‘Kadın Partisi Girişimi’ olarak yola çıkan oluşum, 25 Haziran’da partileşerek Türkiye siyaset arenasına “Kadın Partisi” adıyla girdi. Kadın Partisi İzmir İl Örgütü gazetemizi ziyaret ederek önemli açıklamalarda bulundu. Kadınların ekonomik, toplumsal ve siyasi hayatta daha fazla yer almaları gerektiğini vurgulayan İzmir İl Örgütü Başkanı Emel Denizaslanı, Kadın Partisi'nin hedefinin siyasette kadın erkek eşitliğini sağlamak, kadını iktadara ortak etmek olduğunu söyledi.
Partinin kurucuları arasında, Benal Yazgan, Fatma Aytaç, Nükhet Hayriye Gökaltay, Füsun Yurtman, Yeter Tabak, Esin Tekbaş ve Nesil Özen’in yanı sıra, iki erkek de bulunuyor. Erkek kurucular mühendis Kemal Murat Günay ve psikolog Faruk Öğünç’ün, partinin kuruluşuna destek veren isimler.
İl Başkanı Emel Denizaslanı 3-4 yıldır ciddi bir çalışmanın içerisinde olduklarını vurgulayarak şunları söyledi, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce, artık beklemenin zamanı olmadığı kararını aldık. Önümüzdeki genel seçimleri de düşünerek 25 Haziran'da gerekli evraklarımızı İçişleri Bakanlığı'na verdik ve partimiz resmen kurulmuş oldu. Ülkemizdeki 80. partiyiz. Ben bundan da mutluluk duyuyorum. Demek ki 79 tane parti kurulmuş fakat bu partiler sorunlara hala çözüm bulamamış. Zor bir zamanda zor bir göreve çıktığımızı düşünüyorum. Ben, 1985 yılından beri aktif politika yapan bir kadın olarak, siyasetin kadınlar adına daha zor olduğunu deneyerek biliyorum. 92 yıllık Cumhuriyet tarihinden yapılan 17 yerel seçimde 35 bin belediye başkanı seçilmiş ve bu belediye başkanlarından sadece 79'u kadın. Bunun kötü bir tablo olduğunu düşünüyoruz ve değiştirmek istiyoruz. Türkiye'nin bugün geldiği nokta, kadınsız yönetimden kaynaklanıyor. Karma eğitimin uygulandığı liselerde başarının daha yüksek olduğunu düşünürsek, aynı şeyin parlamento içinde geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi değilse ne zaman?
Son yıllarda kadına şiddetin ne kadar arttığını biliyoruz. Lise çağındaki kızları zorla evlendirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Böyle bir ortamda, kadınların tepkisiz kalması beklenemezdi. Gandhi'nin bir sözü vardır, “Şimdi değilse ne zaman?” Biz, bu sözden yola çıkarak hareket ediyoruz. Sistemin bu kadar bozulduğu bir dönemde, kadınlar olarak mücadele etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Partimizi bu mantıkla kurduk ve çalışmalara başladık.”
20 imza toplanamadı”
Mecliste Emine Ülker Tarhan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 20 imza toparlanamadığını hatırlatan Denizaslanı şöyle konuştu, “Ben önümüzdeki dönemlerde, bir kadın Cumhurbaşkanı çıkarabileceğimizi düşünüyorum. CHP ilk kez %33 kadın kotası koyarak yola devam edeceğini söyledi. Bu mantıkla İzmir'de en az 10 belediye başkanının kadın olması gerekiyordu fakat olmadı. Kendi tüzüklerini bile uygulamadılar. Dediğim gibi zor zamanlardan geçiyoruz. Her karanlık gecenin bir sabahı olacağına inanıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, evde oturan kadınların oylarıyla seçimi kazandıklarını söylemişti. Buna katılıyorum. İzmir'de ve Anadolu'da ev kadınlarından ciddi oy aldıklarını biliyorum. Özellikle televizyon programları, kadınları eve hapseder duruma geldi. Kadınlar, ne yazık ki komşu ve televizyon ilişkisi ötesine geçemiyor ve sosyalleşemiyor. Ben, sadece günümüzdeki hükümete değil, bugüne kadar gelmiş bütün hükümetlere kızıyorum. Yanlışlar üst üste gelmiş. Bunun değişmesi gerekiyor. Biz, kadınların sosyal ve siyasi hayatta daha fazla yer almaları için mücadele edeceğiz. Kadının, ekonomik, toplumsal ve siyasi hayatın saygın bir üyesi haline gelmesini istiyoruz. Kısacası ülkemizdeki siyaset ve yönetim anlayışının değiştirilmesini, bütün kurumlarıyla ülkemize yeni bir toplumsal ilerlemenin örgütlenmesini istiyoruz.
Uzun soluklu mücadele
Ayrıca bizim tek meselemiz kadınlar değildir. Toplumdaki her türlü ayrımcılık, adaletsizlik, yoksulluk, yoksunluk ve hukusuzluğa karşı mücade eden bir partiyiz. Bizim için çözüm, kadınların örgütlenerek kendi haklarına sahip çıkmaları ve sağlam bir irade sergilemelerinde yatmaktadır. Ancak şurası da kesindir ki, tek başına talepkar olmak yetersizdir. Kadınların haklarını alacakları ana kadar mücadeleye kararlı olduklarının, işin peşini bırakmayacaklarının siyasete ve topluma doğru anlatılması gerekiyor. Mücadelemiz uzun soluklu olacaktır.”
YORUMLAR