Bakan Müezzinoğlu, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bayram süresince görev yapan sağlık personeli ile bir araya geldi. Personelle bayramlaşan Müezzinoğlu, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’deki doktor açığını kapatmak için düşünülen ‘ithal doktor’ projesiyle ilgili soru üzerine konuşan Müezzinoğlu, Türkiye’de hekim açığı olduğunu belirterek, “Hekim açığımızı öncelikle kendi insan kaynaklarımızla kapatabilmek için 2007 yılından itibaren tıp fakültelerimize öğrenci kontenjanlarını artırdık ama buna rağmen o öğrencilerimiz ilk defa yeni mezunlar olarak geliyor. Bizim açığımız da uzman hekimde yaklaşık 20 bin, pratisyen hekimde de asgari 10 bin. Dolayısıyla biz mesleki anlamda bilgi birikimi yüksek, gerek komşu ülkelerden gerekse eğitim düzeyleri yüksek olan ülkelerden yabancı hekimlerin ülkemize gelerek 77 milyon ülke insanımıza hizmet etmelerini arzu ediyoruz. Bu anlamda da Yunanistan’da ciddi düzeyde hekim fazlalığı var. 10 bin kişiye düşen hekim sayısı Yunanistan’da 61, bizde ise 17. Dolayısıyla mezun olanlar, gerekse ihtisas için ortalama 7-8 yıl bekleyen hekimler var. Geçen yıl Almanya Yunanistan’dan 15 bin hekimi 9 yıl çalışma kaydıyla bir anlaşma imzaladı. Almanya başka ülkelerin bilgi birikimi, genç hekimlerini kendi ülkesinde hizmet için değerlendirirken biz de farklı ülkelerde bilgi birikimi iyi, iyi yetişmiş genç insanları, hekimleri ülkemizin hizmetine kazandırmaya çalışıyoruz” dedi.

YÖK’le görüşerek ihtisas süreçlerini planlayacaklarını kaydeden Müezzinoğlu, kamuda yabancı uyruklu hekim çalıştırılamadığını belirterek, “Onunla ilgili yasal düzenlemeleri yaptıktan sonra Yunanistan’a veya farklı ülkelerdeki bilgi birikimi YÖK tarafından denklikleri kabul edilen ve bizim de ülke insanına mesleki birikimleri anlamında yeterli olduğuna inandığımız ülkelerden yabancı uyruklu hekimlerin Türkiye’de hizmet vermesini düşünüyoruz. Çalışmalara başladık” diye konuştu.

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, YÖK’ün ihtisasla ilgili süreçlerini bayramdan sonra görüşeceklerini belirterek, “Oradaki takvimi, yol haritasını nasıl belirleyeceğimiz YÖK’teki görüşmelerden sonra belli olacak. Diğeri de yabancı uyruklu hekimlerin kamuda çalışmasıyla ilgili. Özel sektörde çalışabiliyorlar. Kamuda çalışmalarıyla ilgili düzenlemeyi de inşallah yıl sonuna kadar yapmış olacağız” şeklinde konuştu.

"SAĞLIKLI SU BİZİM İÇİN ÖNEMLİ"

Su damacanalarıyla ilgili çalışmalara ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Müezzinoğlu, “Sağlıklı su bizim için önemli. Her insanın evine giden ve her yaştaki insanın en önemli gıdası olan suyun sağlıklı olmasını önemsiyoruz. Dolayısıyla damacana sularının damacana olarak 3 yıllık ömürleri var veya 75 defa yıkanma gibi bir süreçleri var. Bunların sağlıklı yıkanıp yıkanmadığı, iyi dezenfekte edilip edilmediği, damacanadaki suyun 3 aylık ömrü var, bunların sağlıklı kontrol edilip edilmediğiyle ilgili değerlendirmeleri, programı TÜBİTAK ile ortaklaşa yapıyoruz. Her damacananın bir tane kimliği olacak, her kullanım suyu için de kapağında bir kontrol sistemi olacak. O kontrolde suyun sıcaklığı, kullanılan deterjanın standartlara uygun olup olmadığı, suyun kalitesi, suyla ilgili belirlediğimiz standartlar o kapaktaki çipte kayıtlı olacak. Diğerinde de kimlik olacak. Kaçıncı defa doldurulduğu, 3 yıllık ömrü tamamlandı mı veya 75. defa kullanılıyor mu bütün bunları ilaç takip sisteminde olduğu gibi telefonlara da programını yükleyerek damacana suyunu alan her vatandaşımız kullandığı suyun hem kimliğini, hem de kalitesini kendi telefonuna yüklediği programdan görmüş olacağı. Bizim arzumuz insanların sağlıklı beslenmesi veya sağlıklı gıdaya ulaşmasıyla ilgili en önemli unsur olan suyun sağlıklı bir şekilde vatandaşa kadar ulaşması” dedi.