Soma'da 'defteri' kitabına uydurmuşlar

YERALTI Sabit Cihazlar Gaz Ölçüm Rapor Defteri ile Gaz Ölçüm Kayıt Defteri’ndeki verilere göre facianın meydana geldiği Soma A.Ş. Eynez İşletmesi’nde hiçbir olumsuzluk yok.

Soma'da 'defteri' kitabına uydurmuşlar

YERALTI Sabit Cihazlar Gaz Ölçüm Rapor Defteri ile Gaz Ölçüm Kayıt Defteri’ndeki verilere göre facianın meydana geldiği Soma A.Ş. Eynez İşletmesi’nde hiçbir olumsuzluk yok.

Soma'da 'defteri' kitabına uydurmuşlar
03 Temmuz 2014 - 10:03

HÜRRİYET, Soma faciası bilirkişi ön raporunda da altı çizilen ve dijital kayıtlarla uymadığı vurgulanan işletmenin kayıt defterlerine ulaştı. Savcılık soruşturmasında ifadelerde dikkat çeken Yeraltı Sabit Cihazlar Gaz Ölçüm Rapor Defteri ile Gaz Ölçüm Kayıt Defteri’ndeki verilere göre facianın meydana geldiği Soma A.Ş. Eynez İşletmesi’nde hiçbir olumsuzluk yok. Bilirkişi raporunda yer alan bu tespitler savcılık soruşturma dosyasına da girdi.

Yeraltı Sabit Cihazlar Gaz Ölçüm Rapor Defteri ile Gaz Ölçüm Kayıt Defteri’ndeki verilere göre bilirkişilerin “Facia geliyorum demiş” tespitlerinin tam aksine tüm değerler normal seviyede seyretti. Yandaki açıklamalar bölümünde ise aylarca “Ana ve tali vantilatörler, hava kapıları ve vantüp bezleri kontrol edildi” kalıplaşmış ifadelerine benzer cümleler kullanıldığı görüldü.

Facianın meydana geldiği 13 Mayıs 08.00-16.00 arasını kapsayan birinci vardiyadaki değerlerin de, dijital verilerle tutmadığı dikkat çekti. Gaz Ölçüm Kayıt Defteri’ne göre o gün en düşük karbonmonoksit değeri 0 ile 11 PPM arasında değişti. Tüm ocağı dolaşıp çıkan havanın ölçüldüğü ana nefeslikteki karbonmonoksit oranı bile 10 PPM’di. 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın hemen ardından Mayıs sonunda hazırlanan bilirkişi ön raporunda, Eynez İşletmesi’nde Ocak 2014 ‘ten başlamak üzere özellikle mart 2014 ve kaza gününe kadar saptanan verilerin sinyal verdiği kaydedilerek, “2014 yılı Mart ayında kazanın meydana geldiği 13 Mayıs tarihine kadar incelemelerde, özellikle S panosu, S-3 klasik ayak hava çıkışında bulunan sensörde (470 numaralı sensör) madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM’nin üzerinde çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu sensörde yer yer farklı aralıklarla 500 PPM üzerinde değerler de tespit edilmiştir (Ölçüm cihazı maksimum 500 PPM göstermektedir). 8 Mayıs 2014 ile 13 Mayıs 2014 tarihleri arasında da görülmektedir. Benzer durumlar yüksek karbonmonoksit konsantrasyonları aynı tarih aralıklarında S panosu, S-2 yarı mekanize hava çıkış sensörü (536 numaralı sensör), ana yol 140 ayak hava çıkış sensöründe de (415 numaralı sensör) tespit edilmiştir. Maden işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmenliğine göre yüzde 19 oksijen değeri altında maksimum yüzde 0.5 karbondioksit ve maksimum 50 PPM üzerinde karbonmonoksit bulunan ortamlarda çalışılamaz” ifadesi yer almıştı.

Aynı raporda teknik nezaretçilerin gözlemlerini onaylı deftere kaydetmek zorunda oldukları da vurgulanarak, “Ancak yapılan incelemelerde bu değerlerin çoğunun işlenmediği görülmektedir. Tüm bu tespitler göz önüne alındığında teknik nezaretçi, işletme müdürü, saha sahibi, iş güvenliği başmühendisi söz konusu şirketin yönetim kurulu başkanı, vardiya amirlerinin kusurlu olduğunu düşünmekteyiz” denmişti.

‘Evrakta sahtecilik’ yapılmış

ÇAĞDAŞ Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Ölçüm cihazlarındaki verilerin deftere işlenmesinde evrakta sahtecilik yapılmış. Bu facianın arka planında kapsamlı bir evrakta sahtecilik suçu ortaya çıkıyor. Oksijen maskelerinin hangi aralıklarla bakıma alındığı tutulan belgelerde bile sahtecilik yapılmış. Kaza olduktan sonra geriye dönük maske bakım evrakları düzenledikleriyle ilgili iddiaları da topluyoruz” dedi.

Müfettiş tutarsızlığı görmeliydi

MADEN Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Muhammet Yıldız ise kayıtların yasal olarak nasıl tutulması gerektiğiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Dört çeşit defter tutuluyor. Bunlardan biri Teknik Nezaret Defteri. En az 15 günde bir olumsuzluklar varsa yazılır, teknik nezaretçi tarafından imzalanır. Ancak burada teknik nezaretçi olan kişi rödevans veya hizmet alınan şirketin de yetkilisi aynı zamanda. İkinci defter iş sağlığı ve güvenliği defteridir bu da iş güvenliği uzmanı tarafından tutulur. Bir diğer defter ise vardiyalarda elde edilen gaz ölçüm değerleri defteridir. Noter tasdikli olursa daha iyi olur. Vardiyayı devreden kişi giren kişiye bırakır. Manuel tespit ettikleri ölçümleri bu deftere yazarlar. Dördüncü kayıtlar da yukarıdaki gaz izleme odasında aşağıdaki verilerin yansıdığı dijital tespitlerin saat başı yazıldığı defterde tutulur. Yine TKİ uzmanları bu kayıtları kontrol eder. Burada dijital kayıtlar ve defterler arasındaki tutarsızlığı müfettişlerin de görmesi lazımdı. Bu denetimleri maden mühendisi, kömürden anlayan insanların yapması lazım. Denetlemeler de sağlıklı olsa yukarıda izlemedeki değerler ile aşağıdaki tutarsızlığı görmesi lazım. Ayrıca teknik denetçiler elbette defter kayıtlarına her şeyi yazmaz. Çünkü maaşı patrondan alıyor. En büyük çözülmesi gereken şey teknik denetçilerin oluşturulacak bir fondan maaşlarını almaları.”

Defterlerde her şey normal değerde

KAYIT defterlerindeki verilerin ön bilirkişi raporunda da belirtilen yüksek değerlerle örtüşmediğinin görüldüğünü söyleyen Maden İş Sendikası Teknik Danışmanı Maden Yüksek Mühendisi Kenan Dikbıyık, “Bu verilerin hiçbirinde dikkat çeken yüksek ölçüm görülmüyor. Hatta ana nefeslik dediğimiz ocağı dolaşıp çıkan tüm havanın toplandığı bölümdeki karbonmonoksit değerleri normal seyirde. Açıklamalar bölümü de ölçümlerdeki rakamlar normal olduğu için detay içermemiş. Eğer anormal bir durum varsa bu bölüme detay yazılır. Ancak burada da bir anormallik yok göründüğü için açıklama bölümü de hep benzer ifadelerle doldurulmuş” diye konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum