Irak'ta, Filistin'de, Suriye'de, Libya'da, Mısır'da iç ve dış kaynaklı çatışmalar sonucu yaşanan savaşlar, Ortadoğu'yu kan coğrafyasına dönüştürdü. Binlerce insanın hayatını kaybettiği çatışmalarda, adı bile konuşulamayan barış, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde karanlıkta bir mum yakmak kadar önem taşıyor.
İnsanlık en ağır acıları ve kayıpları savaşlarda yaşıyor. Binlerce insanın öldüğü Ortadoğu ülkelerinde, sağ kalma çabasındaki binlerce insan da ülkelerini terketmek zorunda kalıyor. En temel hak olan yaşam hakkı, yıllardır dünyanın seyirci kaldığı katliamlarla ihlal ediyor. Öldürmenin, işkencenin hiç bir haklı mazereti yoktur.
Kadınların, çocukların da acımasızca katledildiği Ortadoğu'daki savaş ortamında, gazeteciler de büyük kayıplar verdi. Onlarca meslektaşımız Irak, Suriye, Mısır'da görevini yaparken öldürüldü. Son olarak Suriye'de iki yıl önce kaçırılan ABD'li gazeteci James Foley'in, eli kanlı terör örgütü IŞİD militanı tarafından kafası kesilerek öldürülmesi, savaşın mağdurlarından gazetecileri bir kez daha hafızalara kazıdı. Irak'ta, Suriye'de bir çok meslektaşımız hale esir durumda kurtarılmayı bekliyor.
TGS İzmir Şubesi olarak savaşlarda yaşamını yitiren tüm insanların ve meslektaşlarımızın acısını hissediyoruz.
Ortadoğu'da halkların kaderinin ölüm olmasına dünya artık seyirci kalmamalıdır. Türkiye de bölgesinde inanç, mezhepsel ayrımcılık ve çeşitli çıkar hesaplarıyla asla savaş politikalarının savunucusu ve hiç bir savaşın tarafı haline gelmemeli, her zaman barışın tarafı olmalıdır. Türkiye, komşusu olan ülkelerdeki savaş mağdurlarına kucak açarak insanı koşularda barınmalarını daha sağlıklı şekilde sürdürmelidir.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde savaş politikalarını kınıyoruz ve tüm ülkelere, devletlere, Ortadoğu'daki katliamların durdurulması için somut adım atmaları çağrısında bulunuyoruz.
YORUMLAR