şeriatçılar Mısır’da kümelenirler ve yakın siyasal tarihimizde “Mısır diasporası” olarak geçerler. Ankara’ya ve cumhuriyete düşmandırlar. Mısır Kralı Fuad, daha sonra Kral Faruk’un koruması altındadırlar. Öyle ki bu kişiler, Türkiye’deki büyük devrime ve Atatürk’e hayran Mısır’ın entelektüel çevreleri ile polemiğe bile girişirler.
İhsan Efendi burada “müderris” olarak, sonradan Şeriatçılar arasında önemli isimler olan İsmail Ezherli, Ali Yakup Cenkciler, Mustafa Runyun, Ali Ulvi Kurucu, M. Emin Saraç, Osman Saraç Abdülkadir Şener, Ali İhsan Okur gibi talebeler yetiştirir.
1935- 1952 yılları arasında kralın mütercimi ve Abidin Kraliyet Sarayı’nın Türk arşivi başuzmanı olarak çalışır.
Demokrat Parti iktidarı döneminde kendisine Diyanet İşleri Başkanlığı teklif edildiği ama kabul etmediği söylenir.
İhsan Efendi’nin basılı bir eseri bulunmuyor.
(Solda Mustafa Sabri Efendi’nin, sağda Mehmet İhsan Efendi’nin mezarları.)
MUSTAFA SABRİ’NİN YANINA
1952’da Mısır’da Nasır önderliğindeki devrim, İhsan Efendi’nin hayatını altüst eder. Gene dinci yayınlarda devrimden sonra Mısır’da İhsan Efendi’nin hayatının en sıkıntılı günlerini yaşadığı yazılır.
1961’de öldü, Kahire’de Gafir Kabristanı’nda, yakın dostu Mustafa Sabri Efendi’nin yanına gömüldü.
Mehmet İhsan Efendi, Mehmet Akif’in yarım bıraktığı ve kendisine emanet ettiği Kuran mealinin vefatından sonra yakılmasını vasiyet eder. İhsan Efendi’nin talebelerinden Ali Ulvi Kurucu, hatıralarında bu olayı şöyle anlatır: “Ekmeleddin Bey’e (İhsanoğlu), oğluna vasiyet etmiş… Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin oğlu İbrahim Sabri Bey... ‘Gel Ekmeleddin biz onu yakalım’ diyor ve yakıyorlar.”
En küçük oğlu Ekmeleddin İhsanoğlu şimdi CHP’nin cumhurbaşkanı adayı.
YORUMLAR