30 yıldan fazladır içerisinde bulunduğum siyaset camiasında, 17 yıldan beridir hakkıyla yürüttüğüm yazılı ve görsel basın hayatımda kesinlikle kimseye belden aşağı vurmadım, vuranı da tasvip etmedim.
Kuracağım televizyon ile alakalı yoğun çalışma içeresinde olmam sebebiyle gazetemizde yayınlanması üzere servis edilen haberler ve ajans haberleri süzgecimden geçmeden gazete çalışanlarımızın inisiyatifi doğrultusunda yayınlanıyor.
Geçtiğimiz pazar günü "Tek Hizmeti Eşini Meclis Üyesi Yapmak" başlıklı haberi gördüğümde gözlerime inanamadım.
Çünkü haberin içeriğinde şahsını çok yakından tanıdığım, saygınlığı ve insanlara olan sevgisi ile daima takdirimi kazanmış olan AK Parti'den meclis üyesi seçildikten sonra kendince doğru bildiği sebeplerden kaynaklı CHP'ye geçen İsmail Taş tarafından yine kendisini yakından tanıdığım, mütevaziliği ile sevilip sayılan AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten’e sert cevap olarak sunulmuş ve ilçe başkanının eşi üzerinden verdiği karşılık yer alıyordu.

Öncelikle şunu söyleyeyim, İsmail Taş hemşerimdir, Mardinlidir. Biz Güneydoğuluların örf ve âdetinde böyle söylemler olmaz, hoş karşılamayız. Bir erkek eşi üzerinden eleştirilemez. Karabağlar Belediye Meclisinde yaptığı çıkışlarla CHP’li üye olarak AK Parti grup sözcüsü başta olmak üzere bütün AK Partili üyeleri susturabilen İsmail Taş’ın bu etik olmayan çıkışını saydığım gerekçelerden dolayı kabul etmiyorum.

Kaldı ki eşi sebebiyle meclis üyesi yapıldığı iddia edilen Sayın Ayşe Arslan Erten Hanım geçmiş dönemde AK Parti il yönetim kurulu üyeliği yapmış, partisine katkı koyabilmek için özverili çalışmalar içerisinde yer almış daha sonra parti yöneticileri tarafından meclis üyeliğine layık görülmüş bir kişidir. Ve o dönemde Kazım Erten ilçe başkanı da değildi.

Nasıl Ayşe Hanım’ın meclis üyesi olmasının eşi üzerinden eleştirilmesini etik bulmuyorsam CHP’den meclis üyesi seçilen eski CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu’nun yıllardır CHP çatısı altında siyaset yapan daha sonra meclis üyesi seçilen oğlunun eleştirilmesini de etik bulmam. Çünkü gerek eşleri gerek aile bireylerinden birileri parti içinde görev alıyor diye kendilerine görev verilmemesi diye bir şey söz konusu dahi olmamalı.

Bakın bu konu gündemde iken eski Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Cihan Türsen kişisel sosyal medya hesabından paylaştığı “Onlar çocuklarını danışman, damatlarını bakan yapınca Hanedan, CHP’de bizimkiler kardeşini, kuzenini ilçe başkanı yapınca adam yokluğundan” cümleleriyle özetledi.

Ama diyecek olursanız etik olmayan bir üyelik var mı diye onu hemen söyleyeyim. CHP’de elle tutulur gözle görülür hizmeti olmayan, sıralamadan dolayı seçildiği meclis üyeliği görevine geldiği günden beri halk için şu hizmet altında imzası var diyemeyeceğimiz, görev verilme sebebi sadece dönemin CHP Karabağlar İlçe Başkanı Polat Manduz’un ağabeyi olması olan Sayın Turan Manduz’u direk kardeşi üzerinden eleştirin, ömür boyunca sizi alkışlayayım.

Bu anlamda talihsiz haber ile gündem olan Sayın İsmail Taş’a seslenmek istiyorum: “Sevgili İsmail talihsiz olarak nitelediğim haberine üzüldüm. Gerekçelerini de sıraladım. Hâlbuki meclisteki muhalefetin her kesim tarafından takdirle karşılanıyordu. Sana gazetemizde sürekli yer de veriyoruz. Ne olursa olsun etik değerleri göz ardı etme. Bu arada çok şanslı olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum. AK Parti’li meclis üyelerinin CHP’nin yerel yönetimdeki beceriksizliği üzerinden, İzmir’i perişan eden Aziz Kocaoğlu varlığından kaynaklı seni ve diğer meclis üyelerini eleştirmesi gerekirken sen onları eleştiriyor ve susturuyorsun. Ne diyeyim, bu ya senin şansından kaynaklanıyor ya da AK Parti’de siyaset yapamayan meclis üyelerinin varlığından… Babam dahi olsa belden aşağı vurana karşıyım, sana tavsiyem sen de bu hatayı bir daha tekrar etme.”

Her şey yurdum ve yurdumun insanları için