Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'ndaki kıyı tasarımı projesi kapsamında yapılacak taşıt altgeçidi için yapılan ihaleye katılan 31 firmadan 19'unun Ankara merkezli olması, gözleri ihale yöntemini değiştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe'ye çevirirken, AK Parti'nin İzmir'deki kurmayları, yaşananlara bakıldığında "bir senaryonun hayata geçirildiğinin görüldüğünü" dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Buğra Gökçe'nin Ankara'daki Çankaya Belediyesi'nden İzmir'e transferinin CHP Genel Merkezi'nin önerisiyle gerçekleştiğini vurguladı. Doğan, "İzmir'de yetişmiş, çok deneyimli, belediyecilik konusunda mevzuata hakim belediye bürokratları dururken Ankara'dan bürokrat ithal edildi. Gelen bürokratın talimatı ile ihale yöntemi değişti. Ardından senaryo hayata geçmeye başladı" dedi. 52 milyon liralık muhammen bedeli bulunan ihaleye firmaların girebilmesi için 240 milyon liralık iş bitirme belgesi istenmesini "garip ve art niyetli" bulduklarını belirten Doğan, "İzmirli firmalar otomatikman devre dışı bırakılmıştır. 240 milyon liralık iş bitirme belgesi istenmesi art niyetli, bilinçli, kasıtlı ve adrese teslim bir iş olduğunu ortaya koyuyor. İzmir'den ancak 2 firmamız bir araya gelerek bir teklif sunabildi" diye konuştu.
ADRESE TESLİM
Bilal Doğan, söz konusu ihaleyi "adrese teslim" diye niteleyerek şu görüşleri aktardı: "İhaleye katılan 31 firmanın 19'unun Ankara'dan olması ve 12'sinin de Ankara'nın tek bir ilçesinden olması dikkate değerdir. İş, daha önceden tespit edilen İzmir dışındaki bir firmaya verilecek gibi görünüyor. İhalelerde 'belirli istekliler' yönteminden vazgeçilip daha öncekiler gibi açık şekilde yapılmalıdır. İzmirli müteahhitlerin de bu ihaleye girmesi sağlanmalıdır. İzmir'in parası İzmir'de kalmalıdır. Açık ihale yöntemi ile tam rekabet koşulları oluşur. Bununla birlikte İzmir ve doğal olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi kazanmış olacaktır. Biz Sayın Kocaoğlu ve bu işi yapan ekibinin yanlıştan dönmesini, istiyoruz. Şeffaf, İzmirli firmaların da katılacağı bir ihale yöntemi istiyoruz. Özetle İzmirliler olarak söz konusu bürokrat gelmeden önceki yönteme dönülmesini istiyoruz."
CHP YAKLAŞIMI
AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema ise ihale yönteminin değiştirilmesini "klasik CHP yaklaşımı" olarak değerlendirdi. Ulema, "Adrese teslim bir ihale yapılmaya çalışılmış. Muhammen bedelden 5 kat fazla iş bitirme belgesi istenince İzmirli firmaların ihaleye giremeyeceği zaten belli. Ahbap çavuş ilişkisi ile ihale gereken yere verilecek gibi görünüyor" dedi. İhalalelerin objektif yapılması gerektiğini söyleyen İzmir Milletvekili İlknur Denizli, "Bu ihale bizim kafamızda soru işaretleri yarattı. Sanki kurgulanmış bir manzara var. Bu konunun yetkililer çıkıp bir açıklama yapmalı"diye görüş belirtti.
DAHA ÖNCE DE YAPTILAR
AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, gemi alım ihalesinde de İzmirli firmaların devre dışı bırakıldığını vurgulayarak "O zaman da İzmirli firmalarla çalışmamayı tercih etmişlerdi. Bu tabloyu yeniden görüyoruz. Hükümet havaalanı için ihale yaparken sınır getirmedi. İhaleye ne kadar çok firma girerse o kadar teklifler uygun hale gelir. Şartname hazırlanırken bazı kişilere göre özel hazırlanmış gibi görünüyor" dedi.
sabahegeli
YORUMLAR