Dört aydır ortalama yüzde 6,5 oranında düşüş trendi yaşandığını söyleyen Pırnar, “Kentin potansiyelini etkin olarak kullanabilmesi için acilen tanıtım çalışmalarına, sağlık ve termal, kültür ve müze, gastronomi turizmi gibi alanlarda turizm kümelemeleri yaklaşımının benimsenmesi şart.” dedi. Müze ziyaretçi sayısında da gerileme olduğunu belirten İge Pırnar, 1 Temmuz 2014 itibariyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İzmir’deki müzelerin işletmesinin TÜRSAB’a devredildiğini, TÜRSAB’ın etkisiyle, operatörlerin, tur kapsamlarına İzmir’deki müzeleri dahil edebileceğini ve ziyaretçi sayılarına olumlu olarak yansıyabileceğini ifade etti.
EN ÇOK DÜŞÜŞ KRUVAZİYERDE
İzmir’de, özellikle deniz yoluyla gelen turist sayısında son 6 aydır düşüş yaşanıyor. Geçen Ağustos ayında bu düşüş yüzde 31,5’u bulurken İzmir'e gelen toplam turist sayısındaki kayıp da sürüyor. Ağustos’ta gelen yabancı turist sayısı yüzde 6,20 oranında düşerken 8 aylık dönemdeki ziyaretçi sayısı da yüzde 4,56 gerileyerek 924 bin 837 kişi oldu. Kruvaziyer turisti sayısındaki düşüş de dikkat çekti. Kruvaziyer turisti sayısında 2013’ün aynı ayına göre geçen Ağustos’ta yüzde 44,8’lik düşüş yaşanırken 8 aylık toplam düşüş ise yüzde 29,1 oldu. Geçen yıl İzmir’e ilk 8 ay 305 bin 422 kruvaziyer turisti gelirken bu yıl bu sayı 216 bin 488’de kaldı.
KENT EKONOMİSİNDEKİ PAYI DA DÜŞTÜ
İzmir turizmindeki düşüşü değerlendiren Prof. Dr. İge Pırnar, “İzmir’e gelen turist sayısındaki düşüşün yanı sıra İzmir turizminin kent ekonomisindeki payı da azalıyor. İzmir'in 1980'li yıllarda Türkiye turizminde üretilen iş ve katma değerin yüzde 10'luk bölümünü oluştururken günümüzde bu oran yüzde 5'e kadar düşmüş durumda. Turizmde ileri yönde yakalanacak bir ivme, istihdama ve kent ekonomisine de ciddi katkı sağlar.” diye konuştu.
Pırnar, bu düşüşün pek çok nedeni bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Önemli nedenler arasında, İzmir turizminde uzun yıllardır yaşanan tanıtım ve markalama sorunları yatmakta. Turiste sahip olduğu farklılığı vurgulayarak, kalite, dayanıklılık, performans benzeri bir fayda sunup ‘yaşam boyu hatırlanacak bir tecrübe’ ve ‘eşsiz bir anı’ sözü verilmesi gerekiyor. Ancak İzmir markasında yaşanılan karmaşa ve imaj konumlandırma sorunları, tanıtım çalışmalarındaki yetersizlik, dünyanın en önemli sektörleri arasında bulunan destinasyon ve kent turizminde İzmir’i gerilerde bırakıyor.”
SORUN YILLARDIR AYNI
İzmir turizminde yaşanan günübirlik ziyaret ya da kısa süreli gecelemeler gibi sorunların yıllardır aynı olduğuna dikkat çeken Pırnar, “İstanbul kongre, kültür ve inanç turizmi, iş turizmi, festivaller ve etkinlikler turizmi, macera turizmi çeşitlerinde öne çıkıyor. Antalya, hem her şey dahil sistemi ile hem de kongre ve lüks turizmi gibi iki ayrı hedef turist bölümünde markalaşarak pazarlardaki payını artırıyor. İzmir’in de potansiyelini etkin olarak kullanabilmesi için acilen yaratıcılığa, stratejik ve ortak koordineli tanıtım çalışmalarına ihtiyacı var. Ayrıca, İzmir’in, kültürel cazibesine odaklanarak rekabet gücünün olduğu, sağlık, termal, medikal ve müze turizminde kümeleme faaliyetlerini gerçekleştirmesi, hatta pazar lideri olabileceğimiz, yavaş şehir, yerel mutfak ve gastronomi turizmi, kültür turizmi, festival ve etkinlikler turizmi ile eğitim turizmine yönelik pazar bölümleriyle kentimizin farklılığını vurgulayabiliriz. Kuvvetli bir imaj konumlandırması yardımıyla, olumsuz gidişat tersine döndürülebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İzmir Turizminde 'tanıtım ve markalaşma'
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün geçen ağustos ayı verilerine göre, İzmir'e gelen turist sayısında yüzde 31,5 oranında düşüş yaşanırken Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İge Pırnar, bu düşüşün ardında uzun yıllardır yaşanan tanıtım ve markalaşamama sorunlarının yattığını kaydetti.
08 Eylül 2014 - 17:37
YORUMLAR