Turan, bu yıl 20. kuruluş yılını kutlayan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda konuştu. Turan, “Merkez Bankası’nın yüksek enflasyonun kontrol altına alınması için başlattığı parasal sıkılaştırma sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turan ayrıca, gençlerin dijital çağın aradığı niteliklere sahip olması için eğitim müfredatının yenilenmesi gerektiğinin de altını çizdi.TÜRKONFED’DEN 7 MADDELİK YOL HARİTASITÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez de Türkiye’nin yeni bir kalkınma hamlesi başlatmak için yedi maddelik yol haritasını açıkladı:*Makro iktisadi istikrar oluşturulmalı.*Yatırım ortamı iyileştirilmeli.*Yeşil ve dijital dönüşüm desteklenmeli.*Hukuk devleti güçlendirilmeli.*Uluslararası normlara ve sözleşmelere bağlı kalınmalı.*Eğitim sistemi, çağa ın gerektirdiği becerilere ve ye
Kuruluşunun 20’nci yılını kutlayan TÜRKONFED’in 15’inci Olağan Genel Kurul Toplantısı düzenlendi. Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez’in bir kez daha seçilerek güven tazelediği toplantıya TÜSİAD Başkanı Orhan Turan başta olmak üzere iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katılım gösterdi.
Kongrede konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Dünya ekonomisinde büyümenin düştüğü ve ticaretin yavaşladığı bir atmosferde makroekonomide öngörülebilirlik sağlamak ve TL’nin değerine istikrar getirmek gerekiyor. Enflasyonla mücadeleyi güçlendirmek önceliğimiz. Merkez Bankası’nın, yüksek enflasyonun kontrol altına alınması için başlattığı parasal sıkılaştırma sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dış ticaret açığının iyileşme eğilimine girmesini de ekonomide dengelenme sürecinin bir göstergesi olarak görüyoruz” dedi.
Turan, devamında şunları kaydetti: “Gençlerimize dijital çağın aradığı niteliklere sahip olmalarını sağlayacak iyi bir eğitim veremezsek, yeni teknolojik devrimi yakalayamayacak ve dolayısıyla geleceğin dünyasında hak ettiğimiz yeri alamayacağız. Eğitim müfredatımızı çocuklarımıza 21. yüzyıl becerilerini kazandıracak şekilde güncellemeli ve tüm çocuklarımız için fırsat eşitliği sağlamalıyız. Eğitim müfredatını yenilerken, laiklik ve bilimsellik ilkelerini temel almalıyız.”
TÜRKONFED Başkanı Sönmez: Gelir adaletsizliği alarm veriyor
Kongrede konuşan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez ise, yaşanan gelir adaletsizliğine dikkat çekti. Türkiye’deki en büyük eşitsizliklerden birinin de gelir dağılımında yaşandığını belirten Sönmez, şunları söyledi: “Anadolu’da bir söz vardır: ‘Komşun açken tok yatılmaz.’ Ama gelir dağılımı verileri bunun tam tersine işaret ediyor. Türkiye genelinde zengin ve yoksul arasındaki uçurum büyüyor. Yani gelir adaletsizliği alarm veriyor. 65 yaş üstü grupta yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranında da özellikle geçtiğimiz yıl keskin bir sıçrama yaşandı. Eşitsizlik, bölgesel dağılımda ve bölgelerin kendi içinde de kendini gösteriyor. En zengin bölgenin en zengin yüzde 10'u ile en yoksul bölgenin en yoksul yüzde 10'u arasında 55 kat fark var. Zengin bölgeler daha zengin, yoksul bölgeler daha yoksul oluyor. Bu fark da toplumsal yapıyı tahrip ediyor, ülke olarak birlik duygusunu zedeliyor. Bu nedenle daha adaletli paylaşımı sağlamalıyız.” Sönmez, bölgeler arası gelişmişlik farkının yerel seçimlerin de önemli bir gündem maddesi olması gerektiğini çünkü yerel yöneticilerin, ulusal ve yerel düzeyde uygulanacak politikaların koordinasyonu sağlamakla görevli olduğunu belirtti.
“Yüksek enflasyon ülke ekonomisinin kimyasını bozuyor”
Gelir dağılımında bozulmaya yol açan faktörlerin başında yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyümenin geldiğini ifade eden Sönmez, “Türkiye yüksek enflasyonun istisna değil kural olduğu bir ülke. Enflasyonist ortamda nasıl iş yapmak gerektiğini mecburen öğrendik. Ama yüksek enflasyon ülke ekonomisinin kimyasını bozuyor. Bizi düşük gelir seviyesine, teknolojiye ve rekabetçiliğe hapsediyor. Sonuçta ülke kaybediyor, hepimiz kaybediyoruz. Bu nedenle en büyük öncelik enflasyonun düşürülmesi olmalıdır. Bu da her şeyden önce doğru politikalar ve liyakatli kadrolar gerektirir. Bu koşulları sağlamış durumdayız. Umudumuz, Merkez Bankasının öngörüleri doğrultusunda enflasyonun kontrol altına alınmasıdır. Öte yandan 2023 son çeyrek rakamlarına göre tüketim artışı yüzde 9,3 iken bu artış sanayide 1,9, tarım ve hayvancılıkta ise yalnızca yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Enflasyonu düşüreceksek üretim ve tüketim arasındaki bu büyük makası kapatmak gerekiyor.” diye konuştu.
tkinliklere uygun hale getirilmeli.*Her türlü eşitsizlikle mücadele etmek önceliklendirilmeli.
YORUMLAR