İZMİR (İHA) - İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Hüseyin Tugay Şen, partisinin il merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 29 Haziran’da uygulamaya başlayacağı yeni toplu ulaşım sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Şen, "Bu bir ulaşım devrimi değil, maalesef karşı devrimdir" dedi.
ESHOT'un "Ulaşım Sistemi'nin Yeniden Tasarımı" projesi kapsamında Merkez, Karşıyaka, Bornova, Buca ve Teleferik olmak üzere 5 ana bölgeye ait 42 alt bölgenin ulaşım sisteminde köklü değişikliklere gidiliyor. 29 Haziran’dan itibaren uygulanacak düzenleme kapsamında şehir merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısı azalacak ve kent merkezine aktarmalı sistemle ulaşım sağlanacak. Böylece daha önce tek bir vasıtayla bir yerden bir yere gidebilen vatandaşlar, birkaç vasıta değiştirmek zorunda kalacak.
Uygulumayı sert şekilde eleştiren Şen, şunları söyledi:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin merkezi yerlerine daha az toplu taşıma aracı gireceğini, bu sayede trafik sıkışıklığının önleneceğini ve yolculuk süresinin kısalacağını iddia etmektedir. İddiaların aksine, bu uygulamayla trafik düğümünün çözülmesi, trafik sıkışıklığının önlenmesi mümkün değildir.
HALKÇI BELEDİYECİLİKLE ALAKASI YOK!
Yeni sistemle en başta her gün toplu ulaşımda otobüsleri kullanan yaklaşık 1,5 milyon İzmirli mağdur olacaktır. Aktarma esaslı bu sistemle, yurttaşlarımız bir yerden bir yere tek otobüs yerine, üç otobüs değiştirerek ulaşabilecektir. Trafik sorununu çözmek adına, özel aracıyla değil toplu ulaşımla yolculuğu tercih eden İzmirliler zarara uğratılacaktır. Bu anlayışın, halkçı belediyecilikle uzaktan yakından bir alakası bulunmamaktadır.
İzmir’de yaşayan 490 bin engelli yurttaşımız, İzmir nüfusunda büyük yeri olan yaşlı yurttaşlarımız 29 Haziran’dan itibaren ne yapacaklar? Aktarma çilesi yaşayacaklardır. Ayrıca 90 dakikalık ücretsiz aktarma avantajı da, bekleme süreleri düşünüldüğünde fiilen ortadan kalkacaktır.
METRO ve İZBAN YETERLİ DEĞİLKEN, OTOBÜSTEN OTOBÜSE AKTARMA MI OLUR?
Aktarma esaslı bir ulaşım sisteminde, “otobüs+otobüs+otobüs” şeklinde bir düzenleme olamaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, metro ve diğer raylı sistemleri tüm kente yaydıktan sonra, aktarma esaslı bir sisteme geçebilir. Kaldı ki, İzmir’de metro hatları ve İZBAN sefer sıklığı yeterli değildir. İZBAN ve metronun kapasitesinin bu değişikliğe ne kadar uygun olduğu belirsizdir. Sinyalizasyon sistemindeki yetersizlikler nedeniyle İZBAN ek seferleri devreye alınamamıştır. Dolayısıyla istasyonlarda yığılmalar olması kaçınılmazdır.
İZMİR’DE “ORTAK AKIL” DİKKATE ALINMAMAYA DEVAM EDİYOR
“Ezberimizi Bozuyoruz” sloganıyla duyurulan bu uygulama, hiçbir kuruma danışılmadan kararlaştırılmıştır. 29 Haziran’da uygulamaya başlanılacağı, 24 Haziran’da duyurulmuştur. Bırakın görüş almayı, uygulamayı ilgililere tanıtma gereği bile görülmemiştir. Bu durum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 10 yıldır var olan “ben bilirim”, “yaptım oldu” anlayışının halen geçerli olduğunu ve “ortak akıl” vb. ifadelerin göz boyamaya yönelik kullanıldığını göstermektedir.

TRAFİK DÜĞÜMÜNÜN ÇÖZÜMÜ, ÖZEL ARAÇ SAYISINI AZALTMAKTIR

Tek başına otobüs seferlerinde yapılacak düzenlemenin trafik sorununa çare olmayacağı açıktır. İzmir’deki trafik düğümü, ancak toplu ulaşımı özendirerek, her çeşidiyle yaygınlaştırarak ve böylece trafiğe giren özel araç sayısını azaltarak çözülebilir. Bunun için de İzmir’in dört bir yanını yer altı ve yer üstü otoparklarla donatmanız gereklidir.
AZİZ KOCAOĞLU’NUN İFADELERİ TAYYİP ERDOĞAN’I HATIRLATTI
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dün yaptığı konuşmada “Bu proje yaşamayacak diyenler var. Aleyhinde propaganda yapanlar var. Bu projeyi engellemek isteyenlere prim vermeyin, sevin, sahiplenin” demiş. Bizleri “başlamamış projeyi ‘tu kaka’ diyerek karalayanlar” var diyerek suçlamış. Bir karalama kampanyası başlatıldığından bahsetmiş; “Belediye başkanı beceriksiz olsun diyenlere İzmir inanmasın” çağrısında bulunmuş. Bu tarz ifadeler, bize her millet aleyhindeki uygulaması sonrası “karalama kampanyaları”ndan bahseden ve “sakın inanmayın bunlara” diyen Tayyip Erdoğan’ı hatırlatmıştır.
TMMOB’NİN ÇAĞRISINA KATILIYORUZ
TMMOB’nin yaptığı Büyükşehir Belediye Başkanı ve ulaşımdan sorumlu bütün Genel Müdürler, yardımcıları, daire başkanları ve amirlerinin bir ay süreyle makam aracı kullanmadan bu sistemle seyahat etmeleri önerisine katılıyoruz.
YENİ UYGULAMA, BAŞLAMADAN İPTAL EDİLMELİDİR!
29 Haziran Pazar günü başlayacak yeni uygulama, toplu ulaşımda bir devrim değil, karşı devrimdir. İşçi Partisi olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni derhal bu uygulamaya başlamadan son vermeye çağırıyoruz. Uygulama başladığı takdirde, İşçi Partisi olarak 30 Haziran’dan itibaren bir imza kampanyası başlatacağız. Aynı zamanda önümüzdeki hafta yurttaşlarımızla birlikte bu uygulamaya yönelik protesto etkinlikleri düzenleyeceğiz."