Türkiye, Ege Üniversitesi'nde 1987 yılında ilk tüp bebek merkezinin kurulmasının ardından tüp bebek yöntemlerinde yarışır hale geldi. Yurt genelinde hemen hemen her ilde hem özel hem de devlete ait tüp bebek merkezlerinde sürekli yeni tedavi yöntemleri uygulanmaya başlandı. Son yıllarda kök hücre ile tedavi yöntemlerinden, doğurganlık aşısına kadar çok sayıda alanda çalışmalar yapılırken bu uygulamaların en dikkat çekici yanı ise kişiye özel tedavi yöntemleri üzerindeki çalışmalar oldu.

BALANSLAMA TEKNİĞİ

Türkiye'nin ilk tüp bebeği Ece Çokar'ın başarılı bir şekilde dünyaya gelmesinin ardından 28 yıl geçti.
Çokar'ın tüp bebek yöntemiyle doğumu bu alanda Türkiye'de sadece bir ilki oluşturmadı, ayrıca evlat hasreti çeken çok sayıda ailenin de ümidi oldu. O tarihten günümüze kadar tüp bebek alanında Türkiye'de sayısız çalışmalara imza atılırken son yıllarda Türk bilimadamları tüp bebek uygulamasında ortaya koydukları çalışmalarla kısa sürede dünyada söz sahibi oldu.

DÜNYADA DİKKAT ÇEKTİ

Türk bilim insanlarının çalışmaları dünyada o kadar çok dikkat çekti ki binlerce bilim insanının üyesi olduğu Dünya Tüp Bebek Derneği Başkanı Türk bilim insanı Prof. Dr. Timur Gürgan'a ödül verildi.
Tüp bebek çalışmalarındaki son dönemlerde kişiye özel tedavilerde sık yapılan uygulamalardan birisi "Balanslama Tekniği"...

GEBELİK ŞANSI

Yumurta, embriyo ve rahim içi zarında çeşitli hastalık ve problemlerle ortaya çıkan, gebelik şansını azaltan olumsuzluklarda kullanılan teknikle, kadının kendine ait yumurtalık ve kan hücreleri ile onlara ait özel maddeler içeren sıvıların kullanılması ile ortadan kaldırılarak pozitif yönde dengelenmesi üzerine dayanıyor. Balanslama tekniği polikistik yumurtalık hastalığı, çikolata kistleri, kılcal damarlarda pıhtılaşma yapan bağışıklık sistemi bozuklukları ve 37 yaş üzerinde 2 ve daha fazla başarısız denemeler yaşayan kadınlarda kullanılıyor.
Balanslama yöntemi çocuk sahibi olmak isteyen ama rahim içi zarında çeşitli hastalıklarla boğuşan çiftlere umut ışığı olurken en önemli kişiye özel tedavi uygulaması ise doğurganlık aşısı oldu.

DOĞURGANLIK AŞISI

Dünya Tüp Bebek Derneği Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, biliminsanlarının geliştirdiği doğurganlık aşısıyla gebelik oranlarının yüzde 50 oranında arttığını ifade etti. Gürgan, "Yüzde 20 doğurganlık ihtimali olan kadınlar bu aşı ile yüzde 42 oranına yükseliyor. Ama önceliğimiz diğer yöntemler" dedi.

YENİ NESİL GENETİK ÇÖZÜMLER

Tüp bebek tedavilerinde genetik çözümlerin de etkili olduğu biliminsanlarının araştırmaları sonucunda ortaya çıktı. Tüp bebek çalışmalarında genetik çözümlerin gerekli olduğunu söyleyen uzmanlar son yıllarda Next Generation Sequencing (NGS) (Yeni Nesil Sekanslama) adı verilen yeni teknolojinin kullanılmaya başlandığını belirtti. Tüp bebek konusunda uzman ünlü Prof. Dr. Recai Pabuççu da bu yeni nesil yöntemin ilk başlarda genetik hastalıkların doğum sonrası dönemde tanımlanması amacı ile tüm dünyada yaygın olarak kullanıldığını ancak 2015 sonrasında embriyo transferi öncesi embriyo dönemindeki kromozomal sorunların ortaya konulmasında etkili bir teknik olarak yerini aldığını belirtti. Prof. Dr. Pabuççu bu uygulamanın sağladığı faydaları şöyle sıralıyor, "24 Kromozomun tümü tanımlanabilmektedir. Mozaik embriyoların tanımlanabilme olasılığı daha fazla mümkün olabilmektedir. Array CGH yöntemine göre kullanılan prob kaynaklı probler daha az gözlenmektedir" dedi.

YÜKSEK BİR ORAN

Pabuççu, "Yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuç oranları daha düşük gözlenmektedir. Bu nedenle NGS sonrası elde edilen embriyolar ile daha yüksek gebelik oranı, daha azalmış gebelik oranları elde edilmektedir. Canlı doğum oranları bu teknik sonrası daha yüksek oranlarda sonuçlarda yerini aldı, riskli çoğul gebelik oranları azaldı" dedi.

EMBRİYO YAPIŞTIRICISI ETKİLİ OLAN BİR YÖNTEM

Embriyo yapıştırıcısı yönteminin özellikle birkaç başarısız tüp bebek tedavisi geçirmiş olan ya da 39 yaş üstü anne adayları için avantajlar sağladığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Aydın Arıcı da bu yöntemle ilgili önemli bilgiler verdi.
Tüp bebek tedavi sürecinde embriyo transferinin en kritik ve hassas aşama olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydın Arıcı, "Embriyo yapıştırıcısı yöntemi embriyo transferi sırasında kullanılan ve embriyonun rahime yerleşmesini destekleyen, bilimsel olarak kanıtlanmış bir protokoldür" diye konuştu.

BAŞARISIZ OLURSA

Embriyo yapıştırıcısı yönteminin embriyo yerleşmesi esnasında rahimde yüksek oranda bulunan ve embriyonun yerleşmesini destekleyen bir protein olan Hyaluronan'dan zengin bir içeriğe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Arıcı, "Yöntemin uygulanması çok basittir. Rahime transfer edilecek embriyo ya da embriyolar yaklaşık 30 dakika embriyo yapıştırıcısı için bekletilir, bu arada sıvı içerisinde transfer işlemi gerçekleştirilir. Bu yöntemle rahime transfer edilen embriyoların hyaluronan sentezi arttığı için rahime tutunmaları için destek sağlanmış olur.
Embriyo yapıştırıcısı yönteminin embriyonun anne rahmine tutunmasını ve gebelik oluşumunu kolaylaştırıp eve bebek götürme şansını artırdığını söyleyen Prof. Dr. Arıcı, "Yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki embriyo yapıştırıcısı gebelik oranlarını anlamlı bir şekilde artırıyor.

10 YILDIR GÜNDEMDE

Embriyo yapıştırıcısı yöntemi yaklaşık 10 senedir kullanılmakla birlikte son yıllarda yapılan detaylı çalışmalarla etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış.
Bu yöntemle hamile kalma şansı yaklaşık yüzde 25 oranında artıyor. Bu yüksek bir oran" dedi.