CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin eleştirilerine sert yanıt verdi. Kılıçdaroğlu konuşmasının büyük bölümünü İnce'nin 'CHP'de demokrasi ve disiplin yok' sözlerine ayırdı. Kılıçdaroğlu 'CHP sağa kaydı' eleştirisine yanıt olarak ise CHP'nin projelerini anlattı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında İnce'yi "Rakı masalarında Türkiye'yi kurtaranlardan CHP'yi temizleyeceğim' sözleriyle vurdu. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri salonda büyük alkış aldı.

Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi; Diyorlar ki CHP çağdaş değil. Ben de şunu söylüyorum. CHP çağdaş bir partidir. CHP yiğit bir partidir. CHP'nin genlerinde Kuvayı Milliye vardır. Önce yönetmeye gelelim. Bir ülkeyi yönetmenin kuralları vardır. Ya ülkeyi ileriy etaşırsınız, ya da geriye götürsünüz. İçinde yaşadığımız durumtürkiye'nin çağdaş uygarlıktan uzaklaşmasıdır. Söylemimizi buna göre gerçekleştirmeliyiz.

Sayın İnce ikinci büyük devrimi yapacağız dedi. CHP 3 büyük devrimin altında imzası olan partidir. 1- CHP Cumhuriyeti kuran partidir. 2 CHP 1946'da çok partili rejimi Türkiye'ye getiren partidir. 3- CHP Sosyal demokrasiyi getiren partidir. Şimdi ikinci devrime değil, dördüncü drevrime hazırlanıyoruz. Özgürlük ve demokrasi devrimi.

Diyorlar ki CHP sağa kaydı. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını savunan parti CHP'dir. Biz sağa mı kaydık. Siyasi Parti Yasası'nın değiştirilmesini isteyen parti CHP'dir. Şimdi biz sağa mı kaydık?
Silivri'den çıkarken bu özel yetkili mahkemelerin siyasi iktidarın sopası olduğunu, akademisyen, aydın, gazetecileri hapise attıran partidir diyen kim. Benim. Eleştiren kim, benim. Ankara'ya gelmeden önce AKP'li savcılar fezlekemi gönderdiler. Çıkıp, dokunulmazlığımı kaldırmazsanız, namertsiniz diyen de benim. Biz demokrasiyi ve özgürlüğü nasıl savunacağız. Evrensel değerleri getireceğiz. diyorlar ki, sen doğu da başka batı da başka konuşuyorsun dediler. Nereye gittiysek aynı şeyi söyledik biz.CHP kurultayında konuşuyorum. CHP iktidarında yerel yönetimler özerklik şartını mutlaka getireceğim. Biz Trabzon için de, Elazığ için de aynı hukukun olmasını isteriz. Özerkliği mi savunuyorsunuz, yerel yönetici, belediye başkanı maliye bakanının kapısında saatlerce beklememlidir. O söz verdiği halka, beldeye hizmet etmelidir. Bunu gerçekleştirmek de CHP'nin görevidir.

Taksim'i kapatmışlardı. Bir diktatör bozuntusunun talimatıyla kapatılmıştı. Bizim Kadıköy'de mitingimiz vardı. O mitingi iptal ettik ve Taksim'e yürüdük. Eğer Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa, onu yapan CHP'dir.

Bu ülkenin en temel sorunu yoksulluktur. Yoksullukla ilgili bir proje ürettik. Adına 'Aile sigortası' dedik. Yurttaşlarıma söylüyorum, bir elin verdiğini diğeri görmeyecek dedik, komşusu açken, tok yatanlardan değiliz dedik. Kadının hesabına para yatırılacaktı. Şimdi ben merak ediyorum. Bu projeyi hazırladık diye mi sağa kaydık. Merdiven altı atölyelerde çalışan bütün çalışanları sigortalı yapmak benim boynumun borcudur. Bunu mutlaka yapacağız. Çöpten kağıt toplayan yüzbinler var. Bana söyler misiniz, çöpten kağıt toplayanların haklarını kim savundu. Biz savunduk. Peki , nasıl oluyorda onların hakkını savunurken biz sağa kayıyoruz? Önce üreteceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz. Herkesin aşı, herkesi işi, evi, arabası, yazlığı olsun istiyoruz. Bunu söylediğimiz için mi sağa konumlandırılıyoruz. Ben hesap uzmanlığı yaptım. Benim ağzımdan çıkan söz, rakamlar, gece yatıp sabah dile getirdiğim rakamlar değildir. devletten sonra en büyük bütçeleri yapan görevlerin başında bulundum. Araştırma nedir, inceleme nedir, gelir nedir, gider nedir. bütçe denkliği nedir. onur bilirim. Aile sigortası için söz vermiştim. Geliri olmayanlara 600 tl sözü vermiştim. Şimdi yeniden hesaplama yapıyorum. Diyorlar ki, CHP elitist bir parti. Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrıdır. Elit olmak ayrıdır. Toplumu aydınlatırlar. Bir de elitistler var. Rakı masasında memleketi kurtaranlar var. Bunlardan partiyi temizleyecğim. Kimse bana demokrasi, disiplin dersi vermesin. Düne kadar sustum. Ama sabah mikrofonu gören, CHP'yi eleştirirse buna müsaade etmem. Ben genel başkan adayları çıksın diye mücadele ediyorum. Biz devrimci bir partiyiz. Aktif pasif üyelik getireceğiz. aidatını veren gelip oy kullanacak. Bir sendika ağaları var, bir de parti ağaları var. Hepsini sileceğim.
Değişeceksin, ben değişeceksem sen de değişeceksin. Neden bahsediyoruz biz. Onurlu Türkiye'den, güzel Türkiye'den. Üretmeyen Türkiye olmaz. Öğrencilere bilgisayar dağıttık diyor. Onu biz mi üretiyoruz. Biz arkadan nal toplayan bir ülke olmamalıyız. Zeka ekonomisinin ne olduğunu acaba AKP yöneticileri biliyorlar mı? Bilgi toplumu nedir biliyorlar mı? Samsung gibi bir marka yaratacaksınız. 2.5 yılda bir Milli Eğitim Bakanı değişiyor, 2.5 yılda bir eğitim politikası değişiyor. Sokaktaki vatandaş siyasetle ilgilenmiyor. Borçlarını düşünüyor. Desteği ver, borç batağından seni kurtaracağım.
Zaman zaman deniyor ki, biz çocuklara bedava kitap dağıttık. Bizim savunduğumuz yeni bir milli eğitim politikasıdır. Bizim savunduğumuz onurlu bir Türkiye'dir. Demokrasisi gelişmiş olmayan bir ülke asla büyüyemez.

İşsizlik sorunu ne kadar derinse, işsizlik sorunu da o kadar ağırdır. Bu sorunu çözeceğiz. Siz Sivas'ın ötesine gidemiyorsunuz diyorlardı. Şimdi onlar gidemiyorlar. Biz gidiyoruz. Beşiktaş Belediye'miz Hakkari'ye gitti, Muğla'dan 2 otobüsümüz Şanlıurfa'ya gitti. Ortadoğu bataklığına dikkati çeken benim. 3 büyük başkentte büyükeçlimiz yok. Biz iktidara nasıl geleceğiz: Liderlik olması lazım, Uyum içinde çalışan inançlı kişiler olması lazım. Farklı ses çıkaranların ayrılacakları vardır. Ben tasfiyeden yana değilim ama birlikten yanayım. Bir karar çıkar o karar onaylanırsa ve biri çıkıp o kararın aleyhinde konuşursa izin vermeyeceğim bundan sonra.