Türkiye, son yıllarda sağlık hizmetleri alanında yaptığı büyük atılımlarla adını dünyaya duyurmuş bir ülke olarak öne çıkıyor. Özellikle hastane altyapıları, modern tıbbi cihazların yaygın kullanımı ve sağlık personelinin erişilebilirliği bakımından Avrupa’nın birçok ülkesinden çok daha ileri düzeyde bir sağlık sistemine sahip. Türkiye’nin sağlık alanında sunduğu hızlı ve kapsamlı hizmetler, vatandaşlara önemli kolaylıklar sağlarken, pek çok yabancı ülke vatandaşı da tedavi olmak için Türkiye’yi tercih ediyor.

Ancak bu kadar gelişmiş bir sağlık sistemine sahip olunmasına rağmen, Karşıyaka Alaybey 6 No'lu Aile Sağlığı Merkezi’nde yaşanan hijyen ve fiziki koşulların yetersizliği herkesi şaşkınlığa uğrattı. Hijyenin ve sağlık standartlarının hayati önem taşıdığı bir ortamda, sağlık çalışanlarının kendi inisiyatifleriyle temizlik yapma çabalarının engellenmesi gibi durumlar, Türkiye’nin sağlık alanındaki başarılarına tezat oluşturan ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.

Hemşirelerden Acil Müdahale Odası İçin Hijyen Talebi

14 Ekim 2024 Pazartesi günü Karşıyaka Alaybey 6 No'lu Aile Sağlığı Merkezi’nde acil müdahale odasını temizlemek ve hijyen koşullarını iyileştirmek amacıyla çalışan hemşire Aslıhan Bilge Göktürk ve ekip arkadaşları, oda içerisinde gerekli düzenlemeleri yapmak için mesai aralarından feragat ederek girişimlerde bulundu. Ancak Göktürk, bu çabalarının merkezde görev yapan doktorlar Dr. Emel Mertoğlu ve Dr. Muhammet Murat Eker tarafından engellendiğini belirtti.

"Hijyen Koşulları Göz Ardı Ediliyor"

Göktürk, dilekçesinde hijyen eksiklerine dikkat çekerek, sağlık merkezinde düzenin sağlanmadığını ve bu durumun sağlık çalışanlarını zor durumda bıraktığını ifade etti. Göktürk ve diğer hemşireler, merkezde temizlik ve düzenlemeleri yapmak istediklerinde doktorların kendilerine "temizliğe gerek yok" diyerek tepki gösterdiklerini dile getirdi. Özellikle acil müdahale odasının hijyen açısından yetersiz olduğunu ve bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini belirtti.

"Aşağılayıcı İfadelerle Karşılaştık"

Göktürk, yaşadığı sorunların sadece temizlikle sınırlı olmadığını, Dr. Muhammet Murat Eker’in kendisine yönelik aşağılayıcı ifadelerde bulunduğunu da aktardı. "Beğenmiyorsan gidersin" ve "Az daha okusaydın, doktor olsaydın" gibi ifadelerle karşılaştığını belirten Göktürk, bu durumun mesleki onurunu zedelediğini ve mobinge maruz kaldığını ifade etti.

Yetersiz Fiziki Şartlar ve Temizlik Personeli Eksikliği

Göktürk’ün dilekçesinde dikkat çektiği bir diğer konu ise sağlık merkezinin genel temizlik ve fiziki şartlarının yetersizliği oldu. Merkezde sık sık foseptik taşkınlarının yaşandığını, fare ve böcek gibi zararlılarla karşılaşıldığını belirten Göktürk, temizlik personelinin tam gün çalıştırılmaması sebebiyle merkezdeki hijyenin sağlanamadığını vurguladı. Ayrıca, merkezde yapılan denetimlerde sorunların yalnızca yüzeysel olarak giderildiğini, köklü bir çözüm getirilmediğini de dile getirdi.

"İyileştirme Taleplerimiz Görmezden Geliniyor"

Göktürk, yıllardır merkezin hijyen ve temizlik sorunlarının görmezden gelindiğini, hasta ve personel şikayetlerine rağmen hiçbir iyileştirme yapılmadığını belirtti. Bu nedenle İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli düzenlemelerin yapılması için yardım istediğini ve merkezin acil müdahale odası başta olmak üzere hijyen koşullarının derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

İŞTE KONU İLE İLGİLİ YAPILAN RÖPORTAJ:

Salih Erkek: Günaydın, hayırlı günler efendim.

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Günaydın.

Salih Erkek: İsminizi alabilir miyim?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Aslıhan Bilge.

Salih Erkek: Kaç yıldan beri burada görev yapıyorsunuz?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: 8 Yıl bitti. 9. Yılıma giriyorum. 

Salih Erkek: Bazı vatandaşlar burasıyla ilgili şikâyetlerde bulundular. Şikâyetler, sağlık ocağında yeterli hizmetin verilmediği, fiziki şartların uygun olmadığı, hatta bazı kötü kokuların geldiği ve doktorların ilgisiz davrandığı yönünde. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Sağlık ocağının fiziki şartları, hastaların yaptığı şikâyetler üzerine, gerçekten bir sağlık kurumu olmaya uygun değil. Ben 8 yıldır burada çalışıyorum ve bu süreçte temizlik ya da bakım adına hiçbir iyileştirme görmedim. Çalışan personel olarak bizlerin ve hastaların şikâyetlerini defalarca kez doktorlara ilettik. Ancak en büyük sorun burada sabit bir doktorun olmaması; sürekli doktor değişikliği yaşanıyor. Bu şartlardan dolayı doktorlar en fazla bir yıl burada çalışabiliyor. Fakat biz hemşire olduğumuz için kurumla sözleşme yaptığımız için, bu kurumda 8 yıldır çalışıyorum. “Ben beğenmedim burayı” diyerek başka bir yere gitmek istemedim. Biz, kurumun iyileştirilmesi için taleplerimizi ilettik ama hep kulak ardı edildi. Son bir yıldır özellikle yeni gelen doktorlar da, daha önce burada çalışan doktorlarımız da tuvaletlerin temizliği, acil müdahale odasının durumu gibi, bebek izlem, aşı izlem odaları neresi olursa olsun bu konulara hiç özen göstermiyorlar. 

Salih Erkek: Oraya gittiğimizde tuvaletler bile yoktu diye şikayetlerde geldi bizim kulağımıza. Bu konu hakkında ne söylersiniz?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: İki tane tuvalet var evet ama, neredeyse ikinci senesine gireceğiz. Tuvaletten birinin kapısı iki senedir kapanmıyor, diğer tuvalet ise pislik içinde. Fiziki koşullar o kadar kötü ki, ne kadar temizlik yapmaya çalışsanız da yeterli olmuyor.

Salih Erkek: Daha önce burada çalışmış değerli bir sağlık müdürümüz, Burak Bey, tekrar İzmir’e geldi. Kendisi Şuan İzmir İl Sağlık Müdürü ve çok iyi bir insandır. Kendisine bir mesaj iletmek ister misiniz?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Şu anda karşımda sağlık müdürü olsa, ona söyleyeceğim tek şey şu olurdu: "Biz yılda iki kez denetim geçiriyoruz, ancak bu denetimler yalnızca evrak üzerinden yapılıyor. Burası bir sağlık kuruluşu olabilecek fiziki şartlara sahip değil. Tuvaletler, acil müdahale odası çok kötü durumda. Doktorlar ise ceplerinden para harcamamak adına, ceplerine fazla para kalsın diye hiçbir şey yapmıyorlar. Siz buna nasıl izin veriyorsunuz? Denetlemek bu mu? Sonuçta aile hekimlerinde çalışan doktorlarımız devletten, ASM yardımı adı altında ücret alıyorlar. Bunun içerisinde binanın fiziki şartları, kirası, elektriği, suyu, malzemesi olabilir. Ama bunların hiçbiri, ben 8 yıldır bu sağlık ocağında çalışan bir hemşireyim, bu sağlık ocağında hiçbir iyileştirme yapıldığını görmedim. Ben en ucra yerlerdeki sağlık ocaklarına da gittim. Ama daha burası gibi bakımsız, pis neredeyse atıl halde bırakılmış bir ASM görmedim. İzmir Merkez Karşıyaka Alaybey Altınoğlu Sağlık Merkezi böyle pis, böyle rezil, böyle kötü olamaz. Bir de asıl benim şikayetim. Bu pisliğin olmasından ziyade, bizim doktorlarımıza taleplerimizi isteklerimizi söylememize rağmen onlardan aldığımız cevaplar. Yeni gelen 5 aylık Uzman Doktor Nesibe Derya Bayhan’ı tenzih ediyorum. Ben onun hemşiresi olarak gözüküyorum. Birime kayıtlı hemşireyim. Benim odam şuan ASM’deki en düzenli, en güzel oda. Çünkü bu benim kendi evimden getirdiğim eşyalar. Kendi titizliğimle ve doktorumun da yapmasıyla olan bir şey. Bizim, ASM’yi iyileştirmek adına yaptığımız bütün taleplerimiz. Diğer iki doktorumuz tarafından sürekli reddediliyor. Bana söyledikleri şey: “Çok paran varsa sen yaptır”. 

Salih Erkek: Peki, bu durumda doktorların isimlerini öğrenebilir miyiz?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Muhammet Murat Eker ve Emel Mertoğlu. Hijyen sağlanmaması ve aletlerin yetersizliği sebebiyle bu doktorlardan taleplerimiz oldu, ancak cevap alamadık. Biz yardımcı personel olarak gözüktüğümüz için kurum içindeki sorunları ve eksikleri biz dile getiriyoruz. Aslında bunları takip etmesi gerekenler doktorlar. Ancak sorunları dile getirdiğimizde bize "Sen karışamazsın, burası senin değil" gibi tepkiler veriyorlar.

Salih Erkek: Bu kurum Karşıyaka’nın hangi mahallesinde bulunuyor?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Alaybey Mahallesi. 

Salih Erkek: Peki bu kapıdan girdiğinizde hepiniz aynı değil misiniz? Hepinizin amacı aynı değil mi? 

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Tabii ki aynıyız. Ancak burada meslektaşlarımı kötülemek istemiyorum, ama 30 yıllık meslek hayatımda böylesine kötü fiziki şartlarda, böylesine mobbing ile karşılaşmadım. Farelerin bastığı, insana yakışmayan bir ortamda çalışıyoruz. Ben bu ASM’de (Aile Sağlığı Merkezi) çalışmak istemiyorum ve buranın iyileştirilmesini talep ediyorum. Taleplerimizi dile getirdiğimizde, "Sen kimsin, ne hakla bunu talep ediyorsun?" gibi cevaplarla karşılaşıyoruz. Acil Odası’nın temizliğinden sorumlu hemşireyim ve elimden geleni yapıyorum. Ancak buna rağmen "Sen kime sordun da burayı temizliyorsun?" gibi tepkiler alıyorum. Biz hijyenik bir ortamda hizmet vermek istiyoruz, ama bu şartlar altında çalışmak psikolojik olarak da zorlayıcı. Bu yüzden vatandaşlardan gelen şikâyetler artıyor. Bu sorunların kaynağı, çalıştığımız ortamın kötü şartları ve doktorlardan gördüğümüz mobbingdir.

Salih Erkek: Başka söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Doktorlar, devletten aldıkları maaşın içinde ASM yardımlarını hak ettikleri gibi kullanmalılar. Vatandaşa ve biz sağlık çalışanlarına daha insancıl yaklaşmalılar. Bu sağlık ocağına gereken ilgiyi göstermeliler.

Salih Erkek: Bu şikayetleriniz mutlaka gerekli merciler tarafından okunacaktır. İl Sağlık Müdürümüz Sevgili Burak Bey’in buraya gelmesini ve denetim yapmasını ister misiniz?

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Tabii ki isterim! Eğer İl Sağlık Müdürüm gerçekten ilgileniyorsa, bizleri gelip yerinde denetlemeli. Biz yılda iki kez denetleniyoruz, ancak bu denetimler evrak üzerinden yapılıyor. Tek amaç sınıf düşmeyelim ki, devletten alacağımız paranın miktarı düşmesin. Gerçek eksiklikler hep göz ardı ediliyor. Sonra biz yine aynı kaosun içinde çalışmaya devam ediyoruz. Biz devlet çalışanıysak, önce bizim sağlığımız ve çalışma ortamımız gözetilmeli. 

Salih Erkek: Çok teşekkür ederiz. Biz de Gazetem İzmir TV olarak arkanızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.

Hemşire Aslıhan Bilge Göktürk: Teşekkür ederim.