CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Yenigün Gazetesi muhabiri Belma Şahaner'in gündeme dair sorularını yanıtladı. Köşk adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ''kötünün iyisi'' olarak değerlendiren Genç, CHP ve MHP Genel Başkanları’nın Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na tepki gösterenlerin CHP' yi parçalamayı hedeflediklerini öne sürdü.

Cumhurbaşkanlı makamı için aday olmak istediğinizi söylemiştiniz. Neden aday gösterilmediniz?

Cumhurbaşkanı'nı son yapılan anayasa değişikliği ile halk seçiyor. Bu gerek Anayasa gerekse seçilme konusunda çıkan yasada Cumhurbaşkalığı makamı süresi dolmadan 60 gün önceden, Cumhurbaşkanı seçim takvimi başlıyor. Ben daha bu süre başlamadan önce aday olduğumu söyledim. Genel Başkan’la da konuştum. Kanuna göre bir kişinin aday olabilmesi için en azından 20 milletvekilinin imzası olması lazım. Veya yüzde 10'dan fazla oy alan bir partinin aday göstermesi gerekir.

Parti disiplinine göre, bir milletvekili olarak da Genel Başkan’a rağmen de aday olunmaz. Ama bana göre olunabilinir. Çünkü cumhurbaşkanlığı yapacak kişinin tarafsız olması lazım. Belli bir partinin oyu ile veya teklifi ile olmaması lazım. Böyle olcunca ben MHP'den de oy alabilirim. Belki BDP'den de oy alabilirim. AK Parti'den oy almam. Bu konu hakkında Genel Başkanımızla konuşmamda, çok da yasaklamadı. Ama 'imza topla' da demedi. Bunun üzerine ben dahil 5 arkadaş imza verdi. Fakat 20 imzayı bulmayınca aday olamıyorsun. Ben 20 kişilik imza toplasaydım bu statüyü kazanıp çıkar aday olurdum. Partide bir disiplin var. Genel Başkan bir aday belirlemişse, kimse başka aday çıkaramaz. Partinin aleyhinde çalışmak disiplin suçudur.

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun başarılı olacağını düşünüyor musunuz?

Ben kendisi hakkında çok bilgi sahibi değilim. İslami yönünün çok güçlü olduğu, İslam hukuku üzerine araştırma yaptığı, İslam bilgesi denilebilecek bir kişi olduğunu duyuyorum.

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday gösterilmesi doğru bir karar mı?

Aday olmamasının doğru olduğunu tartışmaktan ziyade, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtulmak önemli yani şimdi burada CHP içinde herhangi milletvekilini parti gösterdiği takdirde yüzde yüz kazanacağını bilsek, alınan karar yüzde yüz yanlıştır. Yani doksan dokuz gücünüz var. Fakat bir olmadığı takdirde, gücünüz bir şey ifade etmiyor. Öyle anlar oluyor ki, 99+1 eşittir yüz ediyor. Yani, kısacası burada Genel Başkan'ın ifade ettiği gib; “Bizim tek başına Cumhurbaşkanı seçmeye gücümüz yeterli değil.” Bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti bir başarı elde ettiğinde, bir sene sonra yapılacak milletvekilliği seçimlerinde bunun havasıyla tekrar iktidara gelme ihtimali kuvvetle muhtemel, bunun için ne yapmak lazım? Başarıya ulaştırabilecek birini tercih etmek gerekiyor. Bulunan aday muhafazakâr kesim tarafından da tutulacak. Bu açıdan şu anda böyle bir karar doğru. Fakat birtakım kesimlerin tek derdi, Cumhuriyet Halk Partisi’ni parçalayıp özellikle Genel Başkanı kötüleyerek menfi propaganda yapmak.

CHP'nin içinde de CHP'yi parçalamaya çalışanlar mı var?

Var tabii... Kemal Bey'e karşı olup, bu meseleden dolayı Kemal Bey'i yıpratmak isteyenler var. Zaten bilinen bir şey var.

Birçok insan başlangıçta özellikle bizim partide, bu kişinin Atatürkçü olmadığı yönünde söylentiler çıkardılar. Atatürkçü olup olmadığı yönünde kesin bir bilgim yok. Bildiğim kadarıyla Atatürk'e karşı değil. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanı olacak kişinin Atatürk’ün düşünce ve ilkelerine karşı çıkması mümkün değil. Zaten kendisi de laiklik konusunda söylediği şeyler, din dersinin zorunlu olmamasını söylüyor. Biz de o düşüncedeyiz. Atatürk'ün ilkelerine karşı olmayacağına inanıyorum. Dolayısıyla insanlar şimdi adaya karşı olmaktan ziyade CHP'yi nasıl parçalayabilirim hesabında, bunun peşinde, bir bahane buluyorlar.

İhsanoğlu bana göre kötünün iyisidir. Belli bir sorumluluk almış bir insan ben sağlıklı hizmetler yapacağına inanıyorum.