Türkiye'nin en uzun ve en karanlık gecesiydi 15 Temmuz. Hain darbe girişiminde FETÖ mensupları 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter, 74 tank ve 246 zırhlı aracı ele geçirdi. O araçları, her bir parçasında hakkı olan vatandaşa doğrulttu. Her şeyi hesap ettiklerini düşündüler ama hesaplayamadıkları şey millet iradesi oldu.

Yüz binlerce kişi sokağa çıkarak hain kalkışma karşısında dimdik durdu. Ya yaylım ateşine tutuldular ya da tankların altında kaldılar. Vatanına sahip çıkmak adına FETÖ'cü askerlerin karşısında omuz omuza verdiler.

FETÖ'cülerin karşısında durdular

Ellerinde ne silah, ne patlayıcı ne de başka bir mühimmat vardı. Sahip oldukları tek şey göğüslerine dolan imandı. Gözlerini kırpmadan siper oldular vatana. Hain kalkışmanın yaşandığı gece, İstanbul 99 şehit verdi.

34 kişi köprüde, 14 kişi Saraçhane Meydanı'nda, 7 kişi Türk Telekom binasının önünde şehit düştü. Çengelköy, Tuzla, Esenler, TRT İstanbul Radyosu ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki saldırılarda ise 23 kişi şehit oldu. O gece farklı yerlerden 21 şehit haberi daha geldi.

Gecenin kaderini millet değiştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihte emsali görülmemiş bu kalkışma karşısındaki tavrı darbe girişiminin önüne geçti. "Milletimi meydanlara davet ediyorum" sözleriyle yüz binlerce kişi FETÖ'cü hainlerin karşısına dikildi. Milletin iradesi ihanet gecesinin kaderini değiştirdi.

Henüz 15'indeki Halil İbrahim Yıldırım da, 1 ay sonra nişanı olan 23 yaşındaki polis memuru Cennet Yiğit de FETÖ'cü askerlerin kurşunlarıyla şehit düştü.

Şehitlerin kanıyla verilen mücadele aydınlık bir sabaha çıktı. 15 Temmuz şehitleri unutulmadı. İsimleri, cadde ve sokaklarda, okullarda yaşatılıyor. Yaşadıkları, hikayeleri, verdikleri güçlü mücadele tarihe kazındı.