Ömer Dinçer yazdı...

İzmir, kadına şiddete son verebilecek tek il...

Ömer Dinçer yazdı...

İzmir, kadına şiddete son verebilecek tek il...

Ömer Dinçer yazdı...
06 Nisan 2015 - 08:20

Meclis Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu’nun 14’üncü toplantısında çok ilginç bir öneri dile geldi. AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, Amerika'da olduğu gibi Türkiye'de de taciz ve tecavüz suçlarına karışmış kişilerin bir semtte toplanmasını önerdi.

Dalbudak’ın Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan’a yönelttiği soru şöyle:

“Amerika’da bu taciz ve tecavüz suçlarıyla ilgili, karışmış ya da bu suça bulaşmış kişilerin yerleri, konutları, noktaları biliniyor, biz bunu Türkiye’de uygulayamıyoruz. Mesela, Amerika’da kızının okuması için oraya yerleşecek olan bir arkadaşımız dedi ki; ‘Açtım, inceledim ve yaşayacağı o bölgede ev tutacağım zaman o bölgede hiç bu tip suçların olmadığı bir bölgeyi tercih ederek bunu yapabiliyorum’ Bu çok büyük bir konfor ve lüks. Türkiye’de bunu uygulayamıyoruz. İnsan hakları, Avrupa Birliği vesaire noktasında. Bu uygulanmalı mı sizce? Yani bu, toplumu daha rahatlatır mı? Belki o kişilerin de daha sonra hatalarını, suçlarını çözebileceği noktada ama yerlerinin de bilinmesi toplum olarak bilinmesi.”

Aslında bu TBMM'de dile gelen önerilerden sadece bir tanesi. Konu Türk insanının vicdanının tecavüzcülere karşı ne kadar katı olabileceği...

Cilt altına GPS,

Elektronik pranga,

Hadım,

İdam,

Ağırlaştırılmış, afsız müebbet benzer tekliflerden bir kaçı.

Şu açık Türkiye'de hızla artan kadına şiddet olaylarının belki de en iğrenci, en ahlaksızı olan tecavüzler için artık birşeyler yapmak zorundayız. İdamı hiç gündeme getirmeyelim bile. Diğer yöntemler tartışmaya açık gibi görünse de Türkiye'de işletilmesi büyük sorunları da beraberinde getirir. Suistimal edilir öncelikle. İçinde tecavüz olmayan şiddet olayları tecavüz olarak yorumlanabilir.

Gelin biz bu işin eğitim yönünü ağırlaştıralım. Her türlü dersi görüyor çocuklarımız. Onlara öncelikle kadın ve erkeğin birbirinden farksız olduklarını anlatalım. Kadının, cinsel bir obje olmadığını, bizler gibi ihtiyaçlarını gidermek için yaratıldığını, bizler gibi nefes aldığını, yemek yediğini, su içtiğini anlatalım.

Şaka gibi geliyor değil mi?

Ama inanın Türkiye'de kadına farklı görevler yükleyen insanlar var.

Hepimiz biliyor Özgecan olayını.

Kadın bikini giyebilir, tayt giyebilir, mini etek giyebilir.

Bunlar onun seks istediği, düşündüğü anlamına gelmez.

Modern toplumlar kadına ne erkekten fazla, ne de eksik bir görev tanımlaması yapmaz.

Kadının giyinme ihtiyacı erkeğinkinden farksızdır.

İnanın tüm bunları Türkiye'de erkeğe anlatmak zorundasınız.

Hatta okul çağını çoktan geçmiş erkekler için kurslar düzenleyelim. Hepsini bu kursları takip etmeleri için zorlayalım.

Birşeyler yapmak zorundayız. Lekeleyerek, deşifre ederek, damga vurarak daha da çileden çıkabilecek “zeka problemliler” için tek çıkar yol eğitim...

Türkiye'de erkeğin kafasındaki kadın tanımını yeniden yapmak zorundayız.

Bu konuda tek çıkar yol ise İzmir gibi modern şehirlerde belediye ve devlet kurumlarınca alınacak devrim niteliğinde kararlardır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum