Market raflarında 1 litre cam şişe sütün fiyatı 30 lirayı, kutu sütün ise 22 lirayı geçerken, üretici ise sanayiciyle masaya oturup çiğ sütün masraflar hariç, satış fiyatını 9 liraya yükseltmenin hesabını yapıyor. Üretici, “Ulusal Süt Konseyi öncesine döndük, kartlar yeniden karılacak, sütümüze en yüksek fiyatı kim verirse ona satacağız” dedi. Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, Ulusal Süt Konseyi’nin 15 Eylül tarihli toplantısında 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çiğ inek sütünün tavsiye fiyatını (çiğ süt destek primi hariç) üreticinin eline net 7.5 TL geçecek şekilde belirlediğini; soğutma, nakliye ve diğer cari giderlerin sanayici tarafından karşılanması kararı aldığını anımsattı. Yıllarca soğutma, nakliye masraflarının sanayici tarafından üreticiye yüklendiğini anlatan Keskin, son kararın üretici açısından önemli olduğunu söyledi. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı hesaba göre de 1 litre çiğ sütün üretim maliyetinin 8 lira olduğunu buna karşın konseyin tavsiye kararının 7.5 lirada kaldığını belirten Keskin, Gıda Komitesi’nden çıkan uygun fiyatlı arpa ve mısır desteğinin olumlu ancak yetersiz olduğuna dikkat çekti. Üretimin devamı, küçük aile işletmelerinin kapanmaması, ineklerin kesime gönderilmemesi için üreticinin eline geçen fiyatın en az 9 lira olması gerektiğini savunan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘FİYATI BİZ BELİRLEYECEĞİZ’
“Bizim Gıda Komitesi’nden beklentimiz vardı, olmadı. Artık serbest piyasada, sanayiciyle örgütlü olarak masaya oturup fiyata kendimiz yön verecek, üreticinin hak ve menfaatileri doğrultusunda çiğ süt fiyatını belirleyeceğiz. Kim çok para verirse sütümüzü ona satacağız. Ucuz yem ancak gelecek zamların önüne geçmeyi sağlar, fiyatı düşürmez, ki o desteğin detaylarını da henüz bilmiyoruz. Maliyetim 8 liraydı, enerjiye mazota yine zam geldi. Sadece yem değil ki enerji, işçilik, veterinerlik, ilaç. Ayrıca sadece arpa, mısır vermiyorum hayvana; kaba yem, yonca, silaj da var. Biz üreticiler 1 Ekim’den geçerli olmak üzere çiğ süt prim desteğinin 50 kuruştan 1 liraya çıkarılmasını istemiştik. Komiteden fiyata dair istediğimiz gelmeyince önümüz açıldı. Kartlar yeniden karılacak, 2016’dan önceki döneme döndük, fiyatı kendimiz belirleyeceğiz. Biz yıllarca süt fiyatında istikrar olmadığı için ineklerimizi kestik. Şimdi markette sütü 30 liraya sütü satanı devlet kontrol etsin, sanayiciyi kontrol etsin. 1 kutu sütün fiyatı markette 16-17 lirayı geçiyorsa fahiş kazançtır.”
TMO UYGUN FİYATLI ARPA MISIR SATACAK
GIDA Komitesi, çiğ süt ve kırmızı et başta olmak üzere gıda, tarım ürünlerinin fiyatlarına ilişkin son dönemdeki gelişmeleri analiz etti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Toplantı kapsamında, et ve süt üreticilerimizin maliyetlerinin azaltılmasını teminen Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından uygun fiyatlı arpa ve mısır satışının tekrar başlaması kararlaştırılmış ve alınabilecek ilave tedbirler değerlendirilmiştir” dedi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, üretici ve hal fiyatları ile perakende fiyatları arasındaki farkın nedenlerini araştırmak için daha önce kurulan alt komitenin çalışma kapsamının genişletildiği kaydedildi. Açıklamada, “Buna göre, gıda ve tarımsal ürünlerin arz ve talep durumu, fire oranı, lojistik süreci ve fiyat gelişmeleri de dikkate alınarak tarladan sofraya kadar tüm aşamaları analiz edilecek ve gerekli çalışmalar ivedilikle hayata geçirilecektir. Kent tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar hızlandırılacaktır” denildi.
1 MİLYON DAMIZLIK KESİME GİTTİ
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar yazılı açıklama yaparak şu ifadeleri kullandı: “Gelinen bu noktada tüketici ucuz et, süt tüketemezken, üreticilerimiz damızlıklarını, gen dişi hayvanlarını damızlığa çekmek yerine kesime gönderiyor. Ulusal Süt Konseyi (UHT) kurulduğundan beri en az 1 milyon başa yakın damızlık anaç hayvan, yani hayvancılığın geleceği kesime gitti. Bu 1 milyon hayvanı yerine koymanın bize maliyeti yaklaşık 2.3 milyar Euro olacaktır. Bu külfet bugünkü kurla 41.8 milyar liraya tekabül ediyor. Görevi süt üretimini sürdürülebilir kılmak olan süt konseyi işlevini yitirmiştir ve kapatılmalıdır.”
YORUMLAR