2011 yılından bu yana Tire’nin tarihi ve kültürel mirası üzerine çalışmalar sürdüren İzmir Üniversitesi akademisyenleri, Ege Turizm Derneği, İzmir Turist Rehberleri Odası’nın desteği ile tarihi eserlerde temizlik çalışması yaptı. İzmir Üniversitesi Tire’deki Tarihi Eserleri Koruma Komisyonu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk ve Komisyon Üyesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Koray Akman eşliğinde Yalınayak ve Hekim Hamamı, Kutuhan ve Bedesten, Ayazma, Derekahve köprüsü gibi tarihi eserleri ziyaret eden ve devam eden çalışmalar hakkında bilgi alan akademisyenler, hurdacılık yapan bir vatandaş tarafından beş yıldır konut olarak kullanılan 15. yüzyıldan kalma Molla Arap Külliyesi’nde çöpleri temizledi.
Değerlerimizi korumalıyız
Yrd. Doç. Dr. Öztürk, “Programımızda öncelikle Yayla Fakıhlar Mescidi’ni temizlemek bulunuyordu ancak ne mutlu ki mescide geldiğimizde Tire Belediyesi’nin dün bu temizliği yaptığını gördük. İzmir Valiliği tarafından da temizlik çalışmaları için destek sağlanacağı haberini burada çöp toplarken aldık. Ayrıca içinde bulunduğumuz bu külliyenin 100 metre ilerindeki lüks cami ise iyi bir tezat oluşturmuş. İnşaat molozundan çocuk bezi ve salon takımına kadar pek çok çöpün atıldığı tarihi eserlerimizi koruma konusunda yetkilileri harekete getirmek için elimizden gelen çalışmayı özveri ile sürdüreceğiz” diye konuştu.
200’den fazla tarihi eseri ile Anadolu’nun en önemli kültür merkezlerinden biri
Tire’nin tarihi zenginlikleri, el sanatları, yemek kültürü ve dinleri buluşturan yapısı ile Anadolu tarihinin en önemli merkezlerinden birini oluşturduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, Tire’de cami, külliye, ayazma, mescit, tekke, han, hamam, türbe, çeşme gibi 200’den fazla tarihi eser tespit ettiklerini daha geniş çaplı bir envanter yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Birbirinden değerli tarihi eserlerden oluşan zenginliğin insan eli ile kirletilmesinin büyük bir tarihi katliam olduğunu ifade eden Öztürk, “Kaderine terk edilen Tire’deki eserlerin temizlenmesi kadar yeniden kirletilmemesi de çok önemli. En azından restore edilecek aşamaya gelinceye kadar bu eserlere daha fazla zarar gelmesini önlemiş oluruz. Konut veya işyeri olarak kullanılan pek çok tarihi eser var. Vatandaşlarımız bu yapılara çok zarar vermiş. Öncelikle yaşam alanları ile tarihsel mekânlar birbirinden ayrılmalı. Kendi değerlerimize sahip çıkmak konusunda hem halkın hem de yetkililerin desteğini bekliyoruz” diye konuştu.
Tire halkı turizm geliri ile kalkınacak
Tire projesinin üç aşamasının bulunduğunu ve turizm envanteri çıkarılması aşaması ile temizlik aşamasının sürdüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Koray Akman, ikinci aşamada Tire halkının kendi turistik değerleri konusunda bilgilendirileceğini söyledi. Tire’nin yemek kültürünün sunumlar ile geliştirilmesi ile Şirince’de olduğu gibi ev tipi konaklamanın başlatılmasının Tireliler için gelir kaynağı olacağını dile getiren Akman, “Üçüncü aşamada Tire’nin uluslararası turizm acenteleri ve turlara tanıtılması, yabancı turistler için bir ziyaret noktası haline getirilmesi var. Ayrıca proje ile tarih turizminden gelir elde eden yerli halkın tarihi eserlere bakış açısının değişeceğini ve daha korumacı bir yaklaşım göstereceğini tahmin ediyoruz” dedi.
YORUMLAR