AK Parti'nin kurucularından biri olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Partimle her zaman iftihar ettim. AK Parti'nin katılımcılığı, ürettiği siyaset itibariyle Türk siyasi hayatına yeni bir model oluşturduğunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
Yıldırım uzun uzun 12 yıllık AK Parti Hükümetlerinin icraatlarını anlattı ve şöyle dedi:
"Milletimiz kendi iradesine ne pahasına olursa olsun sahip çıkan AK Parti'ye 2002'de başlayan desteğini üst üste yapılan bütün seçimlerle artırmış ve her seferinde tek başına iktidara getirmiştir.
En son olarak da bilindiği gibi daha önce yapılan anayasa değişikliğine istinaden cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini ön gören değişiklik gereğince 10 Ağustos'ta da cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşmiş ve partimizin kurucu genel başkanı 59-60-61'nci hükümetlerin başbakanı değerli liderimiz Recep Tayyip Erdoğan seçilmiş 12'nci cumhurbaşkanı olarak halkımızın desteğiyle bugünlere geldik. 10 Ağustos ve dün 21 Ağustos arasında geçen sürede olağanüstü genel kurulda kongrede kimin AK Parti genel başkanı olacağına dair, parti içerisindeki temayül yoklamaları istişareler ve parti mekanizmalarının çalışma sürecini hep birlikte takip ettik. Hep birlikte izledik. Bu süre içerisinde birçok arkadaşımızın ismi gündeme geldi. Bu soruyla her bir arkadaşımız muhatap oldu. O günlerde bana da bu sorular yöneltildi. 'Muhtemel genel başkan adayları arasında isminiz geçiyor, ne diyorsunuz ?' diye sorulara benim verdiğim cevap şuydu; 'Biz AK Parti grubu olarak 313 milletvekilimiz var. Bütün arkadaşlarımız genel başkan olabilecek kalitede kapasiteye sahiptir. Bizde bir liderlik kavgası olmaz. Benlik kavgası olmaz. Yapılacak istişareler, yapılacak parti içi temayüller neticesinde en uygun sonucu elde ederiz'."
Binali Yıldırım, parti içeresinde yeni genel başkan ve başbakan adayını belirlemek için yapılan istişarelerden bahsetti. İstişare sonucu belirlenen Ahmet Davutoğlu ile ilgili duygularını anlatan Yıldırım, "Sonuçta bildiğiniz gibi dün itibariyle genel başkanımız, seçilmiş cumhurbaşkanımız, başbakanımız 27 Ağustos olağanüstü kongre için genel başkanlığa aday olacak arkadaşımızı resmen açıkladı. Bu isim Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu. Ahmet Davutoğlu Bey ile beraber biz beraber çalıştık. Kendisi birikimli, akademik kariyeri geniş ve çalışkan, gayretli bir arkadaşımızdır. Kendisinin bu göreve layık görülmesinden dolayı duyduğum memnuniyeti ifade ettim" şeklinde konuştu.
10 Ağustos'ta Türkiye'nin yeni bir siyasi yola girdiğine dikkat çeken Binali Yıldırım, "Yeni Türkiye yolunda hedef demokrasimizi daha da geliştirmek, hedef halkımızın refahını daha da artırmak, hedef büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedeflerini gerçekleştirmek. Bu hepimizin bütün vatandaşlarımızın ortak arzusudur" dedi.
Yıldırım yeni yolu ise şöyle özetledi:
"Yeni Türkiye'de kardeşlik var, çözüm var, barış var. Bugünlerde görüyoruz ki ülkemizde var etmeye çalıştığımız, kalıcı yapmaya çalıştığımız bu barış ve kardeşlik ortamını bozmaya çalışan bazı davranışlar meydana gelmektedir. Bunu da esefle karşılıyorum. Barış olacaksa, kardeşlik olacaksa bu herkesin sorumlu davranmasıyla mümkün olacaktır. Çözüm süreci demek her şeyden vazgeçmek, Türkiye'nin değişmezleri, ilkelerinden vazgeçmek demek değildir. Bu ülkede her mezhepten, meşrepten inanıştan insanlar birlikte yaşamanın erdemini tarih boyunca göstermiştir."
Yıldırım, paralel yapı ile mücadeleye vurgu yaparken, 30 Mart seçimlerinden bahsetti: "Paralel darbe girişimini bu ülke beraber yaşadı. 30 Mart seçimlerde halk paralel yapıya cevabını vermiştir. O cevap şudur: Ben iradeyi kime verdiysem, o iradeyi de ancak ben alırım. Bunun dışında hiç kimse bu ülkeyi dizayn etmeye, hükümetler yıkmaya kurmaya yeltenmesin. Herkes kendi alanında kalsın. Bu mücadele bu hükümetin işi değildir, bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti'nin istiklal ve istikbal mücadelesidir. Hiçbir örgüt, yapılanma milli irade adına güç kullanamaz. Güç kullanacak olan ancak ve ancak sandıktan desteği alanlardır. Onlar getirir, gerektiği zaman da onlar götürür. Millet getirir, millet götürür. Artık Türkiye bu dönemleri geride bırakacak demokrasi olgunluğuna erişmiştir."
Yıldırım, bugüne kadar hiç bir göreve talip olmadığını, sadece verilen görevleri yaptığını kaydederken şöyle dedi:
"Bugüne kadar partim içerisinde görevlere talip olmadım. Verilen görevleri layıkıyla yapma gayreti içinde oldum. Başbakanlık da çok onurlu bir görevdir, partinin düz bir neferi olmak da onurlu bir görevdir. 58'nci hükümette, Abdullah Gül ile beraber görev yaptım. Devam eden hükümetlerde toplam dört cumhuriyeti hükümetinde kesintisiz görev yapan 12 yıla yaklaşan görev süresi olan bir ulaştırma bakanıyım. Milletimizin bize verdiği destek, ülkemizde sağlanan güven ve istikrar, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın bize yol göstermesi ve liderliğinde ülkemizde kalıcı büyük eserleri yapan ekibin içinde yer almanın da onurunu yaşıyorum. AK Parti iktidarının sorumlu bir bakanı olmak benim için en büyük onurdur."
Binali Yıldırım, 12 yıllık bakanlık döneminde yaptığı icraatlardan uzun uzun bahsetti, "Bu hizmetler çok önemli" diye de vurguladı.
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, "Kabinede verilen yeni bir görevi kabul eder misiniz?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
"AK Parti'de bir nefer olmak da, başbakan olmak da aynı derece onurlu bir görevdir. Hiçbir zaman görev beklentisi içerisinde olmadım. Düşündüğüm her şey benim için siyaset demek, millete hizmet demektir. Eğer ucunda hizmet yoksa, milletin hayatını kolaylaştırmak yoksa, hızlı trenler yapmamışsanız, havayolunu halkın yolu haline getirmemişseniz, bakan olmuşsunuz neye yarar, başbakan olmuşsunuz neye yarar. Bu anlayışla çalıştım. Bu tip konular benim için hiç ama hiç önemli değil."
Yıldırım üç dönem kriteri ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise şu yanıtı verdi:
"Üç dönem kriterimiz çok açık. Bu karardaki kararlılıkta devam etmektedir.
Temayüllerde bütün arkadaşların yanı sıra bizim ismimizin de çıktığı muhakkaktır. Ama biliyorsunuz temayüller konusunda elimizde açık bir bilgi yok. Bunlar sadece genel başkanımızın bilgisi dahilindedir. Bana fazla ona az çıktı diye bir spekülasyona girmek istemem. Öyle bir manaya gelecek bir şey de söylemedim. Benim söylediğim şey çok açık. Bu süreçte beni böylesine güzel bir görev onurlu bir göreve layık gören, gönüllerinden zihinlerinden beni tercih eden bütün arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum."
Bir gazetecinin, Davutoğlu'nun isminin açıklanması sırasında salonda yoktunuz?" sorusunu, "Belki de en önce tebrik edenlerden biri benim. Göz önünde olmayı seven bir adam değilim. Hep sahalarda oldum şantiyelerde oldum. Göz önünde olmaktan ziyada gönüllerde olmayı tercih ettim" şeklinde yanıtladı.
Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ün partiye yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yıldırım şöyle dedi:
"Burada yorum getirmek yakışı kalmaz, bana da düşmez. İnternetin gelişmesinin suçlusu da benim. Ben bunu yaparken bu mecranın çok daha güzel işlerde kullanılması için yaptığımızı düşünüyorum. Dedikodu alanı olması hiç aklımızda olan bir şey değildi. İnsanlar birileri hakkında bir şey söyleyecekse yüzlerine söylemeleri en doğru şeydir. Yeni nesil-eski nesil diye bir sorun bizde olmaz gayet tabi ki bu partinin kurucuları biziz. Ama bizim de bir dönemimiz var. Bizden sonra bayrağı devralacak genç kardeşlerimiz de var. Onları hiç ama hiç kendimize rakip görmedik. Onların da tecrübe kazanması için, bildiklerimizi, her türlü desteği dün de verdik, bugün de veriyoruz."
İstişarelerde ön plana çıktığı ve kırgın olup olmadığına yönelik bir soruya ise Binali Yıldırım, "Şu kısmını kabul ediyorum, üç dönem kuralını sürekli kararlılıkla vurguluyoruz. Ama üç dönem, olanları yazmayın şeklinde bir beyan asla olmadı. Bunu bilmenizi istiyorum. Hiçbir şekilde kırgınlığım yok. Olsa burada olmazdım. Herhalde şu ana kadar söylediklerim benim bu süreçle ilgili ne düşündüğümü ve şu anda ortaya çıkan durumla ilgili bakış açımı en iyi şekilde ifade etmektedir" dedi.
İzmir'de yapılan operasyonla ilgili bir soruya da Yıldırım, "O konuda İzmir Valisi gerekli açıklamayı yaptı. Bu yapılan tasarrufun ne liman operasyonuyla, ne de askeri casusluk operasyonuyla bir ilişkisi olmadığını, yasa dışı dinlendiğini iddia eden vatandaşların müracaatı üzerine yapılan bir işlem yapıldığını söylediler. Ben bu tip komplo teorilerine itibar etmem. Bizim yıpratılacağımızı düşünerek hareket etiler diyenlere itibar edecek biri değilim" yanıtını verdi.
Yeni bir görevlendirme olup olmadığının sorulması üzerine Binali Yıldırım, "Ben işsiz bir adam olduğum için hepiniz bana iş bulmak büyük bir gayret gösteriyorsunuz. Her şey zamanı gelince ortaya çıkar.
Bugüne kadar bir şey yapmadıysak artık bundan sonra bir faydası yok. Yaş 60'a ulaştı" açıklamalarında bulundu.
YORUMLAR