İZMİR Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT’un yeni düzenlemesinin yarattığı şaşkınlık ve tepkileri ilk günden bu yana yerinde izleyen Hürriyet muhabirleri, zaten kullanıcısı oldukları bu toplu ulaşım araçlarını yakın takibe aldı. Yoğunluğun yüksek olduğu saatlerde aktarma yaparak metro, İZBAN ve otobüsleri kullanan Hürriyet ekibi, uygulamanın dördüncü gününde de yollardaydı. Karşıyaka ve Bornova yönünden şehrin başka bir ucuna yola çıkan bazı arkadaşlarımız tüm hatları rahatlıkla kullandığını ifade ederken; Hatay gibi otobüs hatlarını yoğun kullanmak zorunda bırakan semtlerde oturan arkadaşlarımız da tepkisini dile getirdi. Yetkililerin ‘zamanla alışılır’ sözlerine karşın, İzmirliler’in uygulamaya kolay alışamayacakları da ortaya çıktı.
İşte yollardan bazı detaylar
Yeni düzenleme Alsancak’ta bulunan işyerime ulaşımımda herhangi bir değişikliğe yol açmadığı için sosyal medyadaki iddiaların peşinde yoğun aktarma merkezlerine, İZBAN ve metroya yöneldim. Sabahın yoğun saatlerinde ilk durağım Bostanlı Aktarma Merkezi oldu. İZDENİZ ve ESHOT çalışanları Bostanlı İskele’den Konak yönüne araç olsa da vatandaşların genellikle vapuru tercih ettiğini, özellikle işe gidiş ve çıkış saatlerinde eskiye oranla bir yoğunlaşma olduğunu belirttiler.
İkinci durağım Karşıyaka İZBAN yanındaki dolmuş durakları oldu. İnternette yer alan “Direkt otobüs hatları kaldırılınca Karşıyaka-Bornova gibi dolmuş hatları ful çekiyor” sözlerinin çok da gerçekçi olmadığını gördüm. Ardından İZBAN’dan 15 dakikada Halkapınar, orada 3 dakika bekleyerek aktarma yaptığım metro ile ise EVKA-3 istasyonuna yaklaşık 10 dakikada ulaştım. Yukarıdaki aktarma istasyonunda büyük ihtimal sabah saatleri olmasından kaynaklı bir yolcu yoğunluğu görmedim. Burcu TANER
Dört gündür yaşanan gerçekten rezillik. Otobüsler tıklım tıklım. Nefes alacak yer yok. İşe gitmek, eve dönmek tam bir işkence. Önceden maksimum 30 dakikada geldiğim işime pazartesiden beri bir saatte ancak gelebiliyorum. Hatay’da oturuyorum. Önce Üçyol’a gidip Halkapınar otobüsüne biniyorum. Aktarma merkezlerinde otobüslerin gelmesi 15 dakikayı buluyor. Ya umudu kesip taksiye biniyorum ya da işime geç kalıyorum. Otobüslerin içi kaynayan kazan. Her kafadan bir ses “arayın şikayet edin!” diyorlar. İnsanlar çok mutsuz. Çekilen eziyetten başka konuşulan birşey yok. Birşeyler yanlış yapıldı ve düzeltilmesi gerekiyor.
İrem TELLİOĞLU
İzmir’in öteki ucu denilebilecek, eski düzenleme ile en uzun hatlardan birini seçerek güne başladım. Buca Tınaztepe. Karşıyaka’dan Tınaztepe’ye gitmek için evime en yakın İZBAN İstasyonu Alaybey’den yola çıktım. Vagonlar dolu, ancak hınca hınç değildi. Şirinyer’de indim. Aktarma istasyonunda Tınaztepe’ye giden 878 numaralı otobüs duraktaydı. Otobüs şoförü en büyük sıkıntının insanların alışması olduğunu söyleyerek, “Alıştıktan sonra bir şey kalmayacak. Mesafeler daha kısa. Eğer durağa geldiğinde bir önceki otobüs yeni gittiyse biraz bekleniyor” dedi. Dönüşte Tınaztepe Aktarma Merkezi’nden Üçyol’a gitmeye karar verdim, burada İzmir Metrosu’na aktarma yaptım. Burada da yaklaşık on dakika bekledikten sonra Halkapınar’a doğru yola çıktım. Halkapınar’daki yaklaşık on dakikalık beklemeden sonra İZBAN’la Alsancak Garı’na geldim. Özetle sorun yaşamadım.Turan GÜLTEKİN
Üçkuyular’da aktarma merkezinin çok yakınında oturuyorum. Sabahın en erken saatlerinden itibaren durak çok kalabalık oluyor. 15 dakikada bir otobüs geliyor, o arada kalabalık daha da artıyor, güçlükle biniyor, tıklım tıklım Üçyol’a geliyoruz. Burada da 10-15 dakika bekledikten sonra Halkapınar’a gidecek otobüse biniyor ve gazetede iniyorum. Ama bir sorun var. Fahrettin Altay veya Üçyol Aktarma’da otobüsler ağzına kadar doluyor ve ara duraklarda bekleyen yolcuları almıyor. Ben kendi adıma düzenlemeden hiç memnun değilim, aynı güzergahı kullananlardan da memnun olana denk gelmedim. Tuba ÖNER
YORUMLAR