“İstanbul finansın, Ankara yönetimin, Antalya turizmin, Kocaeli ve Bursa ise sanayinin merkezi. Peki, İzmir neyin merkezi?” diye soran Kestelli’nin konuşmasının sonundaki, “Ankara’dakiler İzmir’i de en az İstanbul kadar sevmeye başladığında sorunlarımız çözülmeye başlamış demektir” sözleri dakikalarca alkışlandı. Pek çok iş insanı ve bürokrat konuşma metnini isterken, sosyal medyada da pek çok yorum yapıldı.
Konuşmasıyla zirveye damga vuran Işınsu Kestelli, sorunları açıkça dile getirirken, “Denize kıyısı olan serbest bölge kurulmalı” gibi somut önerileriyle de katılımcıların dikkatini çekti. İzmir’in, İstanbul ve Ankara’nın ardından Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olduğunu kaydeden Kestelli, İzmir’in ulaşılabilirlikte İstanbul’dan sonra ikinci olduğunu, ancak beşeri sermaye ve yaşam kalitesinde Eskişehir’in ardında 4’üncü, yenilikçilik ve markalaşma becerisinde ise İstanbul, Ankara, Bursa, Gaziantep ve Kayseri’nin gerisinde kaldığını belirtti.
O sözlere büyük alkış
Işınsu Kestelli’nin Bakan Zeybekci’ye hitaben, “İzmir’in sorunlarının çözümü için kent dinamiklerinin üzerine düşen görevlerin farkındayız. Sizden de bölgemizden biri olarak politika üretirken İstanbul odaklı değil, bütüncül kalkınma perspektifiyle adım atmanızı bekliyoruz. Ankara’dakiler İzmir’i de en az İstanbul kadar sevmeye başladıklarında sorunlarımız çözülmeye başlamış demektir” sözleri büyük alkış aldı.
Konuşmasını sürdüren Kestelli, “Biliyoruz ki İstanbul, Türkiye’nin finans, sanayi, kültür ve turizm merkezi. Ankara ülkenin yönetim merkezi. Antalya turizm merkezi. Kocaeli ve Bursa sanayi merkezleri. İzmir için cevabını aradığımız temel soru şu: Biz neyin merkeziyiz?” diye sordu. “İzmir’de her şeyden biraz var ama ne yazık ki hiçbir şeyden tam yok” diyen Işınsu Kestelli bu yapısıyla İzmir’in yarım kalmış bir şehir görünümünde olduğunu aktardı. İzmir’e tam anlamıyla bir sanayi şehri demenin zor olduğunu dile getiren Kestelli, Türkiye’nin 100 büyüğü arasında sadece 6 İzmirli bulunduğuna, bunlardan ilk ikisinin de özelleştirilip İzmirli olmayan girişim gruplarına geçen Tüpraş ve Petkim olduğuna dikkat çekti. Işınsu Kestelli, “Son 20 yılda İzmir’den çıkmış bir ilk kuşak sanayici başarı hikayesini hatırlayanınız var mı merak ediyorum” dedi.
Gelen gidenimiz yok ama
İzmir’in turizm ve tarım kenti de olmadığını belirten Kestelli, “Avrupa’nın en modern hava limanlarından birine sahibiz ama pek gelen gidenimiz yok. Liman konusunda da benzer durumdayız. Çok istediğimiz halde bir kültür ve sanat merkezi de olabilmiş değiliz. Öte yandan İzmir, EXPO adaylığında tema yaptığımız ‘Herkes için sağlık’ iddiasının gerektirdiği gibi bir sağlık kenti de değil. Kişi başına düşen hastane yatağı sayısında ülkede 26’ncı sıradayız. EXPO oylamasının üzerinden 10 ay geçti ama İnciraltı’nın geleceği konusunda henüz atılmış bir adım yok. Özetle İzmir, sahip olduğu büyük potansiyeli, çeşitli nedenlerle kullanamayan bir mega kent adayı. Oysa ekonomiden kültür ve sanata kadar her alanda Akdeniz çanağında ikinci bir Barselona olma kapasitemiz var” diye konuştu.
İzmir’in üzerindeki ataleti ortadan kaldırmak için önerilerini de sıralayan Işınsu Kestelli, öncelikle İzmir’e Akdeniz’in en büyük serbest bölgesini kazandırmak gerektiğini kaydetti. ESBAŞ gibi başarılı örneklere karşın doğrudan deniz bağlantılı bir serbest bölge olmadığını kaydeden Kestelli, yatırımın istihdama da katkı koyacağını belirterek projeye örnek olarak Dubai, Şangay ve Malezya gibi dünya devi serbest bölgeleri gösterdi. Işınsu Kestelli, “Böyle bir serbest bölge yatırımı şüphesiz İzmir’in altın golü olacaktır” dedi. İzmir Sağlık Serbest Bölgesi kurularak hastaneoteller inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Kestelli, bunların yanı sıra önerilerini şöyle sıraladı:
ALTIN GOL OLUR
· İzmir, Avrupa kültür başkenti adayı olmalı.
· İzmir’e “Disneyland’ı gölgede bırakacak” dev eğlence parkları kazandırılmalı.
· Süper Lig’de takımlarımız olmalı.
· İzmir bir gastronomi merkezi olmalı.
· Kentte Paris’teki Rungis’e benzer bir çağdaş hal kurulmalı.
· İzmir uluslararası bir tarım fuarı düzenlemeli.
YORUMLAR