IŞİD 'kâfir' deyip vahşice öldürüyor, sonra da sergiliyor

Suriye’de iç savaşın başlamasının üzerinden üç buçuk yıl geçti. IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) artık savaşın en önemli aktörlerinden biri. Önlerine çıkan, kendilerine muhalif olan, ‘kâfir’ diye nitelendirdikleri herkesi vahşice öldürüyor. IŞİD, Suriye’de 100 Türkmen köyünü ele geçirdi. İşgal ettiği bir köyde teslim olan dokuz kişiden dördünü vahşice öldürdü. Sağ bir şekilde teslim olan bu kişilerin başlarını gövdelerinden ayırarak köy meydanında gezdirdi. Sadece bu da değil, IŞİD son bir aydır va

IŞİD 'kâfir' deyip vahşice öldürüyor, sonra da sergiliyor

Suriye’de iç savaşın başlamasının üzerinden üç buçuk yıl geçti. IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) artık savaşın en önemli aktörlerinden biri. Önlerine çıkan, kendilerine muhalif olan, ‘kâfir’ diye nitelendirdikleri herkesi vahşice öldürüyor. IŞİD, Suriye’de 100 Türkmen köyünü ele geçirdi. İşgal ettiği bir köyde teslim olan dokuz kişiden dördünü vahşice öldürdü. Sağ bir şekilde teslim olan bu kişilerin başlarını gövdelerinden ayırarak köy meydanında gezdirdi. Sadece bu da değil, IŞİD son bir aydır va

IŞİD 'kâfir' deyip vahşice öldürüyor, sonra da sergiliyor
09 Temmuz 2014 - 06:37

En son 2013 Eylül’de gittim Suriye’ye. Kilis’in karşısındaki Azez kasabasına bağlı Türkmen köylerini gezdim. Bölgede Türkmenlerin yanı sıra Arap ve Kürt nüfusunun da olduğu yüzlerce köy bulunuyor. Her grup kendi köyünü koruyordu. Kürk nüfusunun olduğu yerlerde Kürt Yüksek Konseyi’nin silahlı kanadı Halk Savunma Komiteleri (YPG) bayrakları dalgalanıyor, Türkmen köylerindeyse Özgür Suriye Ordusu’nun bayrakları yer alıyordu.

O EVİ BASIP YAKTIKTAN SONRA...'
Ancak IŞİD bölgedeki hakimiyetini giderek artırdı. IŞİD, yaklaşık sekiz ay önce, tam da Azez kasabasının yakınlarındaki bir köydeyken, Azez’in kontrolünü ele geçirdi. İlk zamanlar Kilis’in karşısındaki bölgelerde IŞİD ile Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı gruplar çatışma içerisinde değildi. Ancak ağır silahlara sahip IŞİD köy köy ilerlemeye başladı. Türkmen köylerini koruyan ve Halep’te de çatışma içerisinde olan Albaz Tugayı ile IŞİD arasında ilk çatışma üç ay önce başladı. IŞİD, Tugay Komutanı Mahmut Hacı Hasan’ın evini basıp yağmaladıktan sonra evi yakınca zaten gergin olan ortam bir anda silahlı çatışmaya dönüştü. İki grubun yer aldığı köyler arasındaki yollarda, bir süre önce rejimle ÖSO’nun arasında olduğu gibi siperler oluştu. Ancak bu sefer siperler OSÖ ile IŞİD’i ayırıyordu.
IŞİD, Bahvarta köyünü ele geçirmeden önce, 1 Temmuz gecesi Albaz Tugayı’nın koruduğu Şiverin köyünün bir tepesine baskın düzenledi. Baskın yapılan tepede, iki odalı bir evde 10 kişilik muhalif grup vardı. Sabaha kadar çatışma sürdü. En sonunda OSÖ üyelerinin cephanesi bitti. 10 kişilik gruptan dördü yaralı şekilde IŞİD’e teslim oldu. Albaz Tugayı’nın bir üyesi olan Hasan (tam adının yazılmasını istemiyor) olay anını ve sonrasındaki gelişmeleri şöyle anlattı:

'İŞTE BUNLAR KÂFİRLER'
“Gece baskın yaptılar. Yaklaşık 200 kişilik bir gruptu. Tepenin etrafını sardılar. Biz yardıma gidemedik. 10 askerin dördü yaralanmıştı. Cephaneleri de bitmişti. IŞİD, 'Teslim olun, öldürmeyeceğiz. Biz de Müslüman’ız' dedi. IŞİD odalardan birini patlattı. Sonra teslim oldular. Ancak hemen orada yaralı olan dört kişiyi öldürdüler. Kurşuna dizdiler. Ölenlerin kafalarını kesip köye getirdiler. Köyde ‘İşte bunlar kâfir’ dediler. Diğer esir aldıklarını da arabanın arkasına bağlayıp sürüklediler. 10 kişiden dokuzu şehit oldu. Yalnız biri ellerinden kurtulmayı başardı.”
Kafası kesilenlerden Daraye, üç yıldır Türkmen köylerini koruyordu. 24 yaşındaydı. Geçen yıl Türkmen köylerini gezerken, Albaz Tugayı Komutanı Mahmut Hacı Hasan’la yaptığı röportaj sırasında grubun içinde yer alıyordu. Köy meydanında genç bir IŞİD militanı, Daraye’nin kesik başını köylülere gösterdi. Kurşuna dizilenlerden diğer ikisinin adıysa Şehmut Halife ve Edip Cima'ydı. İkisinin de cansız bedenleri feci durumda köy meydanına getirildi.

ÇARMIHA GERİYORLAR
IŞİD son bir ayda öldürdükleri bazı kişileri yerleşim bölgelerine götürerek çarmıha geriyor. Çarmıha gerilen insanları gördüğünü anlatan Hasan, “Son bir aydır yapıyorlar. Amaçları milletin gözünü korkutmak. 15 yaşında bir çocuğu da astılar. Müslümanlık’ta böyle bir şey mi var? Halep’e yakın yerleşim yeri olan Mumbuç kasabasında yaptılar bunu. Cerabulus’ta, Rakka’da da yaptılar. 2 Temmuz'da da Şam’ın Vuta denilen kenar mahallesinde 25 kişinin kafasını kesmişler."


'HERKESE KÂFİR DİYORLAR'
Hasan, IŞİD’in hiçbir zaman sözünü tutmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Onlara göre cihat sırasında savaş aldatmacaları olurmuş. Şimdi ellerinde bizden esirler var. Bizim de elimizde onlardan esir var. Değiştirmek istiyoruz. Ancak güvenmiyoruz. Çünkü hemen öldürürler. Bunlar cani. Müslümanlık’la ilgileri yok. Dünyanın her yerinden gelenler var. Ne yazık ki içlerinde bizden de var. Zaten bu şekilde istihbarat topluyorlar. Kandırmışlar onları. Bazıları da korkularından dahil oldu IŞİD’e. Herkese kâfir diyorlar. Bize kâfir diyorlar, Türkiye’ye, Recep Tayyip Erdoğan’a kâfir diyorlar.”

Kendi köylerinde IŞİD’le girdikleri üç aylık ilk kez şehit verdiklerini anlatan Hasan, “Biz de onlara saldırdık ama başarısız olduk. Cephanemiz yok. Kendimizi savunacak kadar bile mermimiz yok. Para olduğunda karaborsa satılan mermilerden alıyoruz ancak para yok. IŞİD’in ağır silahları var. Havan mermileri var. 24 milimetre uçaksavarları var. Yedi kilometre menzili var. Bir kilometre öteden atıyorlar, duvarları delip geçiyor. 120 milimetrelik havan topları da var. Ele geçirdikleri yere keskin nişancılar koyuyorlar. Bir yandan da Esad’ın uçakları köyleri bombalıyor. Özellikle Mera (Marea) bölgesini ve Azez kasabasını bombalıyorlar. Gündüzleri varil bombası atılıyor. Geceleri de gördükleri ışıkları vuruyorlar."

'PARASI OLANLAR ANKARA'YA İSTANBUL'A GİTTİ'
"IŞİD bir köye yürüyorsa o köyü boşaltıyoruz” diyen Hasan, şunları da söyledi:
“Şiverin köyünü boşalttık. Ailelerimizi Türkiye’ye kaçırdık. Şu anda bizim elimizde ama yarın ne olur belli değil. Geldikleri zaman kaçıyoruz. Kilis sınırından 20 kilometre içeride. Kilis Elbeyli’den Halep yönüne gidildiğinde 15 kilometre uzaklıkta. Ailelerimizi Türkiye’ye götürsek kamplarda yer yok. Gaziantep’te ve Kilis’te kiralık ev yok. Parası olanlar zaten Ankara’ya İstanbul’a gitti. Üç yıldır herkes perişan. Buralarda oturanlar da zaten Halep’ten kaçanlar.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum